Aşırı terlemeye çözüm olacak 'Türk malı' cihaz patent aldı

Bu hafta beni mutlu eden, sizin de okuyunca beğeneceğiniz 'iyi' haberi Malatya'dan Anadolu Ajansı muhabiri Tuba Karahan gönderdi.

Haberin Devamı

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yunus Karakoç, aşırı koltuk altı terlemesini neştersiz tedavi amacıyla "Tersavar" isimli cihaz geliştirmiş.

Cihaza patent almak için önce Türk Patent Enstitüsü'ne başvurmuş.

Kurum, bununla ilgili değerlendirme kategorisi Türkiye'de olmadığı için cihazı incelenmek üzere Avrupa Patent Ofisi'ne göndermiş.

Haberin Devamı

"Tersavar", Avrupa Patent Ofisi'ne bağlı Avusturya Patent Ofisi'nin uluslararası araştırma ve incelemesinden başarıyla geçmiş.

Bunun üzerine TPE tarafından cihaza 20 yıl süreli incelemeli patent verilmiş.

Prof. Karakoç anlatıyor:

"Bu koltuk altı iyontoforez uygulama modülüyle hastaların aşırı terleyen koltuk altı bölgesine verdiğimiz özel elektrik akımı uygulaması o bölgedeki aşırı ter salınımını azaltmakta hatta durdurmakta.

Bunu ter bezi hücrelerinin elektriksel ter salınım gradyentini bozarak gerçekleştirmekte.

Koltuk altı bölgesini tedavi ettiğimizde hastanın genel aşırı terlemesi varsa bunlarda da gerileme olduğunu gördük."

Cihaza patent alındıktan sonra hem yurt içinden hem de yurt dışındaki sağlık kuruluşlarından satın alma teklifleri gelmeye başlamış.

Hocamız gelişmelerden memnun, ancak cihazı seri olarak ürettiremediği için şimdilik olumlu yanıt veremiyor.

Haberin Devamı

Karakoç, "Girişimlerimiz devam ediyor. Hem ülkemizdeki hastanelerde yaygınlaşması, hem de yurt dışından cihazı isteyenlere bu hizmeti götürmeyi amaçlıyoruz. Üniversite ve sanayi iş birliğiyle yapılacak projelerle seri üretime geçeceğimizi düşünüyorum" diyor.

Şimdi Türkiye'yi, üniversite-sanayi iş birliğine örnek olabilecek güzel bir çalışma bekliyor.

Bu konuda Sayın Karakoç yalnız kalmamalı.

Bilgisi olan, yol bilen kim varsa destek olmalı.

İlgili bakanlık veya devlet kurumu mutlaka yardım elini uzatmalı.

Teşekkürler hocam.

Aklınıza, elinize sağlık.

CNC tezgahını okulda

12 bin liraya ürettiler

CNC olarak bilinen "Bilgisayarlı Nümerik Kontrol" tezgahlar, bilgisayar üzerinde hazırlanan makine parçaları, kalıplar ve ihtiyaç duyulan malzemelerin sıfır hata ile üretilmesine imkan sağlıyor.

Haberin Devamı

Bu tezgahlar sanayinin birçok alanında kullanılıyor.

CNC'yi bu köşede anlatmamın nedeni, Bolu'dan Zafer Göder'in gönderdiği haber.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksekokulu öğretim görevlileri, öğrencilerin eğitimi için gerekli olan CNC tezgahını kendi imkanlarıyla yapmış.

Makine Resim Konstrüksiyon Programı Öğretim Görevlisi Hasan Durgut ve okuldaki diğer öğretim görevlileri, eğitim amaçlı kullanılmak üzere 1.5 metreye 2 metre boyutlarında CNC tezgahı imal etmiş.

Piyasada 60-100 bin lira arasında satılan eğitim aracı, 12 bin liraya mal edilmiş.

Öğretim görevlisi Durgut anlatıyor:

"Biz, yıllardır burada bilgisayar destekli çizimi laboratuvarlarda bilgisayar üzerinde anlatıyorduk. Yine bilgisayar destekli üretim programlarını anlatıyorduk ama bir neticesini göremiyorduk.

Haberin Devamı

Bilgisayarda yazdığımız kodlara göre 'parça nasıl imal edilir' konusunu öğrencilerimize gösteremiyorduk.

Şimdi biz bu tezgahla delme, çevre kesme, havuz boşaltma dediğimiz işlemleri oluşturup makine parçamızı imal edebiliyoruz."

TALEP OLURSA YAPABİLİRİZ

“Piyasa fiyatının yarısından daha ucuza mal ettiğimiz CNC tezgahını kullanmaya başladık. Diğer üniversitelerden veya yüksek okullardan bir talep gelirse onlar için de yapabiliriz."

Sayın Durgut, emeğinize, yüreğinize sağlık.

* * *

İyi haberleri ard arda yazmak bana çok iyi geldi.

İnanıyorum siz de memnun olmuşsunuzdur.

Başarı hikayeleri okumak hep keyif verir bana.

Üstelik Anadolu kaynaklıysa çok daha iyi oluyor.

Haberin Devamı

Bu kuzu büyüyünce

sürü lideri olacak

Et fiyatlarını tartışıyoruz ama et üretimi o kadar kolay değil. Her iş gibi o da özel ilgi ve bilgi istiyor.

Küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Şanlıurfa'da bazı besiciler, işlerini daha iyi yapabilmek ve kolaylaştırmak için çeşitli yöntemler geliştirmişler.

Gelecekte "sürü lideri" olması için belirledikleri kuzuları doğumdan kısa bir süre sonra annesinden ayırarak biberonla besleyip, büyüyünce sürünün başına geçiriyorlarmış.

Harran ilçesinde besicilik yapan Abbas Çalışkan (77) sürülerini daha iyi kontrol edebilmek için bazı özellikli hayvanları belirlediklerini ve bunları küçüklükten itibaren özel olarak eğittiklerini anlatmış.

Çalışkan devam ediyor:

"Hayvancılık zor bir meslek. Herkes katlanamaz ancak seversen bu işi yapabilirsin. Bizim burada çoğunlukla insanlar besicilik yapıyor ama yeni nesil bu işi yapmak istemiyor. Ben küçüklüğümden beri hayvan otlatırım. Bunun da teknikleri var. Öncelikle hayvanları iyi anlamak gerekiyor. Biz de bunun için hayvanları yönetecek bazı kuzuları belirliyoruz.

Doğumdan kısa bir süre sonra onları annesinden ayırıyoruz. Annesinden sağdığımız sütü biberona doldurarak onu besliyoruz. Mümkün olduğu kadar alışması için hayvanı ev ahalisine yakın tutuyoruz. Şimdi bu kuzuya 'Berdan' ismini verdik. Sürekli benim yanımda, büyüdükten sonra da sürekli arpa vererek sürüyü kontrol altında tutmasını sağlıyoruz."

Söz konusu hayvanlar ürkmesin diye yünleri de kırkılmıyormuş.

Doğum olayından dolayı sürü lideri olacak kuzular erkeklerden seçilmeye çalışılıyormuş.

Besicilik yapan Mehmet Turan da söz konusu hayvanların çobanların adeta gözü kulağı olduğunu, yetiştiricilere büyük kolaylık sağladığını, sahibine çok sadık olduğunu anlatmış ve eklemiş:

"Havalar ısınınca sürüleri gece dahil hep merada bırakıyoruz. Gece çoban yattığı zaman belirlediği bir koyunu özel iple koluna bağlar, bu sayede hayvanlar gidince o da çobanı uyandırıyor. Bir çoban için bu koyunlar çok önemlidir. Asla satılmaz, ölünceye kadar sürüde bırakılır ve özenle bakılır."

Besiciler için liderin önemi büyük.

Sürünün kontrolünü sağlamak için liderin işi çok.

Ama sürüde koyun olmak daha zor.

* * *

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle...

Yazarın Tüm Yazıları