Antalya protokolu resepsiyonda buluştu

İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA) - TÜRKİYE Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 94'üncü yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve eşi Sevim Karaloğlu'nun ev sahipliğinde resepsiyon düzenlendi.

Kundu'daki Royal Seginus Hotel'deki resepsiyonda Vali Karaloğlu ile eşi, davetlileri, üzerinde '29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun' yazılı giriş kapısı önünde karşıladı. Antalya Garnizon Komutanı ve 3'üncü Piyade Eğitim Tugay Komutanı ve Antalya Garnizon Komutanı Piyade Albay Tahir Savran, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, Başsavcı Ramazan Solmaz, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Cengiz Yıldız, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, TÜROFED Başkanı Osman Ayık, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş'ın yanı sıra şehit yakınları, gaziler, muhtarlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Davetlilerin tek tek elini sıkan Vali Karaloğlu, resepsiyona aileleriyle katılan çocukların ellerinden ve yanaklarından öperek bayramlarını kutladı.

Resepsiyonda Vali Karaloğlu ve protokol üyeleri, üzerinde '29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 94. Yılı Kutlu Olsun' yazılı pastayı kesti. Resepsiyonda konuşan Vali Karaloğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana emperyalizme karşı yapılan mücadeleleri anlattı. Vali Karaloğlu, "Cumhuriyet, şanlı tarihimizde alınmış çok önemli bir karardır. Fakat o dönemde Cumhuriyete giderken yaşananları anlamazsak Cumhuriyetin kıymetini de anlayamayız" dedi. Karaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biraz geri sararsak Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale Savaşı'nda neredeyse bütün varlığını kaybetmiş, yorgun bir imparatorluğun üzerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyeti ilan etti. Hem Gazi Mustafa Kemal Atatürk hem emeği geçen bütün büyüklerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Cumhuriyeti ilan ettikten sonra da problemlerimiz devam etti. Cumhuriyeti büyük fedakarlıklarla bugünlere taşıdık. 1929'da yaşanan büyük ekonomik buhranda çift sürecek hayvan bulamadığında kendisini çifte süren yağız Anadolu delikanlılarının, elbette bu Cumhuriyetin temellerinde büyük katkısı var. 2. Dünya Savaşı döneminde bir takım ülkemizi savaşa sokmak isterken, diğer taraftan karne ile ekmek yiyen vatandaşımız, lise ve ortaokul öğrencilerinin aldıkları harçlıkla uçakları ordusuna bağışlayacak kadar gönlü geniş, ülkesini ve milletini emperyalizmin saldırısına korumak için gayret içindeydi. Cumhuriyet sürekli emperyalizmin saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Kıbrıs'ı bizden koparmaya çalıştılar, 80'ler, 90'lar ve 2000'leri hep birlikte yaşadık."

EMPERYALİZM DURMUYOR

Şu anda ise emperyalizmin içerden sardığını aktaran Karaloğlu, şöyle konuştu:

"Bin yıldır etle tırnak olan insanların arasından kandırdıkları gençlerin ellerine silah vererek kendi milletine, kendi ordusuna, kendi güvenlik güçlerine doğrulttular. Bu mücadele halen devam ediyor. Bugün bu salonda o mücadelede şehit olan şehit yakınlarımız da var. Sonrası 15 Temmuz geldi. Başka bir hain terör örgütü FETÖ, işgal ve darbe girişimiyle hem bağımsızlığımıza, hem Cumhuriyetimize kastetti. Ama bu millet nasıl Cumhuriyeti kurarken dik durduysa, bağımsızlığına düşkün davrandıysa 15 Temmuz gecesinde sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sokağa çıktı, silahların tankların tüfeklerin önünde çıplak elleriyle, gömlekleriyle, tişörtleriyle direndi. Cumhuriyetimize ve bağımsızlığımıza yapılan saldırılar bunlarla da bitmedi. Emperyalizm durmuyor. Şimdi yeni bir oyun var. Türkiye Cumhuriyetini güneyden bir terör koridoru ile çevrelemek istiyorlar. Buna izin verecek miyiz elbette vermeyeceğiz. Büyük bir milletiz, güçlü bir ordumuz var. Bu oyunu ve tuzağı bozmak için bugün ordumuz İdlib'te, bugün ordumuz El Bab'ta. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz var mı, elbette yok. Ama bize karşı oynanan bir oyun varsa onu bozmak için gerekiyorsa El Bab'ta, gerekiyorsa İdlib'te, gerekiyorsa başka yerlerde de olduk, olmaya da devam ederiz."

FOTOĞRAFLI