Artık kabak tadı vermedi mi?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Türk Telekom biliyorsunuz görücüye çıkan, yani gelin olacağı bilinen, o nedenle baba ocağı PTT'den ayrılan muhteşem şirketimiz.

Hatta mart sonunda gelin edecektik ama, Turkcell ve Telsim isimli damat adayları, 500'er milyon dolarlık başlık parasını denkleştiremeyince nikâh bir ay süreyle ertelendi.

Talipler ya züğürt, yahut niyetleri bozuk. Kızımız ise marifetli.

Marifetli yani ikide bir yeni kötü huyları ortaya çıkıyor: Nitekim arkadaşımız Şaban Sevinç, resmi bir teftiş raporuna atfen, Türk Telekom'un biraz da kleptoman (çaktırmadan yürütme) huyuna sahip olduğunu bildiriyor.

Kleptoman deyince, ‘‘hırsız’’ demek istemiyoruz. Bu biraz başka:

Habere göre Türk Telekom yöneticileri (Türk Telekom yöneticilerine göre ise, GSM telefonu işleticisi olan Turkcell ve Telsim isimli şirketlerin yöneticileri), kendi yakınlarına 5 binin üzerinde cep telefonu tahsis etmişler. Ama bunları kütük dışı tutmuşlar. O yüzden Türk Telekom (veya söz konusu iki şirket) bu telefonları kullananlara borç tahakkuk ettirememiş.

Türk Telekom'a sorarsanız bu yüzden onlar zarar etmiş. Ama Türk Telekom tüm zararlarını sizden benden çıkardığına göre, 5 bin parazitin yükünü sonunda biz üstlenmişiz. Yani kleptoman kızımız, elini bizim cebimize sokmuş. Nitekim Şaban Sevinç'in haberini okursanız göreceksiniz, Türk Telekom Genel Müdürü Atilla Sezgin, ‘‘Parayı Turkcell ve Telsim'den alacağız’’ demiyor. O da gözünü bize dikiyor. Boş bulunursak cebimizden biraz daha gidecek.

Zaten alışkınlar... Nitekim anımsayacaksınız, yılbaşından itibaren karşımıza ‘‘Efendim bunun örneği Batı'da da var’’ diyerek ‘‘Aylık sabit’’, ‘‘Eğitime katkı payı’’ ve ‘‘Ruhsatname ve yıllık kullanım ücreti’’ adıyla 5 milyon 500 bin liralık borç çıkarmışlardı.

Sadece Türk Telekom için söylemiyoruz, hepsini kastediyoruz:

Sanki Batı'da sadece onların işlerine gelen şeyler var ama bizim, yani kullanıcıların, abonelerin beklediği iyi hizmet yok!

Gerçekten geçen gün bir yakınımızın başına geldiği için tanık olduk:

Sözünü ettiğimiz yakınımız, cep telefonunun uluslararası konuşmalara da açılmasını istiyordu.

Turkcell'ciler nerdeyse doğduğuna pişman ettiler... ‘‘Önce nüfus cüzdanınızın örneği ile ikametgâh ilmuhaberi getirin’’ dediler. Götürdü. Bunun üzerine ‘‘Şimdi ödenmiş bir İSKİ yahut elektrik faturası getirin’’ dediler. Onu da götürdü. ‘‘Bitmedi, şimdi banka hesabınızı gösteren döküm getirin’’ dediler. Onu da yaptı. Geriye herhalde ‘‘sağlık raporu’’, ‘‘terhis belgesi’’, ‘‘6 adet vesikalık fotoğraf’’, ‘‘sabıka sicil kaydı’’ ‘‘kan grubu’’ ve ‘‘son mezun olduğu okul diploması’’ kalmıştı. Onlara vakit bulamadan İstanbul'dan ayrıldı.

Türk Telekom hâlâ devletin kuruluşu. Onun hali bu... Ötekiler de özel teşebbüs kuruluşu... Onlar da böyle... Masumu bezdirir, soyanı korurlar. Kısaca, al birini vur ötekine!

Bunlar özelleşse ne olur, özelleşmese ne fark eder. Kafanın içi küf koktuktan sonra...













Yazarın Tüm Yazıları