Heidi’yken apartman çocuğu oldum

Güncelleme Tarihi:

Heidi’yken apartman çocuğu oldum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2011 12:06

Yabancı Damat ve Sevgili Dünürüm gibi dizilerden tanıdığımız Sumru Yavrucuk bu sezon ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisinde canlandırdığı Meryem karakteriyle yine gündemde. Onunla Kanlıca’daki evinin bahçesinde buluştuk. Ekrandaki gibi güler yüzlü Yavrucuk; tiyatro macerasından aşka bakışına kadar hayat hikayesini anlattı

Haberin Devamı

AİLE 
Heidi’yken apartman çocuğu oldum  

Babam milli atletti sonra Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü’nün çeşitli kademelerinde çalıştı. Annem özel kalemde çalışırken tanışıp büyük bir aşkla evlenmişler. Arka arkaya gelen dört çocuk yüzünden annem işi bıraktı ve bizimle ilgilendi. Beş yaşına kadar babamın işi için yerleştiğimiz Konya’da büyüdük. Hayatımın en güzel günleriydi. Teknoloji ilerlemediği için kendi oyunlarımızı yaratır, doğayla iç içe yaşardık. Ardından babam Ankara’ya tayin oldu ve Konya’da dağlarda gezen bir Heidi’yken apartman çocuğu oldum. İlkokula başlamam şanssızlıkla oldu. Solaktım ama hocamız doğru olanın sağ eli kullanmak olduğunu söylüyordu. Bu yüzden sağ elle yazı yazmayı öğretti. Şimdi iki elimle birden aynı anda yazı yazabiliyorum. Tabii bu durum beyin loblarımı etkiledi. Yön duygumu kaybettiğim anlar oldu.

Haberin Devamı

KONSERVATUAR 
Lanet olsun bari müzik olsun

Ortaokulda İstanbul’a geldik ve tiyatroyla tanıştım. Çok haylaz bir öğrenciydim. Tabii sadece sanat aşkı değil, forma olmaması ve filmlerde gördüğüm konservatuar yaşamı beni cezbetti. Babam asla tiyatrocu olmamı istemiyordu. Eve bir piyano aldı; “Olacaksa lanet olsun bari müzik olsun” dedi. Ben derdimi anneme anlatırdım, o da babama iletirdi. Devlet dairesi gibi... Babamdan günlerce cevap gelmezdi. Sınavlar da yaklaşıyordu. Bir gün kahvaltımızı yaptık, babam yurtdışına gidecekti ben de Ankara Devlet Konservatuarı sınavlarına gitmeyi kafaya koydum. Babam kapıdan çıktı, ben bavulumu topladım ve anneme “Ankara’ya sınavlara gidiyorum” dedim. Ama babam aniden eve dönünce kıyametler koptu. Sınavı kazandım ama baba korkusundan şan bölümüne parasız yatılı girdim. Böylece konservatuar macerası başladı. Babam şan okumama alışıyordu ama kalbimdeki tiyatro aşkı devam ediyordu. Bir okul arkadaşım sınavında onunla oynayacak kadın oyuncu arıyordu. Onu kandırdım ve sahneye çıktık. Cüneyt Gökçer’in dikkatini çektim ve tiyatro sınavlarına hazırlanıp kazandım. Hocamız Cüneyt Gökçer babamı “Bu kız şarkı söylüyordu. Bundan sonra konuşacak. Onun sesini kısma” diyerek ikna etti. Okul bitince İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda çalışmaya başladım.

Haberin Devamı

KARİYER
Sağır dilsizlerden çok şey öğrendim

Kabıma sığamayan bir ruh haline sahiptim. Her zaman daha fazlasını yapmak gibi bir derdim oldu. İşitme engellilerle çalışmak kariyerimin dönüm noktalarından biriydi. Devlet Tiyatrosu’nda bir ilan gördüm. Sağır dilsiz derneğine gönüllü bir oyuncu aranıyordu. İşitme engellilere neyi nasıl anlatırım diye, vücut dili üstünde durmak bana çok şey öğretti. Zamanla yaptığımız iş profesyonel bir şeye döndü. Uluslararası festivallerde ödüller aldık. Devlet tiyatrosu da devam ediyordu. Küçük roller alıyordum, herkesin angarya gördüğü işleri üstleniyordum. Bir gün başroldeki arkadaşım hastalanınca onun yerine sahneye çıktım. Böylece Kenan Işık’la çalışmaya başladım. 10 yıl kadar da birçok projede oynadım.

Haberin Devamı

SİNEMA
Çıplak’tan sonra bir şey yapmak istemedim

Sinemada ‘Seni Seviyorum Rosa’ filmi ismimi duyurdu. Bana iki büyük ödül kazandırdı. Ardından ‘Çıplak’ filmini çektim ve daha fazla da bir şey yapmak istemedim. Çünkü çok sorumluluğu olan bir işti. 17 yıldan sonra, geçen yıl Alman yapımı ‘Luck’ın Şansı’nda oynadım. Televizyonda ilk olarak Türk edebiyatından uyarlanan mini dizilerde rol aldım. Uzun soluklu işim ‘Yabancı Damat’ oldu. Onu Haluk Bilginer’le ‘Sevgili Dünürüm’ takip etti, güzel başladı ama maddi nedenlerle kalktı. Kuruyemiş yemeyi seviyorum. Yıllardır mutlaka bir avuç kuruyemiş yerim, bu yüzden son rol aldığım iş Tadım reklamları oldu.

Haberin Devamı

FATMAGÜL’ÜN SUÇU NE
Toleransımız mı yükseldi

Vedat Türkali’nin ismi projeyi kabul etmemde etkili oldu. Ay Yapım, senaristlerimiz ve yönetmenimiz de çok iyi. Fatmagül’le anlatılmak istenen mesajın bu ekiple çok iyi anlatılacağına inandım. Çıkan eleştiriler beni şaşırttı. Çünkü bu bir sinema filmi değil, iki yıla yayılmış bir proje. Her şeyin bir bölümden ibaretmiş gibi değerlendirilmesi, her şeyin cinsellik üzerine kurulması ilginç. Yolda insanlar “Fatmagül’e söyle Kerim’i affetsin” diyor. Bizim toleransımız mı çok yükseldi, anlamıyorum. Altı ay önce bu kıza tecavüz ettiler. Herhalde insanlar gerçekten bunu dizi olarak algılıyor. Gazetelerde görüyoruz, 13 yaşında bir kız ‘Kendi rızamla 20 kişiyle birlikte oldum’ diyor ve buna inanılıyor. Güvenecek hiçbir dalı yoksa tabii ki böyle bir ifade vermek zorunda. En azından dizi bunlarla ilgili bir kapı açtı, bir şeyleri kamufle etmek yerine hakkımı arayarak kendimi daha iyi tedavi ederim, duygusunu anlattı.

Haberin Devamı

AŞK
Kapım kapalı değil

Aşk insanın kendi rızasıyla mahkumiyeti. İnsanı besleyip geliştiriyor. Alabildiğine yaşamak gerekiyor ama isteğiniz dışında şeyler yaptırmasına da izin verilmemeli. Ben de çok güzel aşklar yaşadım bitmesi gerektiğinde de bittiler. Zaten aşk birini mutlu ederken diğerini mutsuz edemez, beraber paylaşılması gerekiyor. Bunu da yaşamak ve tutturmak zor. Üç yıl önce boşandım, yalnız yaşıyorum. Aşka kapım kapalı değil, içimde hep aşk var. Hiçbir zaman önyargılarım ve kurgularım olmadı.

FİZİK
Estetiğim yok

Babamın işinden dolayı sporla kankardeştim. Daha dört yaşında yüzüyor, kayak yapıyordum. Eczacıbaşı ve Galatasaray’da voleybol oynadım, kürek çektim. Konservatuar sonrası da sık sık spor yaptım. Gece hayatım yok; alkol, sigara kullanmıyorum, sebzeyle besleniyorum. Çok da hareketliyim. Bunun fiziğime etkisi oldu. Botoksu iki kere, yaz aylarında yaptırdım. İnsanın çizgilerinin yaşaması gerektiğine inanıyorum. Hiç estetik yaptırmadım. Gelişme çağında “Çeneni yaptırsan ne hoş olursun” derlerdi ama çenemi çok severdim. Kendimle barışık bir insanım. Malzememi gerektiği zaman her şekle sokabiliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!