Aşk, iş, alışveriş, seks, internet bağımlılıklarınız tedavi edilir

Güncelleme Tarihi:

Aşk, iş, alışveriş, seks, internet bağımlılıklarınız tedavi edilir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2007 00:00

Türkiye’nin ilk ayakta bağımlılık tedavi merkezi BATEM, geçen ay hizmete girdi. BATEM için bağımlılık polikliniği de diyebiliriz. Sizi işinizden gücünüzden alıkoyup, bir yere kapatmıyor, yatırmıyorlar. Ayakta tedavi oluyorsunuz. Kurucuları Doç. Dr. Kültigin Ögel ve Dr. Defne Tamar Gürol, yıllardır bağımlılık üzerine çalışıyor. BATEM sadece alkol, uyuşturucu veya sigara gibi duymaya alıştığımız türleri değil, aşk, iş, kumar, alışveriş, seks ve internet bağımlılığını da tedavi ediyor.

BATEM’in (Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi), AMATEM gibi bağımlılık tedavisi yapan diğer merkezlerden farkı, hastaneye yatırmadan, ayakta tedavi etmesi. Burası aynı zamanda, "sadece" bağımlılıkla uğraşan ilk merkez. Gittiğinizde çevrenizde yalnızca sizin gibi insanlar görüyorsunuz. Herkes temelde benzer dertten mustarip olduğundan kimse kimseye yargılayarak bakmıyor, etiketlemeye çalışmıyor. Sırf bu nedenle, bekleme salonu bir kafe gibi tasarlanmış. Kendinize bir fincan kahve alıyor, günlük gazeteleri okuyor veya televizyon izleyebiliyorsunuz.

Ayakta tedavi programının özelliği gereği, BATEM’de geç saatlere kadar hasta kabul ediliyor. Gündüz işine giden hastalar, iş çıkışı kimsenin haberi olmadan, izin almak zorunda kalmadan BATEM’e gidiyor.

En sık karşılaşılan bağımlılık türleri sigara ve alkol. Ama burada uyuşturucu, internet, seks, iş, kumar, alışveriş ve aşk bağımlılığı da tedavi ediliyor. Kültigin Ögel, alışveriş ve iş bağımlılığı konusunda bilimsel çevrelerde tartışmaların sürdüğünü anlatıyor: "İnternet bağımlılığı da bundan bir-iki yıl öncesine kadar tartışmalıydı. Ama artık internet ve bilgisayar bağımlılığı tanı kategorisi olarak tüm bilimsel çevrelerde kabul ediliyor. Bu da görülen vaka sayısının artmasıyla ilgili."

Farklı türde bağımlılıklar için tasarlanmış farklı paket programları var. Hastanın talepleri doğrultusunda da birtakım değişiklikler yapılabiliyor. Örneğin tedavi için gelenlerin büyük bölümü ilk etapta grup terapisini reddediyormuş. Tedavinin esası, haftada üç görüşmeye dayalı. Bir gün bireysel görüşmeye, bir gün grup terapisine, bir gün de eski bir bağımlının danışmanlığını almaya gidiyorsunuz. İki haftada bir aile terapistiyle görüşme var. Altı haftada boyunca iki kez psikiyatrist görüşmesi oluyor. Ayakta tedavi programını lego gibi de düşünebilirsiniz. Uygun parçalar bir araya getirilerek kişiye özel programlar hazırlanıyor.

Tedavide kullanılan yöntemler bunlarla sınırlı değil. Örneğin sigara bağımlılığı için hem ilaç, hem lazer uygulaması, hem de terapi var. En kritik dönem olan ilk 3 ay için bir takvim geliştirmişler. Her gün için bir sayfa, her sayfada motive edici sözler var. Sigara içme isteğinin arttığı belirli günlere denk gelen sayfalarda, "Dikkat bugünler biraz zor geçebilir, sakın kendini kandırma" gibi uyarılar bulunuyor.

İnternet ve bilgisayar bağımlıları için de bilgisayar programı geliştirmişler. "Hastayla konuşarak belirli bir bilgisayar kullanım süresi üzerinde uzlaşıyoruz. Bazı oyunlar var ki, 6 saat sürüyor. Şimdi o adama günde 1 saat internete gir diyemeyiz. Ama chat yapmaktan hoşlanan birine 1 saat yetebilir. Diyelim ki, haftada 16 saat üzerinde anlaştık. Bizim geliştirdiğimiz programa şifre ile o süreyi yüklüyoruz. Kullanıldıkça geriye doğru saymaya başlıyor ve bittiğinde bilgisayar kendini otomatik olarak kapatıyor. Bir daha da şifre girilmedikçe açılmıyor. Böylece kendini kontrol etmeyi öğreniyor. Onu engelleyen anne-babası değil, bilgisayar oluyor. Ailesiyle ilişkisi bozulmuyor" diyor Ögel.

Merkezi açtıktan sonra yeni bağımlılık türleriyle de karşılaşmışlar. Örneğin tabelayı gören biri arayıp, cep telefonu bağımlılığını tedavi edip etmediklerini sormuş. Kültigin Ögel, önce arayan kişinin dalga geçtiğini sanmış: "Adını, soyadını, çalıştığı yeri, telefonlarını verdi. Bütün gün telefonda konuşmaktan işime zaman ayıramıyorum, kendimi konuşmaktan alıkoyamıyorum, ödediğim faturanın haddi hesabı yok, tüm maaşımı ona veriyorum, bundan kurtulabilir miyim diye sordu. Randevu aldı, bir hafta sonra gelecek. Bu tür bir bağımlılık bizim programımızda yok. Ama
/images/100/0x0/55ea3dabf018fbb8f8736c20
internetten pek farklı değil. Bağımlılık kapsamında olan her şeyle ilgileniyoruz."

Erkeklerle kadınların bağımlılık alanları farklı

Bağımlılık cinsiyet gözetse de daha çok sosyal rollerle ilişkili. Eskiden erkeklerde sigara bağımlılığı çok daha fazlaydı, şimdi ara giderek kapanıyor. Kadınlar da toplum içinde rahat sigara içebiliyor. Çocuk ve ergenlerde tiner, bali kullanımı kızlarda ve erkeklerde birbirine yakın. Çünkü kızlar da rahatça bali bulabiliyor. Ama esrar bulmak için tekinsiz yerlere gitmesi lazım. Bu nedenle esrar kullanımı kızlarda daha az. İnternet bağımlılığı erkeklerde biraz daha fazla, ama internet kafelere gidenleri incelerseniz fark eşitlenir. Çünkü artık internet kafelerin kahvehanelerden pek farkı kalmadı. Erkekler daha çok oyunla, kadınlar chat’le ilgileniyor. Bugüne kadar gördüğüm vakalarda işkolik erkekler daha fazla. Aşkta durum eşit. Alışverişi de tıpkı esrar veya eroin bağımlılığı gibi düşünebilirsiniz. Nasıl bir kadının bu gibi maddelere ulaşması erkeklere göre daha zorsa ve toplumda uygun görülmüyorsa, bir erkeğin de sokakta eli kolu poşet dolu dolaşması uygun görülmüyor.

Aşk bağımlısı olduğunuzu nasıl anlarsınız

Hayati işlevlerinizin bozulmaya başladığı noktada yardım almayı düşünmelisiniz. Yani işe veya okula gitmekte, çalışmakta zorlanıyorsanız, ailenizle, arkadaşlarınızla ilişkiniz bozulmaya başladıysa, artık bir tür rahatsızlık düzeyine geldiğini kabul etmek gerekiyor. Bu kural aslında tüm bağımlılık türleri için geçerli. Sigaranın sosyal ilişkilerinizi bozmadığını düşünebilirsiniz. Ama işyerinde masanıza oturduğunuzda, bir yazı yazmadan evvel çıkıp sigara içmeniz gerekiyorsa, işinizle ilişkiniz bozulmaya başlamış demektir.

İnternette kaç saat geçiren bağımlı sayılır?

Bu süre kişiden kişiye değişiyor. Örneğin hafta sonu çalışmıyorsanız, 24 saati internette oyuna ayırabilirsiniz. Ertesi gün de yakınlarınızla veya arkadaşlarınızla zaman geçirirsiniz. Bunda sorun yok. Ama tüm gün internette dolaşmaktan sosyalleşmeye fırsat bulamıyorsanız, yapmanız gereken şeyleri unutuyorsanız o zaman sorun var demektir. Sonra interneti ne için kullandığınızla da alakalı bu süre. Bazı oyunlar var ki, bir kez başlayınca 6 saat bilgisayar başında kalmanız gerekiyor.

Tedavi sırasında aşk, iş, alışveriş yasak mı?

Hayatımızda bazı şeyleri yapmak zorundayız ama sigara içmek zorunda değiliz. Dolayısıyla içme demek çok kolay. Fakat bir daha internete girme, çalışma, alışveriş yapma, aşık olma demek mümkün değil. Bağımlılığın bir özelliği, kişinin o nesne üzerindeki kontrolünün kaybolmasıdır. O yüzden kontrollü davranmayı, o nesneyi kontrol etmeyi öğretmeye çalışıyoruz. Bir de sigara, alkol ve uyuşturucuda devreye biyolojik farktörler giriyor. Diğer grupta ise sadece psikolojik faktörler ve bu durumun getirdiği bir kolaylık var. Bir davranışın değişmesi en erken 3 ay, ortalama 6 aydan önce olmaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!