Avrupa ile ilişkileri rayına oturtma dönemi

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Adaylık konusunda daha net bir perspektif gösteren Cardiff Zirvesi'nden sonra Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkiler ağır da olsa durgunluktan kurtulma eğilimi göstermeye başladı.

AB ve Türkiye bürokratları, ilişkilerdeki tıkanıklığı gidermek için harekete geçtiler.

Cardiff belgesinin anlamı üzerindeki tartışmaların yanı sıra, Avrupa ile Türkiye arasındaki canlı hayvan ithalatında ve anti damping uygulamasında ortaya çıkan sorunlar masaya yatırıldı.

En önemli konulardan birini de Türkiye'nin Avrupa Birliği kurumlarına hazırlanmasını öngören 'hazırlık stratejisi'nin uygulanması için gerekli mali yardımı Yunan vetosuna takılmadan yürürlüğe sokabilecek mekanizmaların bulunması oluşturuyor.

Üst düzey bir yetkili Avrupa'dan ‘‘Size taahüt edemiyoruz ama bazı mekanizmalarda oy birliği gerekmiyor, stratejinin gerektirdiği 50 milyon doları sağlayacağımızı sanıyoruz’’ mesajını aldıklarını belirtti geçen günkü görüşmemizde .

Avrupa ilişkilerindeki hareketlenmenin teknik düzeyde olduğunun altını çizmek gerekiyor.

1 Temmuz'da dönem başkanlığını İngiltere'den devralan Avusturya, Ortaklık Konseyi'nin gerçekleşmesini en önemli hedeflerinden biri olarak açıkladı.

Temkini elden bırakmamasına rağmen Ankara'nın da Avrupa Birliği ile ilişkilerin rayına oturmasını istediği anlaşılıyor.

* * *

TÜRKİYE'nin Avrupa dışında tutulmasının, Yunanistan'ın stratejik hedefi haline geldiği artık iyice su yüzüne çıkıyor.

Mali protokol üzerindeki vetosunu kaldırması konusunda Yunanistan Birlik içinde baskılarla karşılaşıyor.

Bazen bu baskılar öyle ağırlaşıyor ki, Atina'nın Avrupa Birliği'ni Lahey Adalet Divanı'na şikayet etmekle tehdit ettiği bile oluyor.

Ama Yunanistan Türkiye'yi insan hakları ve demokrasi konularında eleştirdiği ve bu gerekçeleri kullanarak ilişkileri bloke etmeye kalktığı zaman tecrit zincirini kırıyor. Yandaşlar buluyor.

İşte bu noktaya dikkat etmek gerekiyor.

Avrupa Birliği ile siyasi diyalogun kesilmesi, Türkiye'yi Avrupa'dan uzak tutmak isteyen güçlerin eline koz veriyor.

AB ile ilişkilerin rayına oturması için Türkiye'nin siyasi diyalog konusundaki tavrını gözden geçirmenin zamanı gelmiş görünüyor.

Kıbrıs ve Yunanistan ile ilişkiler görüşülmese bile, insan hakları ve demokrasi konularında açık davranmaktan kaçmamak gerekiyor.

* * *

İNGİLTERE'nin dönem başkanlığı, Lüksemburg Zirvesi'nden sonra donan ilişkileri yeniden canlandıracak asgari temeli hazırlamaya yaradı.

Cardiff belgesi dönem başkanlığını devralan Avusturya'ya, üzerinde çalışabilecek bir yol açtı.

Önümüzdeki dönemde, köklü gelişmeler beklemek doğru olmasa bile, ilişkiler rayına oturabilir.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem daha sonrasi için ise şunları söylüyor:‘‘1 Ocak 1999'da dönem başkanlığını devralacak olan Almanya, seçim stresini de üzerinden attığı için Türkiye'nin adaylığını netleştirecek.’’

Yol kazalarına rağmen, treni raydan çıkarmamak için herkesin çaba göstermesi gerekiyor.













Yazarın Tüm Yazıları