At’la deve değil

Başbakan ne dedi Mübarek’e?

Haberin Devamı

İki metreküp çukur’la neyi kastetti?

Bence demek istedi ki:


-
Bu dünya, Sultan Süleyman’a bile kalmamıştır.


Öyleyse neyi tartışıyoruz?
Söylediği gayet açık değil mi? Hele “halkın sesine kulak vermek lazım” cümlesinde, tercümeye muhtaç bir nokta var mı?


Buna rağmen tartışıyoruz işte.


-
Başbakan, konuşmakta geç kaldı.


-
Hayır. Erken bile davrandı.


-
Yoo, zamanlama harikaydı.


-
Tam tersi, fiyaskoydu.


Yani “dış mesele” zannettiğimiz Mısır Denklemi, geldi bizim köyde “iç mesele” oldu.


Peki, Obama ne dedi?


Vallaha, o hiç anlaşılamadı.


Acaba tercüme hatası mı yapıldı?


***


Biz yine de işin ruhunu kaçırmayalım.


Mısır’da önce direniş başladı.


Güzel.


Ne istiyorlardı?


Yönetim değişikliği mi, yoksa rejim değişikliği mi?
Belli değil... İsyan mıydı bu, yoksa adı başka bir şey miydi? Ne olursa olsun, ilk görüntü: Direniş.

Haberin Devamı


Zannettik ki öyle devam edecek.


Etmedi.


Direnişçilere karşı da başka birileri direndi.


Ve direniş, çatışma’ya dönüştü.


Eğer dönüşmeseydi, direniş, tek başına halk hareketi olacaktı. Şimdi ise iç savaş tehlikesi belirdi.


***


Bu arada, bir baktık, Nobel ödüllü tenezzülcü’nün biri, karışıklıktan faydalanarak alternatif liderliğe soyundu. Arkasında halk desteği yok, siyasi referansı eksik... Ama bu işe tâlip.


Ne denir?


Hiç.


Bölge’nin kaderidir bu.


Orada hangi ülkeye baksan, hangi kuruma baksan, açıkgöz birileri çıkıp, hep hazıra konmaya kalkar. Bu yüzden de iki yakası bir araya gelmez.


Parola da hazırdır:


-
Değişim.


Hayır. Yetmez.


Çünkü galip gelen taraf, değişim falan getirmez. Sadece kendini getirmiş olur.


Sonra da...


Men dakka dukka faslı başlar.

Yazarın Tüm Yazıları