Avrupa bölücülük yapıyor

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Avrupa , 7 Ekim günü Rum Yönetimi ile yaptığı Karma Parlamento Komisyonu toplantısında tam üyelik görüşmelerinin önümüzdeki baharda başlayacağını açıkladı.

Avrupa, Hükümetlerarası Konferans'ın başlaması nedeniyle 1996'da Torino Zirvesi'nde kayda geçtiği bu kararı Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen yürürlüğe koyacak.

Kıbrıs'ta iki tarafı da memnun edecek bir çözümü savunmama rağmen bu karardan sonra Kıbrıs'ın geri dönülmez bir noktaya geldiğini itiraf etmek zorundayım.

Kıbrıs bölünüyor.

Çünkü, hem Washington hem de Avrupa Birliği Kıbrıs'taki Türk toplumunun yıllardan beri ambargolara katlanarak verdikleri eşitlik mücadelesini ciddiye almıyor.

Türklere azınlık statüsünü aşan bir egemenlik hakkı tanımaya kimse yanaşmıyor.

Eğer bu mücadele ciddiye alınsaydı, Avrupa Kıbrıs'ta iki tarafın statülerinin açıklığa kavuşacağı bir çözümden sonra Kıbrıs ile tam üyelik müzakerelerine başlar, sadece Rum tarafı ile masaya oturmazdı.

Üstelik de, BM gözetimindeki toplumlararası görüşmeler sürecinin açıldığı bir dönemde tartışma egemenlik konusunda düğümlenmişken, sadece Kıbrıs Rum Yönetimi'ni muhatap kabul ederek statükoyu legalleştirmez, çözüm sürecini torpillemezdi.

Siyasi zarafetten böylesine uzak bir girişimde bulunmazdı.

* * *

BRÜKSEL'de kararın açıklandığı basın toplantısında Rum Yönetimi'nin Dışişleri Bakanı Yannakis Kassulides, ‘‘Tam üyelik görüşmeleri başlarken Türkleri de Kıbrıs hükümetinin delegasyonunda yer almaya davet ettik. Denktaş kabul etmedi'' dedi.

Sadece Denktaş değil, virgüllerin dahi sembolik değer taşıdığı bir ülkede çözümden yana en fazla istekli olan Türkleri bile azınlık temsilcisi olarak Rum Hükümeti heyeti içinde görüşmelere katılmaya ikna etmek mümkün değil.

* * *

TÜRKİYE ile Gümrük Birliği anlaşması imzalamak için Yunanistan'a Kıbrıs ile tam üyelik görüşmelerine başlama tavizi veren ve iki olayı irtibatlandıran AB, şimdi de Kıbrıs ile tam üyelik görüşmelerine başlarken Türkiye'yi aday ülkeler listesine almaya hazırlanıyor.

Nitekim, Karma Parlamento Komitesinin toplantısından sonra AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Poos, ‘‘ AB dışişleri bakanlarının 25 Ekim'deki toplantısında Türkiye'nin de Şubat ayında yapılacak aday ülkeler konferansına davet edilmesini değerlendireceklerini ’’ söylüyor.

Türkiye'nin Konferans'a katılması karşılığında, Avrupa Birliği çerçevesi içinde al-ver pazarlıklarıyla Kıbrıs sorununun çözüleceğine inanılıyor.

Maalesef, bu politikayla ilgili tüm tarafları memnun edecek ortak bir uzlaşma noktasına varmak mümkün görünmüyor.

Kıbrıs Rum kesimi Avrupa'ya adım atarken Türk tarafının da Türkiye ile kısm; entegrasyonunun yolu açılıyor.

Avrupa'nın kararı Ada'yı bölüyor.

Artık birbirlerinin dillerini bile anlamayan iki halk haline gelen Kıbrıslılar arasındaki uçurum derinleşiyor.

Yazarın Tüm Yazıları