Asıl, Avrupa hasta...

Türkiye, Avrupa’nın geleceğini etkileyen en önemli bir ülke olarak görülüyor. Avrupa, yavaş yavaş nasıl bir grup olacağını tartışmalı ve geleceklerini kararlaştırmalı. Bu sonuç, alınmadan, Türkiye sorunu çözülemez.

Sık sık Avrupa-Türkiye yazısı yazıyorum.

Nedeni basit.

Ülkemizin geleceğini en çok etkileyen bir konuda yeterli bilgi yok. Bende başkentleri dolaştıkça bilgi topluyorum ve bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bilmem sizleri sıktım mı?

Bugün de, AB başkentlerindeki havayı aktarmaya çalışacağım. Zira, Avrupa karmakarışık.

Son derece ilginçtir. Türkiye, Avrupa’nın hastalıklarının ortaya çıkarılmasında önemli bir rol oynadı. Zira Avrupa gerçekten hasta. Şimdiye kadar görmezden gelinilen hastalıklar, Türkiye’nin (daha doğrusu son genişleme operasyonuyla) adaylığıyla birlikte su yüzüne çıktı.

Avrupa’da bir moral bozukluğu var.

Az çalışarak çok kazanmaya alışmışlığın sıkıntıları giderek ortaya çıkıyor. Bugüne kadar, genişledikçe zenginleşen Avrupa, bugün bindiği dalı kesme aşamasında.

Avrupa’da yeni vizyona ihtiyaç var.

Avrupa’da Büyük Lider’e ihtiyaç var.

Reform gereği ortada, ancak kimse bugünkü yaşamını değiştirmek istemiyor. Yenilik arzulanmıyor.

Bütçeye para vermek istiyen yok. Herkes bütçeden daha fazla almak için mücadele veriyor. Kuzey ülkelerinin katkıları, Güney’in ihtiyaçlarını artık karşılayamıyor.

Herşeyden önce, Avrupa’nın ne olmak istediğini saptaması gerekiyor.

Avrupa, liberal bir düzeni mi, yoksa devletçi yaklaşımı mı benimseyecek?

İnsanlar çalışmadan veya çok az çalışarak refah içinde yaşamayı mı, yoksa rekabet ortamını mı tercih edecekler?

Bu soruların henüz yanıtları yok. Yavaş yavaş tartışma ortamına giriliyor. Ancak sonuç almak kolay olmayacak. Bu kavga uzun sürecek. Sürdükçe de Türkiye’nin işi zorlaşacak.

Avrupa, 2000’li yıllara nasıl yürüyeceğini kesinleştirmedikçe, gereken reformları içine sindiremedikçe, Türkiye’ye kapılarını açmakta zorlanacaktır. Ancak tekrar ediyorum, uzun vadede Avrupa, Türkiyesiz güçlenemeyecektir.
* * *

HERŞEY 2007’DE BELLİ OLACAK

Nasıl bir Avrupa doğacak?

Reformlar gerçekleştirilebilecek mi, yoksa bugünkü hastalıklar sürecek mi?

Liberal mi, Devletçi bir Avrupa mı?

Çok soru var, yeterli yanıt yok.

Önümüzdeki dönemdeki olası gelişmelere bakarsak, hem Avrupa’nın kendi içinde, hem de Türkiye-AB ilişkilerinde nereye gidileceğinin bazı işaretlerini bulabiliriz.

1. ALMANYA SEÇİMLERİ:

Bu sonbahardaki genel seçimleri Merkel’in kazanacağı açık farkla önde gidiyor. Merkel’in Avrupası, Blair’in Avrupasına daha yakın. Ancak bu iki lider, Türkiye konusunda tamamen zıt tutum içinde. Eğer, Alman-Fransız işbirliği, Alman-İngiliz işbirliğine dönüşürse, AB çok değişecektir. Bu durumun 2007 yılında netleşmesi beklenmelidir.

2. FRANSIZ SEÇİMLERİ:

2007 yılında, Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Fransız kamuoyundaki Chirac yorgunluğu ve Sarokzy faktörü bir araya gelince, şu anda seçimin favorisi olarak İçişleri bakanı ağır basıyor. Sarkozy’nin seçilmesi de, hem AB’nin geleceğini, hem de Türkiye-AB ilişkilerini etkileyecektir.

3. İNGİLTERE’DE LİDER DEĞİŞECEK:

2007 yılı, İngiltere’de lider değişikliğini de getirebilir. Blair’in yerini (kesin bir tarih verilmemiş olmasına rağmen) Brown’a bırakması beklenmektedir. Bu nöbet değişimi gerçekleştiği taktirde dengeler yeniden gözden geçirilecektir.

4. İTALYA’DA SEÇİM:

Yine 2007 yılında, İtalya’da da -eğer Berlusconi daha öhcea teslim bayrağı çekmezse- seçim yaşanacak ve çıkacak sonuç Avrupayı etkileyecektir.

5. TÜRKİYE’DE SEÇİM:

2007’deki Türkiye seçimlerini de bu listeye eklemek gerekecektir. Her ne kadar, AKP şimdiki durumda rakipsizmiş gibi görünüyor, muhalefetin pek bir varlık gösterebileceği sanılmıyorsa da, yine de burası Türkiye’dir. Türkiye’de havalar da, iktidarlar da kolayca değişir.

Özetlemek gerekirse, özellikle Avrupa’nın geleceği ve Türkiye-AB ilişkileri 2008’den itibaren çok daha netleşecek diyebiliriz.

* * *

(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)
Yazarın Tüm Yazıları