Arkandayız Kadir yürü oğlum!
Güncelleme Tarihi:
“Babam ve Ailesi” dizisinin Kadir’i Caner Şahin, ilk bölümden bu yana başarılı performansıyla adından söz ettiriyor. Genç oyuncu, ilk dizisinde canlandırdığı rolü seyircinin ‘samimi’ bulduğunu söylüyor: “Sokakta ‘Arkandayız Kadir, yürü oğlum’ gibi tepkiler alıyorum.”
* “Babam ve Ailesi”, ilk bölümünden bu yana ilgiyle izleniyor. Siz içinde yer alan biri olarak, bu projede en çok neyi sevdiniz?
- Bu projenin benim için önemi, ilk dizim olması. Kamerayla ilk kez tanışıyor olmam, ilk kez ekranda gözükmem ve daha bir sürü ilk var... Kısacası bana bir sürü ilki yaşattığı için “Babam ve Ailesi” benim için çok önemli bir proje ve bendeki yeri her zaman ayrı olacak.
* Size gelen tepkiler nasıl? İzleyenler, “Babam ve Ailesi”nde en çok neyi sevdiğini söylüyor?
- Tepkiler güzel. Bana gelen yorumlardan anladığım kadarıyla seyirci, Kadir’in öfkesinin baba eksikliğinden, gücenmişlikten ve yaşanmamışlıklardan kaynaklandığını görmüş. Onu samimi bulmuş. Sokakta “Arkandayız Kadir, yürü oğlum” gibi tepkiler alıyorum.
* İlk diziniz olmasına rağmen seyircinin canlandırdığınız rolü samimi bulduğunu söylüyorsunuz. Kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
- Tabii. Sonuçta böyle büyük bir projede güçlü bir rolün bana emanet edilmiş olmasından dolayı şanslıyım diyorum.
DİZİYE BAŞLAMADAN ÖNCE TİYATROYLA UĞRAŞIYORDUM
* “Babam ve Ailesi”, adı üzerinde aile üzerine kurulu bir yapım. Sizin aile bağlarınız kuvvetli midir?
- Kuvvetlidir. Biri benden 10, diğeri 12 yaş büyük iki abim var. Ne olursa olsun birbirimizin hep yanında oluruz, her durumda birbirimize destek çıkarız. Annem ve babam bizi böyle yetiştirdi.
* Bu diziden önce nasıl bir hayatınız vardı?
- Diziden önce okulda tiyatroyla uğraşıyordum. Öğrenmeye, anlamaya, oyunculuğumu geliştirmeye çabalıyordum. Bunun için oyunlar yaptık, oynadım, yönettim. Tiyatronun yerini şimdilik dizi aldı, ona emek harcıyorum. Bunun dışında hayatımda pek bir şey değişmedi.
* O zaman ekranda olmak mı, sahnede olmak mı diye sorsak nasıl bir yanıt alırız?
- İkisinin de yeri ayrı, zevki başka.
MÜHENDİSLİK BÖLÜMÜNÜ BIRAKIP KONSERVATUVARA BAŞLADIM
* Sizi biraz daha yakından tanıyalım. Hayatınızın dönüm noktası nedir?
- İTÜ Makine Mühendisliği’ni bırakıp İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünü kazanmam, hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim.
* Takip ettiğiniz diziler var mı?
- Şu sıralar “Black Mirror”ın yeni sezonunu ve “Six Feet Under”ı seyrediyorum.
* Oyunculuk konusunda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
- Nikita Mikhalkov’un yönettiği, “12 Kızgın Adam”ın Rus versiyonu olan “12”, benim için oyunculuk şöleni gibi. Ne zaman bir şeyi yapamazsam, bir yerlerde zorlansam ya da şevkim kaybolsa, açıp bu filmi izlerim. Motive araçlarımdan biri.
* Şu ana kadar aldığınız en iyi tavsiye nedir?
- Hocam Aslı Yılmaz, konservatuvardaki ilk dersimizde “Açık yara olun” demişti. Açık yara kayıtsız kalamaz, açık yara sızlar, robot değildir insanidir. Bu laf oyunculuğumda, hayata bakışımda, insanları anlamaya çalışmamda önemli bir ivme kazanmamı sağladı.
BU DURUMA KATLANAMAM
* En çok neye sinirlenirsiniz?
- Sosyal konum farklılığından dolayı bir insanın başka birini hor görmesine katlanamam. Bu beni gerçekten çok sinirlendirir.
* En sık kullandığınız kelime nedir?
- “Yani”. Daha az kullanmam gerek. (Gülüyor)
BAĞLAMA ÇALIYORUM
* Sosyal medyayla aranız nasıl?
- Gayet ilgiliyim. Zaten günümüzde sosyal medya ve internetten uzak kalmak bayağı zor!
* Tek başınıza en çok ne yapmaktan keyif alırsınız?
- Bağlama çalıyorum, dizi ve film seyrediyorum, kitap okuyorum, bir şeyler yazmayı deniyorum.