Askerin sözcüsü kim

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, son günlerde gündemi işgal eden ara rejim tartışmaları ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin irtica karşısındaki tutumuna ilişkin Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Demirel'e yönelttiğimiz sorular ve kendisinin yanıtları özetle şöyle:

Ara rejim tartışmalarıyla birlikte Ankara'daki hava biraz bulutlanmadı mı?

Nasıl bulutlandı? Bulutlandı demek benim için çok anlamlı değil. Sualinizin altını bilmem lazım...

Asker kesimin hükümetin irtica ile mücadele konusundaki kararlılığını yeterli bulmadığı, bu ay yapılacak MGK toplantısında daha etkin önlemler alınmasını isteyeceği yolundaki haberleri kastediyorum...

Asker kesimin sözcüsü kim? Asker kesimine atfen söyleniyor. Kim söylüyor bunları? Şimdi devletin bir mekanizması var. Devletin Milli Güvenlik Kurulu var. İşte Şubat ayı sonu itibarıyle 406 sayılı MGK kararlarının ve onun dışındaki kararların uygulanma durumu var. Bu tabii ki bir süreç. MGK Genel Sekreterliği, her toplantıda kanunun gereği olarak daha önceki aylarda alınmış bulunan kararların durumunu MGK'na takdim eder. 406 sayılı kararlarda her ay ne yapılmış, takdim ediliyor. Bu kadar mesele ciddi götürülüyor, bu kadar da hadisenin üstünde duruluyor. Şimdi bunların konuşulacağı yer orası. Bunlar orada konuşuluyor da, asker kesimi memnuniyetsizlik ifade ediyor diye bir takım haberler yayıp, ondan sonra asker kesimini Türkiye idaresinin üstüne çıkarmanın bir yararı yok, böyle bir durum da yok.

ONLARI SÖYLEMEM

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı ile belli aralıklarla görüşüyorsunuz. Kendisi size herhangi bir kaygı aktardı mı?

Genelkurmay Başkanı, devletin Silahlı Kuvvetleri'nin komutanıdır. Genelkurmay Başkanı muntazam Cumhurbaşkanı'nı ziyaret eder ve her hafta bir brifing verir. Bu brifing daha çok ülkenin güvenlik sorunlarıyla, ordunun ihtiyaçları, onların sorunlarıyla ilgilidir. Genellikle bu çeşit şeyler konuşulmaz.

Ancak askerler irticayı siyasi bir konu değil, rejime dönük bir güvenlik sorunu olarak algılıyorlar...

İyi de, o bir miktar siyasi karakterli bir olaydır. Onları biz zaten MGK'da konuştuk. Ayrıca Genelkurmay Başkanı'yla benim ne konuştuğumu size söylemem mümkün değil ki...

KURALLAR İŞLİYOR

Bazı siyasi parti liderlerinin ara rejim ya da ‘‘Ya darbe ya seçim’’ şeklindeki çıkışlarını nasıl karşılıyorsunuz?

Mevcudiyetini bu rejime borçlu olanlar darbeyi ağızlarına hangi vesileyle alıyorlar? Darbe olsun diye almıyorlar herhalde değil mi? Olmasın diye alıyorlar değil mi? Oradan da sanki böyle bir olasılık varmış gibi neticeler çıkarılıyor. Bu da aslında bu şartlar altında neticede kendi imajımızı tahripten başka birşey yapmıyoruz. Türkiye'de bugün bütün kurallar ve bütün zeminler işliyor. Bu kurallar ve bu zeminler açıkken ve bunları işletmek varken, bunların dışında arayışlar demokrasi inançsızlığıdır. Ne yapalım demokrasi inançsızlığı var ülkemizde diyorsanız, buna karşı benim bir çarem yok. Ben demokrasiyi savunmaya devam ediyorum. Kurallar da işliyor, zeminler de açık. Açık bir parlamento var.

Gazetelerin asker kesimin bu ay sonunda yapılacak MGK toplantısında irtica ile mücadele konusunda yeni önlemler isteyecekleri yolundaki haberlerini nasıl karşılıyorsunuz?

Benim şu anda bunlar hakkında birşey söyleme durumum yok. Ben size sordum; Bunlar nereden, hangi kaynaktan çıkıyor? Bunlar orduya atfen çıkıyorsa Silahlı Kuvvetler'in sözcülüğünü kim yapıyor? Bunları bilmediğim için, Silahlı Kuvvetler'e atfen nasıl çıkıyor onu da bilmediğim için, benim söyleyeceğim şey, devletin her meselesi zemininde konuşuluyor. Zemini de MGK'dır.

Brifingi isteyen benim

Önümüzdeki Salı günü (17 Mart) Genelkurmay'a giderek, brifing alacaksanız. Brifingin içeriği nedir?

Bu brifing gazetelere aksettiği gibi değil. Bu brifingi ben istedim. Her sene bahar öncesinde Genelkurmay'da bu sene neler yapılabileceği konusunda bir brifing alırım. Terörün boyutu nedir, ne yapılacaktır, bana haritalar üzerinde detaylı bilgi verirler. Rutin bir olaydır. Aşağı yukarı 1 ay - 1.5 ay önce benim talebim üzerine hazırlanmış bir brifing olacaktır. Gayet tabii ki terörle ilgili bilgiler verilirken, diğer taraftan ikinci bir tehdit olarark sayılan irtica ile ilgili bilgileri de verirler. Bu son tartışmalar çerçevesinde ortaya çıkmış birşey değildir.Herkes bir takım şeyleri yan yana getiriyor. İşte Ecevit'i ziyaret etmişler, Başbakan'ı da ziyaret etmişler, ben de davet edilmişim diye. Ben davet edilmiş değilim. Ben istedim bu brifingi.

Araziye uymak...

DYP lideri Tansu Çiller'in sizin hakkınızda ‘‘Siyasete girmem için benim beynimi çok yıkadı, sonra gidip demokrasiyi bir tarafa bıraktı, araziye uydu’’ şeklindeki sözlerini nasıl karşıladınız?

Bu konuda bilgim var.













Yazarın Tüm Yazıları