Avrupa’nın en iyi sanatçısı?

Emre Aydın geçen hafta MTV’den aldığı ödülle, "Avrupa’nın en iyi sanatçısı" oldu...

Biraz iddialı bir unvan değil mi?

Avrupa’da albümü mü çıkmış, konserler mi vermiş, albüm satışları rekorlar mı kırmış Emre Aydın’ın da, "Avrupa’nın en iyi sanatçısı" oldu, anlamış değilim.

Ödülü Emre Aydın değil, Türkiye’de elediği rakipleri Hande Yener, Sagopa Kajmer, Hayko Cepkin ya da Hadise kazansaydı da aynı şeyleri söylerdim.

Avrupa’da kim bizim bu sanatçıları tanıyor da "Avrupa’nın en iyi sanatçısı" seçsin...

Sakın ola, oylamalar internetten yapıldığı için bu sonuç çıkmış olmasın?..

Aynen öyle...

Tıpkı Eurovision oylaması gibi, Avrupa’da yaşayan Türkler her yerden oy kullanıp Emre’yi zirveye taşıdı bu yarışmada...

İşin kuralı buysa, tebrik ediyorum. Emre’nin fanları iyi çalışmış o zaman.

Yani burada problem Emre Aydın ve MTV Türkiye değil, onlar oyunu kuralına göre oynadılar ve kazandılar...

Sonuçta Britney Spears çok mu iyi şarkıcı, onun da fanları internetten iyi çalıştığı için iki ödül aldı MTV’den...

Diğer taraftan Emre’nin rakiplerine bakıyorum, sadece tanıdığım bir-iki grup var...

İsrail’den, Fransa’dan, Norveç’ten çoğu adını ilk kez duyduğumuz şarkıcılar.

Yani bunların arasında Emre’nin adaylığı da birinciliği de sırıtmıyor aslında...

Nasıl Emre’ye bu ödülü kazandı diye "Avrupa’nın en iyi sanatçısı" diyemeyeceksek, rakipleri kazansaydı onlara da diyemezdik...

Öyleyse problem nerede?

MTV’nin bu kategoriyi "Best in Europe" olarak adlandırmasında ve seçim sisteminde...

MTV bu kategoriyi, "Avrupa’nın en iyi sanatçısı" olarak adlandırmamalı ve sadece fanların oylarına dayalı bir oylamadan vazgeçmeli.

Müdahale

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Eurovision’da yarışacak olan Hadise’nin şarkılarına, danslarına ve giyimine karışmayacaklarını söyledi.

Yerinde bir karar...TRT bürokrasisi işin içine ne kadar girerse, Hadise’nin eli kolu o kadar bağlanır bu işte.

Bırakın istediğini yapsın...

Ama bu açıklamadan hemen sonra Şahin, "Şarkının İngilizce olmasında bir sakınca yok ama bizim tercihimiz Türkçe" diyerek kurumun beklentisini açıkça ortaya koydu.

Ee, hani müdahale etmeyecektiniz? "Şort giymesinde sakınca yok ama bizim tercihimiz uzun etek", "Seksi dans yapmasında sakınca yok ama bizim tercihimiz geleneklere uygun bir performans" gibi ’uyarılar’ gelir mi ondan korkuyorum.

İlki müdahale değilse, bunlar da müdahale sayılmaz nasıl olsa...

Elbette Reha Muhtar paparazzi sevmeyecek

Sezen Aksu’nun mayolu fotoğraflarını çeken gazeteciye hapis cezası çıkmasına itiraz etmiştim.

Reha Muhtar mahkemeye hak vermiş, "Paparazzi çekemez istediğini" diyor...

Ben ne demiştim;

Dünyanın neresinde ünlüler paparazzileri seviyor ki, Türkiye’de sevsinler.

Muhtar da fazlasıyla ünlü bir gazeteci ve üstelik sevgilileri de hep ünlü...

Bu yüzden paparazzilerden en çok çeken isimlerin başında gelir kendisi.

Evinin salonuna kadar izinsiz giren kameraman yakalamışlığı bile vardır hani... (Bu da paparazziliğin yüz karasıdır o ayrı!)

Dolayısıyla o alkışlamayacak bu hapis kararını da ben mi alkışlayacağım...

Benim de sevgilim ünlü olsaydı, ben de paparazzileri sevmezdim.

Ajda Pekkan’ın, Musa Çözen’den ricası...

Bir daha Fenerbahçeli’nin evinde derbi izlemem, her seferinde yeniliyoruz.

Beyazıt Öztürk’ün evinde izledik bu sefer de, Fenerli Beyazıt kazandı, Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Galatasaraylı İrfan Şahin ve ben kaybettik.

Bir Galatasaraylı daha vardı yanımızda; Ajda Pekkan.

Maç yorumları 10 numara eğlenceli Ajda’nın, gülmekten yorulduk...

Yediğimiz 4 golden daha fazla bozulduğu bir şey vardı; futbolcuların yere tükürmesi...

"Tükürmesin futbolcular yere" dedi, "Hadi tükürüyorlar, bari yönetmen bunu çekip göstermesin" dedi...

Bizden de tam destek aldı bu önerisi, Musa Çözen’e ileteyim dedim Ajda Pekkan’ın bu ricasını...

Sonra maç bitti, Sezen Aksu geldi.

Peşinden de Galata saz heyeti...

En son sabah olmuştu, rüya değil gerçek ama anlatırım bir ara Beyazıt’ın evindeki Sezen-Ajda düetini...
Yazarın Tüm Yazıları