Avcı: Eymür, Çakıcı ile ilişkisini kesmişti

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Geçmişte hem MİT, hem de Alaattin Çakıcı ile bir şekilde teması bulunduğunu belirten kişi şu soruyu yöneltiyor:

‘‘Çakıcı'yı, Mahmut Yıldırım'ı kullanıp, bunların elde ettikleri sonuçları MGK'da övünerek anlatmıyorlar mıydı? MİT'in bu kişileri kullanmasını isteyen kendileri değil miydi?’’

Bazı detaylar da veriyor. Silahtan, yabancı dil öğrenimine kadar birçok konuda bu kişilere MİT'in uzun süre eğitim verdiğini açıklıyor.

Çakıcı'nın üzerinde 15 yıldır kırmızı pasaport olduğunu bildiğini söylüyor.

Bunların hepsinin de MİT tarafından temin edildiğini açıklıyor.

Bu kişilere daha sonra yurtdışına gönderilip birçok ülkede eylem yaptırtıldığını söylüyor ve ekliyor:

‘‘Bu kişiler yurtdışına gönderilirken devlet ceplerine bir kuruş para koymadı. 'Gidin paranızı bulun işinizi bitirin' denildi. Gittiler paralarını da buldular, ASALA ve PKK'ya karşı eylem de yaptılar.’’

Bu kişilerin yönlendirilmesi için de MİT'te bazı kişilerin resmi olarak görevlendirildiğini söylüyor. Ardından şöyle diyor:

‘‘Mehmet Eymür Daire Başkanı, Yavuz Ataç da yardımcısıydı. Görevleri gereği bu kişilerle temas halindelerdi. Onların görev yerinde başkası otursaydı, aynı işi yapmayacak mıydı? Şimdi niye bu kişiler suçlanıyor?’’

İddiası, Çakıcı'nın yakalanması ile Milli İstihbarat Teşkilatı'na dönük suçlamalar ve teşkilat içindeki çekişmelerin yersiz olduğu noktasında.

TBMM Susurluk Komisyonu'na iki yıl önce verdiği ifadeleri doğru çıkan Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanvekili Hanefi Avcı da dün telefonda bu duruma dikkat çekiyor.

İlginç bir açıklamada daha bulunuyor:

‘‘Eymür'ün eşinin Çakıcı ile ilgili söyledikleri sanırım doğru. Eymür'ün 1-1,5 yıl kadar önce Çakıcı ile ilişkisini kestiğini duymuştum. Bundan dolayı bazı kişilerle arasının açıldığı da kulağıma gelmişti...’’

Avcı, Çakıcı ile MİT içindeki temasın devam etmesiyle ilgili olarak da şöyle diyor:

‘‘1980 öncesinde vatan millet diyerek bir çalışmaları olmuş. Ama son dönemde gördüğüm bunun menfaate dayalı bir ilişkiye dönüşmüş olması.’’

Susurluk olayının aydınlatılmasında etkin rol almış üst düzey bürokratın meseleye yaklaşımı da farklı olmuyor.

Başbakan Mesut Yılmaz'a yakınlığı ile de tanınan bu kişi önce, Kutlu Savaş'ın hazırladığı Susurluk Raporu'na dikkat çekiyor:

Savaş'ın Raporu'nda, dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'ın, 'Siz MİT'in her zaman saygın kişilerle mi şalıştığını sanıyorsunuz?' sözlerine yer verdiğini hatırlatıyor.

Hemen ardından şunları söylüyor:

‘‘Bazı işlerde saygın olmayan kişilerin kullanılması normaldir. Ama burada iş çığrından çıkmış. Saygın olmayan kişiler, MİT'in kurumsal saygınlığını kullanmasına imkan tanınmış...’’

Yapılan son operasyonların amacına dönük olarak da şu bilgiyi veriyor:

‘‘Başbakan bu işte kararlı. Devlete yakışmayan işler artık bitecek. Bugüne kadar yapılan, MİT'in saygınlığını kullanıp cep doldurmaya kalkışanlara kaynaklık eden güçlerin temizlenmesiydi. Şimdi ikinci aşamaya geçildi, temizlik yapılıyor. Gürültü de buradan kopuyor...’’

Başbakan'ın önceki gün MİT Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü ile yaptığı toplantının genel çerçevesinin de bu olduğunu söylüyor.

Konu dün MGK'da da ele alınıyor, hükümete tam destek kararı çıkıyor.

Sonuçta üst düzey bürokratın da tespitinde olduğu gibi; ‘‘kanayan yaraya pansuman yapılıp kan durduruldu, şimdi ise elbiseye bulaşan lekeler temizleniyor.’’













Yazarın Tüm Yazıları