Avrupa’nın en büyük medya dayanışması!!!

MAHKEME ilk kararını açıkladığında Celal Özcan’la Berlin’de yürüyorduk. Son yılların en önemli ırkçı cinayet şebekesinin davasıydı.

Haberin Devamı

8 Türk, bir Yunanlı ve bir Alman ırkçı çetenin katilleri tarafından öldürülmüştü.
Ve davaya Türk basını alınmıyordu.
Karar bu...
Daha o anda dedim ki,
“Celal artık bu duruşmaya girsek ne olur, girmesek ne olur?”
Gerisini biliyorsunuz.
Hürriyet olarak günlerdir birinci sayfamızı bu karara bir tepki olarak hazırlıyoruz.
Alman basını inanılmaz bir destek veriyor.
Demokrasinin, insan haklarının ve basın özgürlüğünün ne olduğunu dünyaya anlatan bir medya dayanışmasıdır bu.
Karar açıklandığı andan itibaren telefonlarımız durmadı.
Gazeteler, televizyonlar, yerel radyolar bize destek için mahkemedeki yerini vermeyi teklif ediyordu.
Bu defa Stuttgart’taydık.
Dedik ki:
“Evet biz artık o mahkemeye girsek ne olur, girmesek ne olur. Zaten bütün basın bizimle. O mahkemede atlayacak ya da atlatacak bir haber yok ki. Bütün basın tek ses oldu”.
Ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının yargılanacağı mahkemeden Alman basını öylesine bir mesaj verdi ki...
O mesaj, Avrupa’daki kalemşorlerin mahkemedeki sloganı oldu:
“Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.”

HÜRRİYET İÇİN YAZDILAR

Evet, mahkeme belki bir karar daha alacak.
Ama biz Hürriyet olarak ondan çok daha önemli bir karar aldık.
Dedik ki:
“Bütün Alman basını bize destek veriyor. Mahkemedeki yerini teklif ediyor. Onların yerlerine oturmak yerine onların yazılarını, Türkçe ve Almanca yorumlarını yayınlayalım. Her dostumuzun, her meslektaşımızın, bize destek veren her gazetecinin mahkemedeki yerlerini değil, izlenimlerini isteyelim”.
Ve bu çağrıya cevap geldi:
“Seve seve yazarız”.
Birçok gazeteci dostumuz Hürriyet için izlenim yazmayı kabul etti.
Bu dayanışma unutulur mu?
Elbette unutulmaz.
Sevgili Annette Ramelsberger: Sûddeutsche Zeitung
Sevgili Karin Truscheit: Frankfurter Allgemeine Zeitung
Sevgili Per Hinrichs: Die Welt
Sevgili Oliver Grothmann: Bild
Sevgili Peter Rossberg: Bild
Sevgili Wolfgang Schmidt: Die Tageszeitung (Taz)
Sevgili Frank Jansen: Tagesspiegel
Sevgili Ralf Muller: Nurnberger Zeitung
Sevgili Rolf Clement: Deutschlandfunk radyosu
Sevgili Oliver Bendixen: BR radyosu
Sevgili Stefan Schoelermann: NDR televizyon
Sevgili Stefan Geiger: Stuttgarter Zeitung
Sevgili Axel Hemmerling: MDR radyosu.
Sizleri bütün kalbimizle kucaklıyoruz.
Irkçılığın yargılanacağı bir mahkemeden medya tarihinin en büyük dayanışmasını çıkarttık.
İmzalarınız ırkçılığa karşı bir basın anıtı gibi yükselecek.
Bu yazılarınız, yalnız Hürriyet’e değil, basın hürriyetine birer tarihi belge olarak yerleşecek.
Elbette başka kim yazmak isterse, o meslektaşlarımıza kalbimizle birlikte sayfalarımız açıktır.
Özgürlük, barış ve demokrasi için iyi ki medya var.
İyi ki varsınız..

Yazarın Tüm Yazıları