Avanta milli maç

1 Nisan Salı günü gazetenin ulaştırma görevlisine ‘‘İngiltere'ye seyahatim var. Beni havaalanına bırakır mısın?’’ dedim. Görevlinin ilk tepkisi ilginçti:

‘‘Hayrola Abi, sen de mi Futbol Federasyonu'nun avanta milli maç listesindesin?’’

O sabah gazeteler Futbol Federasyonu'nun İngiltere-Türkiye Avrupa Şampiyonası eleme maçı için New Castle'a götürdüğü 90 dolayında davetli konusundaki haberleri büyütmüştü. Haluk Ulusoy Başkanlığındaki Futbol Federasyonu, Dünya Kupası'ndaki hatasını tekrarlamış, milletvekilleri ile bazı ünlü sanatçıları milli maç için İngiltere'de ağırlama yolunu seçmişti.

Irak Savaşı yüzünden iş dünyasından ve vatandaşlardan gelen ‘‘Türkiye için fedakarlık yapalım’’ önerileri ortadayken bu görüntü hoş karşılanmamıştı.

Davetliler arasında yer alan Haluk Ulusoy'un amcası Sefer Ulusoy da tepkisini göstermişti:

‘‘Savaş sıkıntısı yaşanırken böyle bir davet yanlış. Futbol Federasyonu böyle rahat harcama yapmamalı.’

TURKCELL'İN DAVETİ

Havaalanı yolunda bizim ulaştırma görevlisine durumu açıkladım:

‘‘Turkcell, Dünya Kupası'ndan beri Futbol Federasyonu'nun iletişim sponsoru. 150 dolayında talihli ve bayisini milli maçımız için İngiltere'de ağırlıyor. Bu ekiple bir grup gazeteciyi de götürüyor. Hürriyet'e yaptıkları kurumsal davete benim katılmam uygun görüldü. Dolayısıyla ben de Milli Takımımızı İngiltere'de izleyecek, destekleyecek şanslılar arasındayım.’’

Ulaştırma görevlisi bunları dinledikten sonra yorumunu yaptı:

‘‘O başka Abi... Sonuçta harcamayı yapan devletin bir kurumu değil, özel bir şirket.’’

Turkcell gibi Futbol Federasyonu sponsorlarından İş Bankası, Pepsi ve Efes Pilsen de benzeri bir tur düzenledi.

Bunları katıldığım gezinin doğruluğunu, yanlışlığını tartışmak için yazmıyorum. Sizi Federasyon turlarıyla ilgili bir noktaya getirmek istiyorum. Konuyu Turkcell yetkililerine açtım:

‘‘Federasyon kendisi böyle bir tur düzenleyeceğine bunları da sponsorlara yüklese olmaz mı?’’

Turkcell yetkililerinden şu yanıtı aldım:

‘‘Zaten artık Futbol Federasyonu sponsor gelirleriyle rahatlamış durumda. Yani harcadığı paralar zaten öyle sayılır. Ama ille de maçlara Federasyon adına birileri davet edilecekse, sponsorlararası bir paylaşım yapılabilir. Oturup bunu konuşabiliriz.’’

Dikkat ediyorum, sponsorlar Milli Takım'a yönelik ciddi harcama yapıyor. Özellikle ana sponsorların Federasyon'a katkıları yılda 1 milyon doları buluyor.

Örneğin Turkcell millilerimizin maç yapacağı ülkelerle eğer yoksa öncelikle roaming sorununu çözüyor. Japonya'da yaptığı gibi gerekirse özel telefon bile ürettiriyor.

SPONSORLUĞUN DÖNÜŞÜ

Peki sponsorların yaptıkları harcamanın kendilerine dönüşü oluyor mu?

Turkcell yöneticileri bu soruya ‘‘evet’’ yanıtı veriyor. Son anda yakaladıkları Dünya Kupası sonrasında Turkcell'in bilinirlik oranı ciddi şekilde artıyor.

İngiltere'ye 2-0 yenilip, güzel rüyadan şimdilik uyansa da sponsorlar Dünya Üçüncüsü Milli Takımımızın arkasında durmaktan memnun görünüyor.

Bu durumda, Haluk Ulusoy'a ‘‘Verdimse ben verdim’’ mantığını bırakıp, sponsorlara kendi 'Avanta milli maç' listesini de yüklemek kalıyor.

Bazı CHP milletvekilleri ‘‘Avanta milli maç’’a koşarken, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in ‘‘Yanlış anlama olur’’ korkusuyla ekibe katılmaması da dikkati çekiyor.

Haluk Ulusoy hiç olmazsa amcası Sefer Ulusoy'u dinleyip, her deplasmandaki milli maça gidişi ‘‘saltanat’’a dönüştürmesin. Irak Savaşı yüzünden ekonomik sıkıntısı daha da artan vatandaşın moralini daha fazla bozmasın.

Bir dahaki maça kadar bu konuda doğru çözümü üretmek işi olmaz mı, ne dersiniz?

Londra-Sunderland işadamı hattı

NEW Castle'dan Sunderland Stadyumu'na çoğu sponsorlara ait olmak üzere 20 otobüslük bir konvoyla, polis korumasında gittik.

Maçı seyrettiğimiz tribünde tanıdık yüz aradım. Epey Türk işadamı da vardı. Türkmenistan ve Malatya'da büyük tekstil yatırımları olan Çalık Grubu'nun patronu Ahmet Çalık, Ramsey markasını İngiltere'de yaratan Gürmen Group'un patronu Remzi Gür, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıldırım, APS Giyim'in sahibi Osman Benzeş ve Yeşim Tekstil'in Genel Müdürü Şenol Şankaya görebildiklerim arasındaydı.

Ahmet Çalık Londra'dan özel uçak kiralayıp Sunderland'a gelmişti. Londra'da yaşayan Remzi Gür de 20 kişilik bir özel uçakla gelip bazı dostlarıyla, çocuklarıyla, şirketinin yönetimindeki kayınbiraderiyle Milli Takımımızı statta desteklemeyi yeğlemişti.

Stattaki 5 bine yakın Türk seyirci gibi işadamları da İngiltere'yi yenme konusunda umutluydu. Olmadı. İngiltere'yi yenme umudu İstanbul'a kaldı.
Yazarın Tüm Yazıları