Atatürk Silivri’de

Gazeteci Cem Güner’in “Atatürk Silivri’de” belgeseline göre, Gazi buraya iki kez gelmiş.

İlkinde 1937 yılında Trakya Manevrası sırasında Kurfallı tren istasyonundan geçerken halkı selamlamış. İkinci ziyaretindeyse çarşıda dolaşıp Silivrililerle söyleşmiş.
Belgeseli izleme şansım olmadı ama “Silivri” ve “Süper Silivri” gazetelerindeki bilgiler böyle.
Atatürk Harbiye’de okurken 19. yüzyıl son demindeydi: Bir yanda II. Abdülhamit baskısı, diğer tarafta küresel güçlerin hesapları.
Abdülhamit kafasına göre haklıydı: İmparatorluğu ayakta tutmanın başka yolunu bilmiyordu. Sirkeci’deki evde ateşli konuşmalar yapan Mustafa Kemal de haklıydı: Ne de olsa Namık Kemal ve Tevfik Fikret okuyarak yetişmiş bir gençti.
Biri ölmekte diğeri doğmakta olan iki dünya onların şahsında karşılaşıyordu, farkında olmasalar da.
Mustafa Kemal’in suçlandığı şeyler: Okulda gazete çıkarıp zararlı fikir yaymak, Abdülhamit’in arabasına bomba atmak, gizli toplantılar yapmak, gizli örgüt kurmak...
Onu attıkları Bekirağa zindanı, Abdülhamit’e diklenen hürriyet savaşçılarıyla doluydu: Sürgün ya da hapis kararını bekleyen öğrencilerle.
Tıpkı şu an Silivri’deki hapishanede bekleyen genç subaylar gibi. 2 yıldır tutuklu Teğmen Mehmet Ali Çelebi gibi mesela...
Oradaki gazeteciler, aydınlar gibi.
Elimizi vicdanımıza koyup düşünelim: Mustafa Kemal Yüzbaşı bugün yaşasa kaderi Mehmet Ali Teğmen’den farklı mı olurdu?
“Evet” diyemiyorsak, merhamet şart demektir.
Bu “ahval ve şerait içinde” aydına düşen, fikirleri ne olursa olsun içerideki insanlara karşı vicdansız olmamak.
Her kuşağın tarihi sürprizlerle dolu: Gün gelir, bugün iktidardakiler yarın “sakıncalı piyade” olur. Tıpkı bir zamanlar şiir okudu diye hapse atılan Erdoğan’ın şimdi iktidar olması gibi.
Atatürk bugün öğrenci olsa yine Silivri’deydi. Bekirağa yerine burada bekliyordu alacağı cezayı. Peki siz neredesiniz sevgili aydınlar? Yoksa vicdanınız Malta’da sürgünde mi?

Brezilya dizisi gibi

“Brazilname” matrak site: Yarın Brezilya Milli Takımı’na çağrılırsanız adınızın ne olacağını söylüyor. Derhal bizim dizi jönlerine uygulayıp bir 11 kurdum. Bakalım beğenecek misiniz. İmza: Tunisco
Keninhosa (Kenan İmirzalıoğlu), Erkaldo (Erkan Petekkaya, Nejildo (Nejat İşler), Sasmao (Necati Şaşmaz), Ergeiro (Halit Ergenç), Ozcildo (Özcan Deniz), Felix Engin Altao (Engin Altan Düzyatan), Erdoga (Yılmaz Erdoğan), Engaldo (Engin Akyürek), Besikcioglaça (Erdal Beşikçioğlu), Tatlitinho Peres (Kıvanç Tatlıtuğ).

İncir Çekirdeği

Ey güneşi balçıkla sıvatmayan hayat: Hastayım sana.
Yazarın Tüm Yazıları