AVANT-GARDE MUTFAĞIN TEMSİLCİLERİNİN YARATTIĞI LEZZET İKLİMİ

Anadolu’nun orta yerinde, binlerce yıllık tarihi mirasın kalbinde konuşlanan Ankara’nın ağırbaşlı görünümünün altında canlı kültürel hayat, otantik duraklar ve alternatif güzergâhlar yok değil.

Haberin Devamı

Zaman zaman bu tip mekanlara değinip, kişisel deneyimlerim ve gastronomiye meraklı profesyonellerin senteziyle ortaya çıkan gözlemleri sizlere aktarıyorum. Hayat anlayışınızda gastronomik deneyimlerin hatırı sayılır yeri varsa, bu yazıdaki yeni mekanlar listem sizi yakından ilgilendirecektir.
 İlk durağım sosyal yaşamdaki etkinliğini her geçen gün arttırıp, pekiştiren Tepe Prime Avenu... Daha önce de yazmıştım; Başkentin sosyal yaşamına farklı bir boyut getiren Tepe Prime, “Agora” fikrinden hareketle tasarlanan bir yapı. Çeşitli damak zevklerine hitap eden kafe, restoran, eğlence mekânlarına ev sahipliği yapıyor. İçinde İstanbul’un ünlü mekanları Hayâl Kahvesi, 2’ler Et Lokantası, Burger House, Eat’n Fit, Barnies Coffee ve Gratis’in yanı sıra Ankara’nın çok tutan markaları New Castle, Ege Balık, Özler Döner ve Tunalı Vitamin Park gibi farklı zevklere hitap eden işletmeler var. Eğlence ve kültür ürünlerini tüketici ile buluşturan kitapçı, çiçekçi, kuru temizleme, kuaför ve dev bir market de var ki, insanların günlük ihtiyaçlarına cevap vermek için yeterli düzeydeler. Işıklı su gösterisi gerçekleştirilen havuzun ve büyük bir sahnenin yer aldığı dev meydanda ise zaman zaman konser, gösteri, festival gibi aktiviteler düzenleniyor.

Haberin Devamı

 TREVİSO’DAN ANKARAYA UZANAN LEZZET

 İşte bu dev kompleksin iki yeni konuğu daha oldu ki, ben de onlara değineceğim. İlki Türkiye’de ikinci halkasını Tepe Prime’de açan dünyaca ünlü İtalyan pizza restoranı Piola... Stefano ve Dante Carnito kardeşler tarafından kurulan ve pek çok dünya starını tercihi olan Piola’nın, 11 farklı ülkede 37 şubesi bulunuyor. 1986’da İtalya’nın Treviso şehrinde kurulan Piola’nın ABD, Brezilya, Arjantin, Şili, Meksika, Türkiye ve Honduras gibi ülkelerde şubeleri bulunuyor. Ankara’da açılan son şubenin yemeklerine geçmeden önce dekorasyonuna değineyim ve kısaca mekanın İçerisi de dışarısı gibi şık ve hayli zevkli döşenmiş, deyip mönüsünü anlatmaya başlayayım.
 Moleküler mutfağın seçkin örneklerini denemek için gidenlerdenseniz doğru bir adres. Moleküler dedimse sakın aç kalacakmışsınız gibi bir duyguya kapılmayın… Geleneksel İtalyan mutfağının minimalist olarak yeniden yorumlandığı lokantada, yenilikçi, lezzetli ve doyurucu bir yemekle karşılaşacağınıza şüpheniz olmasın. Bu arada, yeri gelmişken, moleküler gastronomiden, daha doğrusu ne olduğundan bahsetmek istiyorum. Genel olarak yemeğin pişmesi sırasında, başından sonuna kadar her aşamada oluşan fiziksel ve kimyasal değişimlerin arkasındaki bilimsel gerçeklerin anlaşılması olarak tanımlanıyor. Yiyecek ve içeceklerin insana zevk ve keyif veren özelliklerinin bilimsel incelemesi olarak da tanımlanabilir.

Haberin Devamı

 MOLEKÜLER GASTRONOMİNİN VARDIĞI NOKTA

 Bu mutfak akımına “Avant-garde” ya da “İlerici mutfak” deniyor. Aşçılar adeta laboratuarlardaki bilim adamları gibi çalışıp deneysel çalışmalar yapıyorlar. Gelelim Piola için neden böyle bir tanımda bulunduğuma. Garson (yeni adıyla servis elemanı diyorlar) yanınıza geldiği zaman, mönüdeki pizzalardan birini mutlaka sipariş edin. Zira ince hamurlu ve iyi pişmiş pizzalar, işletmenin en prestijli yemekleri. Pizzanın içindeki malzeme ne olabilir diye soracak olursanız da işletmenin sahibi Emre Canbulat’ın tavsiyelerine kulak verin. Zira kokoreçli pizzayı denetebilecek kadar çılgın, çılgın olduğu kadar da ilginç önerilerde bulunabilir. Örneğin bizlere içinde alaturka malzemeler olan pizzayı söylemese, böylesine harika bir lezzete ulaşamayacaktık. Kısacası moleküler gastronomiden örneklere denk gelmek istiyorsanız Piola’ya uğrayıp, Emre Bey’in önerilerine kulak verin. 

Haberin Devamı

YENİ AKIMIN TEMSİLCİSİNE YENİ MEKAN  

Tepe Prime da yeni açılan bir diğer mekanda Ankara’nın gururu haline dönüşen Butcha Butcher Shop&SteakHouse... Butcha’yı şöyle de tanımlayabiliriz; Başkenti etkisi altına alan Günaydın Et restoranlarıyla kafa kafaya rekabete giren Ankaralı bir marka... Çayyolu ile Kızalay ve Panora AVM’lerden sonra dördüncü şubesini buraya açtı. Üstelik oldukça büyük ve iddialı bir mekanla... Butcha Butcher Shop&SteakHouse, “Etin yeni modası” sloganını bir kez daha hayata geçirirken de butik ürünlerinin, kuru dinlendirilmiş etlerinin ve zengin şarap mönüsünün yanına farklı seçenekler de sunuyor. Örneğin döner, hamburger gibi hızlı servise imkan veren ürünler acelesi olanlar için devreye sokulmuş.
 Tavsiyem ise mönüsünde sunduğu köfte ve sucuktan azar azar yiyerek başlayacağınız lezzet yolculuğunuzu et çeşitleriyle sürdürmeniz. Sonunda da mutlaka az ama öz tatlı çeşitleriyle final yapmanız. Yani küşleme, pirzola ve bonfile gibi et yemeklerine midenizde daha fazla yer ayırın. Bu arada gerek mekanın içinde, gerekse dev avluya açılan bahçesinde yaratılan ambiyans da çok hoş. Hiç kuşku yok ki yaratılan lezzetler ve atmosferde en büyük pay Butcha’nın ortaklarından biri olan Ayhan Sevilir’de. Öylesine başarılı, sıcak ve cana yakın ki, kimi zaman onun adı marka değeri olarak Butcha’nın önünde mi gidiyor diye sorguluyorum. Tabii diğer ortaklar Osman Sungur’un girişimci ruhunu, Şehmuz Acar’ın mutfak bilgisini gözardı etmeden.

Haberin Devamı

 BU REKABET KALİTEYİ UCUZA ALMAMIZI SAĞLADI

 Az önce Günaydın Et restoranın Ankara’yı etkisi altına aldığını yazmıştım. İstanbullu Günaydın, Başkentin değişik semtlerinde hızla çoğalıyor. Son olarak Çukurambar semtinde bir şube daha açtı. İlginçtir burası da kısa zamanda müşteri akına uğradı. Öğrendiğime göre kısa bir süre sonra da Çayyolu’na da bir şube açıyormuş. Hem Butcha’nın, hem de Günaydın’ın bu hızlı yükselişi Ankaralıların et ürünlerine ne kadar meraklı olduğunu gösteriyor.
 Bu arada balık restoranlarındaki rekabet de dikkat çekici bir noktaya ulaştı. Trilye, Park Fora, Kalbur, Balıkçıköy, Yosun restoranlar derken Aktar sokakta yer alan Kolyoz Restoran da üst seviye rekabette “Ben de varım” demeye başladı. Hizmet ve mönü kalitesini gitgide arttıran Kolyoz şu sıralar en gözde işletmeler arasında. Kaçtır gidiyorum; birçok tanınmış simanın da bulunduğu salonları hep dolu. Benim gittiğim gece de Behzat Ç dizinin tüm oyuncuları Erdal Beşikçioğlu’nun misafiri olarak mekandaydı. Meğer Kolyoz’un müdavimi olmuşlar. İşletmenin başarı grafiğinin bu denli hızlı yükselişindeki neden ise masaya servis edilen mezelerin çeşitliliği ve lezzeti kadar, hesap pusulasının makul rakamlardan oluşması. Farkına vardım ki, kaliteyi ucuza sunan bir müessese...

Haberin Devamı

SÖĞUTÖZÜ’NÜN KALBİNE MÖVENPİCK GELDİ

 İsviçre kökenli uluslararası otel zinciri Mövenpick Otel İstanbul ve İzmir’den sonra Türkiye’deki üçüncü otelini Başkent’in hızla gelişen semti Söğütözü’nün kalbinde açtı. Armada AVM’nin hemen yanı başındaki otelin önce mimari özellikleri dikkatimi çekti ki, benim gibi yenilik arayanları bir mıknatıs gibi kendisine çekmeyi bildi. Sonradan öğrendim; dış cephe tasarımı nazar boncuğunun yuvarlak formunu yansıtıyormuş. İçeri girildiği zaman ise tam ortasındaki atriyum insanı çok etkiliyor. 12 kat üzerinde yükselen cam tavanı doğal gün ışığının içeri süzülmesiyle lobiye ferahlatıcı bir sıcaklık veriyor. Keza lobide konuşlanan kristal toptan oluşan dev avize de...

 İSVİÇRELİNİN AÇIK MUTFAĞINDAKİ HARİKA LEZZETLER

 Otelin yöneticilerinden Zeynep Kayralcı‘nın çok eski bir dostum olmasının verdiği avantajla Mövenpick’i tepeden tırnağa dolaşma imkanı da buldum. Şık ve konforlu döşenmiş 176 odasının tamamını dolaşmamış olsam da gördüklerim beni bir hayli etkiledi. En çok etkilendiğim köşe ise Türk ve dünya mutfaklarından eşsiz lezzetler sunan restoranı oldu. Plus Restaurant, açık mutfağıyla İsviçreli başaşçı Andreas Erni ve ekibi tarafından hazırlanan yaratıcı lezzetler sunuyor. Tabii çikolata ve dondurma gibi İsviçre klasiklerini ihmal etmeden. Fiyatlar ise böylesine zengin dekor ve mönüyü sunan bir işletme için çok ucuz. Hatta öğlen yemeklerinde ödeyeceğiniz para Çukurambar’da boy gösteren birçok ünlü restoranın fiyat tarifesinin bir hayli altında.
 Bunun nedenini ise Zeynep Hanım anlattı: Müşterilerin oteli tanımaları ve bu lezzetlerin tadını almaları için özellikle düşük fiyat politikası uyguluyorlarmış. Hafta içinde vakit bulamayanlar Pazar brunchları için otelin mutfağını deneyebilir ki, ödeyecekleri para kişi başı 35 lirayı geçmiyor.

Yazarın Tüm Yazıları