Aslı

Dualarım var benim; aynı sizin olduğu gibi.

Haberin Devamı

Sıralıdır benim dualarım; büyükten başlar, küçüğe gider.
Her şey, herkes için dua ederim, sonra sil baştan başa döner, kızım için dua ederim.
Allah’ıma; “benim ömrümden al, kızıma kat” derim.
“Allah’ım, ne olur sıralı ölüm nasip eyle” derim.
“Allah’ım, kimselere evlat acısı gösterme” derim.
Aynı sizlerin de dualarınızda dediğiniz gibi.

İçim yandı tüm hafta sonu.
Durdukça, düşündükçe inanasım gelmedi, “kâbustur inşallah” dedim, “kâbustur.”
Böyle bir şey olmadı, Ayşe’yle Metin’in kızları ölmedi.
Aslı gitmedi.
Aslı şu an kayak yarışlarında.
Aslı dağın tepesinden süzülüyor aşağılara.
Aşağıda herkes onu bekliyor alkışlarla.
Aslı birinci oluyor, anacığı babacığı kızlarına sarılıp onu öpüp tebrik ediyor.
Kız kardeşi; “helal ablama, helal” diye bağrışıp duruyor.
Sıra madalyaya geliyor, 17 yaşındaki dünya güzeli Aslıcık büyük bir sevinç ve gururla madalyasına sarılıyor, büyük bir keyifle onu havaya kaldırıyor, daha nicelerini alacağım dercesine gülümsüyor.
Ama işte bunların hiçbiri olmuyor, olamıyor; dünya güzeli Aslı kayak yarışına hazırlanırken kaza geçirip aramızdan ayrılıyor.
Arkadaşlarımız Ayşe ve Metin’in hayatları o an bitiyor, yaşamak için hiçbir istekleri kalmıyor, tarifi bile olamayacak bu acı onları buluyor.
Biricik kızları gidiyor.
Tüm hafta sonu onları düşündüm, ne Aslı’yı ne de Ayşe’yle Metin’i aklımdan çıkarabildim. Cenazeye gidemedim, onları perişan, Aslı’yı tabutta görmeye tahammül edecek gücü kendimde bulamadım.
Onlara “başınız sağ olsun” diyemedim.
Allah’ıma; “sabır ver onlara” diye dua ediyorum. Aslı’nın mekânı cennet biliyorum ama düşünüyorum düşünüyorum, dönüp dönüp aynı yere geliyorum.
Bu bir kâbus değil mi?
Aslı ölmedi.
Ayşe’yle Metin’in yüreğine ateşler düşmedi.
Aslı şu an dağın tepesinde, süzüle süzüle inecek aşağıya.
Madalyasını alacak. 
Anasına babasına sarılacak.
Mekânın cennet olsun güzel kız, cennet.

Yazarın Tüm Yazıları