Aslan yürekler

Güncelleme Tarihi:

Aslan yürekler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2011 21:49

Mayıs ayı, New York şehri. Amerikalıların Ronald Reagan’ı Başkanlık koltuğuna getirmelerinden sadece birkaç ay geçmiş. Yumuşak bir tonla konuşan ve eski Hollywood filmlerinde canlandırdığı kovboylarla özdeşleşen muhafazakar politikacı Beyaz Saray’da. Amerikalılar kendilerini hiç bu kadar güvende hissetmemişlerdi. Yıl 1981.

Haberin Devamı

Yine de New York şehrinde kıpırdamalar var. Genç adamlar doktor kapılarında bekliyorlar. 28. vaka sahnede hemen karşımızda duruyor. Hastalığın ismi henüz konulmamış. Bir kadın doktor canla başla çalışsa da, sesini duyuramıyor. Doktor genç adamların cinsel ilişkiye girmemeleri gerektiğini haykırıyor. Ned Weeks adındaki kahraman yazar ise bu hastalığa savaş açmaya karar veriyor. Ned önce tek başına, sonra da  arkadaşlarıyla beraber bu ölümcül virüsle savaşmaya başlıyor.
Bu ilkbahar/yaz sezonunda Broadway’in Golden Tiyatrosu’nda, 1981-1984 yılları arasında yaşanılan bir hayatta kalma hikâyesi sahnelendi. Ned Weeks karekterini kendi deneyimlerinden yola çıkarak yazan ve bugün 75 yaşında olan Larry Kramer’ın ‘The Normal Heart’ oyunu 26 yıl sonra yeniden New York’ta sahnelendi. Kramer oyununda zor yılları anlatıyor. ‘The New York Times’ gazetesinin bu sağlık krizini görmemezlikten geldiği günler yaşanıyor... New York şehrinin Belediye Başkanı Ed Koch’un Washington’da hastalığın ismini ağzına almayı reddeden Başkan Reagan’dan bir farkı yok...

Haberin Devamı

ELLEN BARKIN’E ÖDÜL GETİRDİ

AIDS günümüzde gündemde olmayan, hatta modası geçmiş olan bir hastalık. HIV virüsüyle ilk kez tanışan insanların hikâyesini izlediğimiz tiyatro sahnesinin dört duvarı beyaz renkte boyanmış ve duvarlar Acquired Immunodeficiency Syndrome, istatistikler ve AİDS’e kurban giden insanların isimleriyle dolu. Duvarlarda en ilgi çeken cümlelerde ise “Her şey, her şey çok az, çok geç. Birbirimizi sessizliğimizle öldürüyoruz” yazılmış...
Broadway sahnesinde John Benjamin Hickey, Joe Mantello, Patrick Breen, Luke Macfarlane, Mark Harelik, Lee Pace, Jim Parsons, Richard Topol ve Joe Mantello gibi Amerikan tiyatrosunun ve televizyon ekranlarının tanınmış oyuncuları var. Haziran ayında En İyi Yeniden Sahnelenen Oyun ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında (John Benjamin Hickey) Tony ödülü kazanan ‘The Normal Heart’ın üçüncü Tony ödülü En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında ünlü bir oyuncuya gitti. Ödül, 2010/2011 sezonunda Broadway’de izlediğim en etkili ve en başarılı kadın oyuncuya verildi...
Bahsettiğim oyuncu hayatında Broadway’de ilk kez sahneye çıkan ve Dr. Emma Brookner rolüyle unutulmayacak bir başarı kazanan Ellen Barkin’den başkası değil. Tecrübeli oyuncunun inançla canlandırdığı ve belden aşağısı felçli olan doktor, uzun yıllardır sahnelerde görülen en vicdanlı, en özverili, en savaşçı doktor olsa gerek... Hüsrana uğramış  doktor rolünde Barkin, ikinci perdede bir hükümet görevlisine bu salgının bütün dünyaya yayıldığını ve Afrika’da heteroseksüel kadınlarda da rastlanan AIDS için zaman geçmeden önlem alınması gerektiğini söylüyor. Ellen Barkin’in nefes kesici, olağanüstü bir ruh haliyle dile getirdiği monolog bitip ışıklar kısa süreliğine söndürüldüğü an oyun henüz bitmemiş olmasına rağmen Golden Tiyatrosu’nda bir alkış kopuyor ve bu alkış oyunu yaklaşık beş dakikalığına durduruyor...
‘The Normal Heart’ yılın en iyi oyunlarından biri olarak tiyatroseverlerin hafızasına kazınırken bugün dünyada 33.3 milyon insan bu hastalıkla, HIV virüsüyle yaşamaya devam ediyor. Görünürde bir ilaç yok ve virüsün en sık görüldüğü yerler yine az gelişmiş ülkeler... ‘The Normal Heart’ta sorulan en can alıcı soruda ise bir kardeş ağabeyine, “Ben senin eşitin değil miyim?” diyor.

Haberin Devamı

BARBRA’NIN KARARI

Sanat dünyasının en büyük isimlerinden Barbra Streisand 1985 yılında Larry Kramer’ın oyunu ‘The Normal Heart’ı görüyor ve oyundan o kadar etkileniyor ki ‘The Normal Heart’ı beyazperdeye uyarlamaya karar veriyor. Filmin yapılamaması üzerine yıllar sonra Larry Kramer basına verdiği bir demeçte Streisand’in yazdığı senaryoda eşcinsel karakterleri marjinalize edip kadın doktoru senaryonun baş kişisi yaptığı suçlamasında bulundu. Streisand ise bu açıklamaya verdiği yanıtta oyun yazarının çalışılması çok zor bir insan olduğunu, yazılan senaryoda oyuna sadık kalındığını ve kadın doktor rolü için Julia Roberts’a teklif götürdüğünü, ama Roberts’ın bu teklifi reddettiğini söyledi. Barbra Streisand ‘The Normal Heart’a ve oyunun ‘herkesin sevmeye hakkı olduğu’ mesajına inanmaya devam edeceğini söyledi. Ellen Barkin’in Tony ödülünü kazanmasından sonra Julia Roberts’ın yapılacak ‘The Normal Heart’ filminde rol almak istediği ve yönetmeni henüz belli olmayan projede Roberts’ın başrolü Mark Ruffalo’yla paylaşabileceği de konuşulmaya başlandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!