Bir yılda çöktü

MÜNİH Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde görülen seri cinayet­lerin sorumlusu NSU davasının birinci yılında Dortmund’ta öldürülen Mehmet Kubaşık cinayeti ele alındı. Birinci yılı nedeniyle Münih’e

giderek, duruşmayı izledim. Sıkı güvenlik önlemlerinde hiçbir gevşeme yoktu. Gazeteciler bile halen, havaalanındaki kontroller gibi baştan ayağa didik didik aranıyor. Dava bir yıl önce oldukça gürültülü başlamıştı. Kapıda yüzlerce insan mahkeme­ye girmek için sabah erkenden kuyruğa girmişti. Bir yıl sonra dı­şarıda mahkeme salonuna girmek için kuyruk yoktu. Ama mahkeme salonunun gazeteci ve izleyici bölümü yine tıka basa doldu.

ARTIK GÜLMÜYOR

Birinci yıl duruşmasını Münih Başkonsolosu Hidayet Eriş de izledi. Eriş, bu davanın siyasi bir dava olduğunu ve tüm dünyanın bu davayı yakından takip ettiğini vurguladı. Duruşma salonuna çetenin ele başlarından Beate Zschaepe yine bilinen pozlarıyla girdi. Ama bir yıl önceki duruşu yoktu. Yüz hatları gergin, oldukça ciddi, cansız, sönük ve dalgın bir hali vardı. Mahkeme salonuna girer girmez yine hemen sırtını fotoğrafçılara ve kameralara dön­dü. Avukatlarıyla sohbet ederken, bir yıl önceki gibi neşeli değil, isteksizdi.

Duruşmada Dortmund emniyetinden bir polis memu­ru tanık olarak dinlendi. Tanık polis memuru bir kadın tanığın Kubaşık cinayetinde gördüğü iki şüpheli hakkında polise verdiği ifadesini anlattı. Bir restoranda çalışan kadın tanık cinayetten bir gün sonra Dortmund polisine baş­vurup, olay yerinde gördüğü biri bisikletli iki şüpheli hakkında ifade veriyor. Kadın tanık ilk ifadesinde bu kişilerin neonazi görünümlü olduğunu anlatıyor. Ancak ikinci ifadesinde bunun yanlış anla­şıldığını, şüphelilerin daha çok bakımsız ve sarhoş izlenimi verdiğini söylüyor. Ancak şaşırtıcı olan, kadın tanığın ifadesini alan iki polis me­muru tutanaklara farklı tarih ve saatler yazıyor. Mahke­me Başkanı, tanık polise bu karışıklığın nerden geldiğini sordu. Tanık polis, “Ben de açıklayamıyorum” dedi. Tanık polis ayrıca kendilerine kadın tanığın ilk ifadesini alırken, şüphelilerin aşırı sağ çevreden olup olmadı­ğını sormaları istendiğini anlattı. Mahkeme başkanının niçin böyle bir talimat geldiği sorusuna tanık polis yine yanıt veremedi.

ACABA BİR TAKTİK Mİ?

Polis memuru ifade verirken, Zschaepe’nin avukatı, araya girerek, sağlık nedeniyle hemen oturuma ara verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı nedenini sor­du, ancak avukat bu konuda bilgi vermedi. İlk önce 10 dakika ara verdi, ancak bu ara devamlı uzatı­larak, öğleden sonraya ertelendi.
Kurbanların avukatlarına “Bu bir taktik olabilir mi?” diye sordum. Köln Keup Caddesi’n­deki bombalı saldırıda yaralanan Uğur Yiğitbaşı’nın avukatı Mustafa Kaplan’ın yanıtı: “Sanmıyorum. Çünkü sanık, davanın bir an evvel bitmesi­ni ister. Zchaepe’nin tansiyon sorunu var.”

ETKİLENMEMİŞ GİBİLER

Aradan yararlanıp Alman bası­nından meslektaşlarla konuştum. Davayı başından beri takip eden ve bu konuda uzman gazeteci olarak tanınan Süddeutsche Zeitung Gazetesi’nden Annette Ramelsberger’in izlenimleri düşündürücü:

“Dava boyunca dinlenen neonazi çevreden tanıkların ifadeleri neonazilerin ne kadar örgütlü olduğunu gös­teriyor. 10 kişi öldürülmüş. İki bombalı saldırı var. Ama hiçbiri bundan etkilenmemiş. Hiçbir şey olmamış gibi dav­ranıyorlar. Halen birbiriyle dayanışma içindeler. Davanın uzamasını ise anlıyorum. Çünkü mahkeme temyize fırsat bırakmamak için en kü­çük detayları bile uzun uzun ele alıyor.”
Alman okuyucunun davaya ilgisi nasıl?” diye sordum:
“Başlangıçtaki gibi ilgi yoğun. Hiç azalmadı, du­ruşmanın birinci yılıyla ilgili verdiğim konferansa Bayern Münih-Real Madrid maçına rağmen ilgi çok yüksekti. Üniversite anfisi tıka basa doldu, insanlar içeri girebil­mek için yarıştı. NSU davası gazetenin internet sayfasında en çok tıklanan haberlerin başında geliyor.”

ZORLA GETİRİLSİN

Duruşmaya dört saat aradan sonra tekrar başlanmak istendi. Ancak Zschaepe rahatsızlı­ğı nedeniyle salona gelmedi. Avukatları mide bulantısı ve baş dönmesi nedeniyle duruşmayı takip edemeyeceğini söyledi ve duruşmanın ertelenmesini talep etti. Mahkeme başkanı ise Zs­chaepe’yi mahkeme doktoru­nun muayene ettiğini anlattı ve Zschaepe’nin mahkeme salonuna getirilmesi gerektiği yönünde görüş belirtti. Buna savcı da katıldı. Zschaepe’nin avukatları karşı çıkınca, mahke­me başkanı, doktorun raporunu okumak istedi. Ancak avukatları, raporun okunabilmesi için karar alınmasını istedi. Mahkeme heyeti doktorun raporunu okuma kararı aldı. Zschaepe karşı çıktı. Zschaepe dokto­ra şikayet olarak, sabah bir haber aldığını, moralinin bozuk olduğunu, Para­cetamol ve çok asprin içtiğini anlattı. Doktor, Zschaepe’nin duruşmayı takip edebileceğini tavsi­ye etti. Ancak Zschaepe duruşmaya girmemekte direndi. Avukatlar Zsc­haepe’nin durumunun daha da kötüleştiğini iddia etti.