Arjantin'de krize devletçi çözüm

ARJANTİN'de devlet ekonomiye el koydu.

Arjantin'in yeni Devlet Başkanı Eduardo Duhalde, hafta sonunda ‘‘ülkenin bir kan gölüne dönüşmemesi için atmamız gereken adımlar’’ dediği kararları açıklarken, halka ‘‘yerli malı kullanın’’ çağrısı yaptı.

Aynı saatlerde Kemal Derviş, Türkiye'de banka kurtarma operasyonu ile ilgili olarak TRT'de meslektaşlarımızın sorularını yanıtlıyordu.

Dikkat ettim, Derviş konuşmasında ulusal sanayiinin korunması gerektiğini öne çıkarttı. Bu da ulusal finans sektörünün ayakta kalmasına bağlıydı.

Yabancı sermaye mutlaka gerekliydi ama finans sektörünün ulusal niteliğini yitirmemesi için bunun yüzde 15'i aşmaması gerekiyordu.

Krizlere karşı ulusal kaynakların desteklenmesi ve harekete geçirilmesi, korumacılığa geri dönüşün ayak sesleri mi?

* * *

ARJANTİN'in, iki hafta içinde beşinci devlet başkanı olan Duhalde'ye göre yeni ekonomik paket ‘‘Korumacılığa geri dönüş’’ anlamına gelmiyor.

Karar vermeden önce paketteki önlemlere bir göz atın.

Peso, yüzde 35 değer kaybedecek.

Fiyatlar kontrol edilecek. Telekomünikasyon, elektrik ve gaz fiyatları bir dolar eşittir bir peso bazında hesaplanacak.

Ulusal sanayii korunacak.

İşten çıkartmalar altı ay süreyle yasaklanıyor. Bu süre içinde işçi çıkartmak isteyenler iki misli tazminat ödeyecek.

Yastık altı tasarruflarını ortaya çıkartmak gerekçesiyle bankadaki bireysel hesaplarının dokunulmazlığı kalkıyor. Döviz hesapları bir yıla kadar donduruluyor. 100 bin dolara kadar olan borçlar pezoya çevriliyor.

Bunlar sadece ana başlıklar. Ama ekonomiye devletin ağırlığını koyduğu günlere geri dönüşü göstermeye yetiyor.

Arjantin, çaresizlik içinde ulusal kaynakları harekete geçirerek sorunları aşmaya, son kartını oynamaya hazırlanıyor.

Yeni Başkan, ‘‘Politika-finans flörtü sona erdi. Bundan böyle üretici ile siyaset kucaklaşacak’’ sözleriyle sanayicilerin sırtını sıvazlarken, ‘‘ama siz de bir süre fiyatları artırmayacaksınız' pazarlığı yapıyor.

Sonra da bütün bunlara ‘‘korumacılık’’ değil diyor.

* * *

ARJANTİN'deki gelişmelerden en rahatsız kesim yabancı yatırımcı. Menem dönemindeki özelleştirme furyası sırasında Arjantin'e gelen çokuluslu şirketler bu kararlara, hele de servis ücretlerinin bir dolar-bir peso bazında hesaplanacak olmasına büyük tepki gösteriyorlar. ‘‘Teknolojik yatırım yapmayız. İşten adam çıkartırız’’ diyorlar ama Duhalde ısrarlı. ‘‘Halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması, bir insan hakları mecburiyetidir’’ diyor.

Globalleşme döneminde ‘‘Yerli malı, yurdun malı’’ günlerine geri dönüş mü?

Henüz karar vermek için erken ama Türkiye'deki kurtarma eğilimlerini de dikkate alırsak, öyle galiba.
Yazarın Tüm Yazıları