Artık Yalova Kaymakamı değil Yalova milletvekilleri Var

Güncelleme Tarihi:

Artık Yalova Kaymakamı değil Yalova milletvekilleri Var
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2012 00:00

Bu hafta Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve Tema Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca ile termalleri, şifalı suları, kaymakamı ve vapuruyla ünlü Atatürk’ün yazlık başkenti Yalova’dayız

Haberin Devamı

Çocukluk pazen pijamadan forma
MUHARREM İNCE

Muharrem Bey; fıkralar eşliğinde ders yapan bir öğretmen, bir şair, iyi bir baba ve eş. Yalova’nın Elmalı Köyü’ndeki eski bir Rum yerleşimi Kilise Mahallesi’nde doğup büyümüş. Futbol ve top çocukluğunun en önemli iki kavramıymış. Bir gün meşin top almışlar ama forma alacak paraları yokmuş. Forma alabilmek için takım arkadaşlarıyla karpuz ekmişler. Ama karpuzları satamayınca başka bir alternatif bulmuşlar: Pijamaları eşofman olarak kullanıp, suluboyalarla yarım kollu fanilaları boyamışlar. Muharrem Bey sabahın üçünde kalkar ve gece yarılarına kadar çalışırmış: “Sabahları inekleri otlatırdık ve öğlen ahıra bağlayıp, dokuz kilometre yolu koşarak denize girerdik” diye anlatıyor çocukluk günlerinin enerjisini.
Görev için gittiği Artvin’deki zorluklardan yola çıkarak, ilk şiirini kaleme alan Muharrem Bey; şiir kitabının geliriyle de okuduğu Elmalık Okulu’na fen bilgisi laboratuvarı yaptırmış. Yalova’nın Atatürk’ün yazlık başkenti olduğunu, çok partili döneme geçişin temellerinin burada atıldığını, Kuran’ın Türkçe’yle çevrilmesi ve ilk mesleki eğitim programlarının Yalova’da başlatıldığını ve Türk Dil ve Türk Tarih Kurumu’yla ilk sinemanın burada kurulduğunu söyleyen Muharrem Bey; Selanik ile Yalova’nın coğrafi benzerliğine de dikkat çekiyor. Ve Atatürk’ün Yalova’yı çok sevdiğini anlatıyor.
“Kim takar Yalova Kaymakamı’nı ne demek?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Yalova Kaymakamı Galata Köprüsü’nde ayakkabılarını boyatırken, boyacıyla sohbet ediyormuş. ‘İstanbul’u kim yönetiyor?’ diye sormuş. Boyacı da ‘Vali’ demiş. Kendine pay çıkartmak için, ‘Ama burası çok pis, ben Yalova’dan geliyorum orası pırıl pırıl’ demiş. Yalova’yı kimin yönettiğini soran boyacıya da büyük bir gururla ‘Kaymakam’ cevabını vermiş. Ancak boyacı ‘Boşver, kim takar Yalova kaymakamını’ demiş.”

Haberin Devamı

10 karat pırlanta için para biriktiriyorum
HAYRETTİN KARACA

Türkiye’nin Toprak Dedesi Hayrettin Karaca’nın babasının Yalova macerası bir Yalovalıdan borcuna karşılık sahildeki Nuriye Oteli’ni alınca başlıyor. Meğer Hayrettin Bey’in beyin babası sürekli işine karışıyormuş. Babamı başından savabilmek için ona “Yalova’dan arazi al, kavakçılık yap, çok para kazanırsın” diye tavsiye vermiş. Ve sonra Hayrettin Bey’e babasından 65 dönümlük arazi miras kalmış.
Hayrettin Bey köyde büyümemiş ancak köy köy gezmiş ve harman yapmaktan tütün kırmaya kadar tüm işleri yapmış. Tarih ve edebiyat okuyan Hayrettin Bey; sanayiyle uğraşmak hiç istememiş. Ama ailesine karşı çıkmamak için sektöre girmiş ve Türkiye’deki ilk sanayi ihracatını başlatmış.
Hayrettin Bey’in de hobileri arasında şiir yazmak var. Nişanlısı Muazzez İlmiye Çığ’a on karatlık pırlanta aldıktan sonra, yani 2040’da nikâh masasına oturacağını söylüyor. Çünkü yüzüğü alabilmek için emekli maaşlarını biriktirmesi gerekiyormuş! Ve nikâh şahitlerinin de İnce ile benim olmamızı istiyor. Muazzez Hanım’a yazdığı bir şiiri de okuyan Hayretin Bey güne kuru meyvelerle güne başladığını, vejetaryen olduğunu ve haftada bir balık yediğini söylüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!