Apo’nun 21 yumurtası varken, 2’si kırılırsa...

Hepsi yırttı.

Ahmet Türk yasaklı.

Haberin Devamı

İyi de...

Bütün gıcığımız ona mı?

*

Senatör yapılsın Ahmet Türk.

Niye dışarda kalsın?

Mardin Senatörü olsun.

*

(Şimdi diyeceksiniz ki, bizim sistemimizde senatörlük yok... Güzel kardeşim, sizin sisteminizde Apo’nun Meclis’te grup kurması var mıydı? Senatörlük niye olmasın?)

*

Veya, Lord olsun.

Lordlar Kamarası kurulsun.

*

Olmadı, şehir sayısı 82’ye çıkarılsın, Mardin ikiye bölünsün, Din’i AKP alsın, Mar’dan Mehmet Türk seçilsin.

*

(Şimdi de diyeceksiniz ki, Mehmet Türk kim? Canım kardeşim, yasak kime? Ahmet Türk’e... E Meclis’ten istifa edemedi, isminden istifa etsin, Mehmet Türk olsun, hallolsun... Kürt olmasına rağmen soyadı Türk değil mi? Ahmet niye Mehmet olmasın?)

*

Şaka bir yana...

Haberin Devamı

Apo boşuna bunların lideri olmamış; kafası hepsinden fazla çalışıyor.

*

(Hatırlayan hatırlar... Ayıptır söylemesi, üç dört gün önce “Olmaz ilaç sine-i sad pareme” isimli sanat musikisi eserimizde, “Bunlar sine-i millete filan dönemez” demiştim... Bizim yalaka basın “Eyvah, sine-i millete dönüyorlar” diye Diyarbakır’a koşarken, ben kendi payıma, Marmara Denizi’ndeki hava durumunu kolluyordum... Fena lodos vardı. İmralı’ya vapur çalışmıyordu. Dolayısıyla, avukatlar Apo’ya gidemiyordu. Hava düzeldi. Vapur geldi. Böylece, Ankara’nın hava durumu da belli oldu, oturun oturduğunuz yerde!)

*

Çünkü.

DTP’nin 21 milletvekili varken, grup için 20 milletvekili gerekirken, stepnede 1 tane milletvekili (Ufuk Uras) varken ve DTP bu aritmetik şartlarda kapatılırken... Neden 3 veya 7 milletvekili yasaklanmadı da, kuyumcu terazisi gibi, sadece 2 milletvekili yasaklandı?

*

21 eksi 2, eşittir 19.

Stepneyi ekle, 20.

*

Öbürleri “İstenmediğimiz yerde durmayız” filan diye sallarken, yalaka basınımız karmaşık araseçim problemlerine girişirken, Apo’nun bu basit toplama çıkarmayı yapabileceği aşikârdı.

*

Diyorum ya, Apo boşuna bunların lideri olmamış... Ve bazen düşünmüyor değilim, Bekaa’dayken mi tehlikeliydi, yoksa İmralı’dayken mi?

*

Ve sanırım, bu arkadaşı paketleyerek bize veren Amerikalılar, daha basit olan hesabı çoktan yapmıştı: “Boşuna vuruşma, bu Türkler cephede kazanır, masada verir!”

Yazarın Tüm Yazıları