Atatürk'ün diplomatları

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Aklı olan hükümet, dış politikada Dışişleri Bakanlığı' nın çizdiği çizginin dışına çıkmaz.

Aklı olan hükümet, bin yıllık devlet geleneğinin ve deneyiminin imbiğinden süzülerek yetişmiş uzmanların oluşturduğu politikaları siyasi damgasını vurarak uygular.

Bu yolu seçen iktidarlar dış politikada kolay kolay hata yapmazlar.

Türkiye de kısa ve uzun vadede zarara uğramaz.

Dışişleri, çok şükür politikacıların alışılmış müdahalelerinden kurtulan sayılı kurumlardan biridir.

Bunun için yozlaşmamış, tutarlılığını koruyabilmiştir.

Ancak yine de bazı hükümetler, daha doğrusu bazı başbakan ve bakanlar zaman zaman iç politikada puan toplama hevesiyle dışarda şov yaparlar.

Bunlar ülkelerinin dış politikasına büyük zarar verirler.

Dışişleri'nin en fazla zorlandığı dönemler bu dönemlerdir.

Bir Erbakan'ı, bir Çiller'i düşünün...

Onların yurtdışında devirdikleri çamları, şov yapma uğruna verdikleri zararları düşünün.

Türkiye eğer bu arızalı dönemi bu kadar az zararla atlatabildiyse bunda Dışişleri'nin rolü büyüktür.

* * *

Eski Dışişleri Bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil meslekten gelmemesine rağmen başarılı olmuştu.

Büyükelçi Vahit Halefoğlu, Çağlayangil'in bu başarısının sırrını şöyle anlatıyor:

‘‘İhsan Bey zaman zaman biz büyükelçileri toplar, hepimizin ilgi alanına giren sorunları sorardı. Biz de kendisine uzun uzun bilgi verirdik. Anlatılanları dikkatle dinler, notlar tutardı.

Sonra yaptığı ikili görüşmelerde ya da uluslararası toplantılarda bu bilgileri o kadar güzel yoğurup kullanırdı ki biz bile yeni şeyler duyuyormuş gibi hayretle dinlerdik.

Usta politikacılık budur zaten. Başarılı bakan her şeyi bilen değil ama uzmanlarının verdiği bilgileri en iyi kullanan insandır. İhsan Bey bunu çok iyi yapardı.’’

Türk Dışişleri'nde hemen her konuda çok iyi yetişmiş uzmanlar var.

Her biri kendi konularında mükemmel olduklarının da bilincindeler.

Türkiye'nin hemen her sorunu için sayısız senaryolar üretiyorlar ve bunlara karşı çözüm politikaları geliştiriyorlar.

Sonra da bunları kendi ağırlıklı görüşlerini de belirterek siyasi otoritenin önüne koyuyorlar.

Siyasi otorite kararını veriyor ve Türkiye için en yararlı olduğuna inandığı politikayı uyguluyor.

Türkiye bugüne kadar son derece sancılı bir coğrafyada sayısız beladan kurtulduysa, bu başarının büyük payı Dışişleri'ne aittir.

* * *

Cuma günü Ankara'da Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey yöneticileriyle bir araya geldik.

Müsteşar Korkmaz Haktanır ve üst düzey yöneticiler bizi bilgilendirmek amacıyla, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu konuları tüm ayrıntılarıyla anlattılar.

Yazılmamak koşuluyla düzenlenen o bilgilendirme toplantısında şu kanıya vardım:

‘‘Diplomatlar kendilerine güveniyorlar, konuları iyi biliyorlar ve sağlam politikalar üretiyorlar.’’

Çevremizdeki ateş ve huzursuzluk çemberinden Türkiye'nin zarar görmemesi için iyi yetişmiş bu beyinlerin donanımı insanın tedirginliğini azaltıyor.

Yani anlıyorsunuz ki Türkiye emin ellerde.

Görevi devraldıkları ağabeylerinin yolunda yürüyorlar.

Değişmez ilkeleri var. O da ‘‘Yurtta sulh, cihanda sulh’’.

Çünkü onlar Atatürk'ün diplomatları...

Yazarın Tüm Yazıları