Aşk ve astroloji

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

‘‘Hiçbir şey bizi bu kadar çıplaklaştıramaz. Gözlerimizin arkasındaki meleği hiçbir şey bu kadar ortaya çıkaramaz. Kim aşk tarafından göklere uçurulmamıştır? Kim gizli bir şefkat anında dünyanın değiştiğini hissetmemiştir? Ve kim sabahın dördünde gözleri faltaşı gibi açık, aşk tarafından boydan boya yaralanmamış, kanlar içinde terk edilmemiş ve yalnız kalmamıştır?

İnsanlar 'yakınlık korkusundan' modern bir hastalıkmışcasına söz ederler. Bu delilik. Ben bir çay kayışığını dolduracak kadar aklı olup da yakınlıktan korkmayan bir insana rastlamadım. Tehlikelidir. Müthiş bir güçtür. Birkaç kez dut ağacına çıktık mı, dut ağacına çıkmanın ne demek olduğunu öğrenir ve kanıt olarak da yara bere izleri taşırız.

Bununla birlikte çoğumuz aşkı tekrar yaşarız. Aşk bizi mıknatıs gibi çeker. Bir kez kendimize sevmek için izin verince, sonuç ne olursa olsun tiryakisi oluruz. Onun dışında çok az şeyin, onun yarısı kadar bile keyif vermediğini fark ederiz. Ve eğer öğrenmeye açıksak, hiç bir gücün, akıl sağlığı ve iç barışa giden uzun yürüyüşümüzü bu kadar radikal bir şekilde hızlandıramayacağını öğreniriz.’’

Bu sözlere aynen katılıyorum. Bunu bana gönderen İlhan Yayınevi'nin ‘‘Gökyüzü ve Ortaklıkları’’ adlı kitabının 'Büyü mü, kanlı mitoloji mi?' bölümünün başlangıcında yer alıyor. Ve şöyle bir tanımlama yapıyor;

‘‘Hayatımızda aşkın başarılı olması için yardıma gereksinimimiz vardır. Astroloji aşkı yaratamaz. Astrolojinin yapabileceği sevgi sürecinde yardımcı olmaktır.’’

Evet, doğru. Astroloji aşkı yaratamaz. Fakat, kişiye aşk potansiyeli verir. Aşk potansiyelinizin hangi zamanlarda yükseldiğini bildirir. Sevgi sürecinde ise, kayıtsız şartsız yardımcı olabilir. Hem kendi enerjinizin rengini tanıyabilir, hem de aşık olduğunuz kişinin potansiyelinden haberdar olabilirsiniz. Böylece ilişkinizi çok daha sağlıklı bir sürece oturtabilirsiniz.

Evet, astrolojiye danışarak aşk hayatınızı düzenlemeniz, tecrübeleri ve olayları anlamanız, kendinizi ve birlikte olduğunuz kişiyi tanımanız mümkün. Tabii bunun için duyarlı, açık ve anlamaya yönelik bir tavır içinde astrolojik etkileri incelemeniz gerekir.

Astroloji aşkı yaratmaz. Aşk için potansiyel verir. Aşkın yaratıcısı ise, sizsiniz. Astrolojik etkiler sonucunda kişi, sevmeye hazır hale geldiğini hisseder. Fakat, endişe ve korkuların yarattığı baskılar sonucunda kişi kendisini tutar ve içindeki sevginin akmasına izin vermezse, astrolojinin yapabileceği bir şey yoktur. Yani, kişinin aşkı yaşamasını sağlayamaz. Yaşayacak olan sizsiniz. Kendinize yaşamak için izin verdiğiniz zaman, gökyüzünün size akan enerjisini kullanmaya başlarsınız. Enerjinin içinizden dışınıza akmasını sağlarsınız. Böylece de yaşarsınız.

Yaşadığınız her deneyim, gelişmenizi, büyümenizi ve ufuklarınızın genişlemesini sağlar. Ve yazarın dediği gibi ‘‘niyetimiz ne kadar iyi ve eş seçimimiz ne kadar ilham dolu olursa olsun, ilişkiler yine de yaşamın bize sunduğu en büyük sınavdır. Bizi büyüme sınırlarımıza doğru iterler.’’

Astroloji, hayatımızın diğer alanlarında olduğu gibi aşk yaşantımızın en derin duyguları hakkında ip uçları verir. Öğrenim ve gelişmememizi destekler. Şuurlu yaşamaya yardımcı olur. Ancak, yaşayacaklarınız her ne ise, tüm bunların yaratıcısı sadece ve sadece sizsiniz. Ve astroloji, seçimleriniz ve yaşadıklarınızın neler olabileceği hakkında ipuçları vermekten daha ileri gitmez. Gücünüzü, ihtiyaçlarınızı ve duygularınızı besler fakat, sevecek olan sizsiniz.

(Sürecek)






 








Yazarın Tüm Yazıları