ASKİ ve EGO böyle mi çalışıyor?

Evlerden birinin bodrum katını su basmaya başladı. ASKİ’ye haber verildi. Kurum elemanları iki gün sonra gelip site içindeki taşıt yolunu kepçeyle kazdılar; çıkardıkları toprağı da yolun iki yanına yığdılar. Yol, güvenlik çemberine alınarak taşıt trafiğine kapandı.
Site sakinleri bir an önce su borusunun onarılıp çukurun kapatılmasını ve de yolun trafiğe açılmasını beklerken, iş makinesini kullanan ASKİ elemanı, kepçeyi gelişigüzel toprağa daldırınca doğalgaz borusunu patlattı! Yani arıza birken iki oldu. Görevliler EGO’yu durumdan haberdar edip ekip çağırdı. Bir süre sonra gelen ekip, arızayı gidermek yerine, önlem olarak doğalgazı kesip gitti! Bu arada su borusu onarıldı, ancak gaz kaçağı nedeniyle çukur kapatılamadı. Dolayısıyla yol açılamadı. Site Müdürü, gün boyu EGO’yu defalarca arayarak, site sakinlerinin çok güç durumda kaldığını anlattı ve arızanın bir an önce giderilmesini istedi. Her defasında kendisine “Ekip birazdan gelecek” denmesine karşın, görevliler ancak gece yarısına doğru duruma müdahale etti. Böylece, sabah saat 9.00’da meydana gelen arıza, ancak gece 22.00’de giderilebildi. Sonuç olarak, tamamen ASKİ elemanlarının dikkatsiz çalışmasından kaynaklanan doğalgaz kesintisi dolayısıyla site sakinleri tam 13 saat ocaklarını ve şofbenlerini kullanamadı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı EGO İşletmesi’nin internet sayfasında, “İhbarın alınışını takiben ilk yarım saatte arızaya müdahale edidiği” belirtilse de, arıza bildirimlerinin çokluğu gerekçe gösterilerek bu süre olağanüstü uzun tutulabiliyor. Şimdi Yeşiltepe Sitesi’ndeki konut sahipleri, hiçbir sorumlulukları olmadığı halde uğradıkları bu mağduriyet nedeniyle EGO’dan bir özür bekliyor. Unutulmasın ki, uygar ülkelerde bu tür sorumsuz davranışların bedeli, kurum yöneticilerine ödetilir.
Attila AŞUT

AOÇ arsa değildir

‘Kültürel peyzaj alanı’

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a, AOÇ’nin ‘költürel peyzaj alanı’ ilan edilmesi için UNESCO’ya başvuru yapılıp yapılmayacağını sordu.
Türkkan şöyle diyor:
“Ankara’nın temiz hava koridoru olan Atatürk Orman Çiftliği üzerinde Başbakanlık binası yapılmasının planlanmakta olduğu bilinmektedir. Bu alan, birinci derece tarihi ve doğal sit alanı olarak tescil edilmişken planlanan Başbakanlık binası yapımı için sit derecesi düşürülmüştür. Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) ‘Kültürel Peyzaj Alanı’ ilan edilmesi için UNESCO’ya başvuru sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılabilmesi mümkündür.
Bu nedenle; “Halen doğal ve tarihi sit özelliklerini içinde barındıran, hem ülke açısından hem de kentsel tarım konusundaki dünyadaki ender örneklerden olmasından kaynaklı AOÇ’nde Başbakanlık binasının yapılması onarılmaz hasarlar açacaktır” iddiaları göz önüne alındığında; Ankara’nın temiz hava koridoru olan AOÇ’nin ‘Kültürel Peyzaj Alanı’ ilan edilmesi için UNESCO’ya başvuru yapmayı düşünüyor musunuz?”

İMZA KAMPANYASI

Bu arada Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin; “AOÇ hepimizindir. Halka emanet edilmiş bir ‘kültürel peyzaj’ olarak korunması Ankara, Türkiye ve dünya için önemlidir.
Emekle büyütülmüş bir değer olan, ormanla temiz hava koridoru oluşturan AOÇ’ye sahip çıkmak için Cumhurbaşkanı’na iletilmek üzere imza kampanyası başlattık.
Atatürk Orman Çiftliği Yok Edilemez! Bir imza da sen ver.” temalı kampanyasına www.mimarlarodasiankara.org’den katılabilirsiniz.