Anlamsız bir krizin sonu...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Kim kime dayatacak? Görevi kim verecek? İrtica ile mücadele aslında kimin işi gibi sorular, Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısı sonunda yayınlanan bildiriyle yanıtlandı:

Şimdi biliyoruz ki uygulama hükümetin işi olacak, ama görev Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üstünde kalacak.

Hükümetin kendisine düşeni yapması için Başbakan Mesut Yılmaz kolları sıvadı ve son günlerdeki krizden sorumlu tuttuğu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ziyaret ederek ondan ‘‘destek’’ istedi.

İstediğini de aldı.

Artık ‘‘irtica ile mücadele görevi hükümetindi değildi’’ tartışmasına saplanmaya gerek yok. O tartışma ayrı.

Bize sorarsanız irtica ile mücadele görevi elbet, Silahlı Kuvvetler'in olmamalı. Çünkü onun gerçek görevi hepimizin bildiği gibi, ulusumuzun hür ve bağımsız yaşamasını sağlamak, ülkemize yönelecek her türlü saldırıyı bertaraf etmektir.

Ama kabul edelim ki bu görevi almaya onu mecbur eden de, kendi işini yapmayan, hatta tam tersine Türkiye Cumhuriyeti'ni -Atatürk'ün sözleriyle ifade edelim- ‘‘Bir şeyhler, hocalar ve meczuplar ülkesi’’ yapmak için her türlü ödünü veren politikacılardır.

O nedenle dün ‘‘En çok İmam Hatip Okulu benim dönemimde açılmıştır. Bununla iftihar ederim’’ diyen, ‘‘Yanlış varsa o Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndadır’’ görüşünü savunan, ama bugün ‘‘dinin siyasallaşmasına’’ sizden benden daha güçlü ifadelerle karşı çıkan Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in adını bu listenin başına oturtmadan sağlıklı bir değerlendirme yapılamaz.

Bizim çelişkimiz, irtica ile mücadelede sonuç almak için yine de Demirel'in desteğine muhtaç olmamızda yatmaktadır.

Ama endişeye gerek yok. Çünkü irtica ile mücadele artık Sayın Demirel'in şahsi çıkar ve beklentileriyle çelişmemektedir. Dahası, görevin asıl sahibi olan politikacılara iadesi için şimdi gayret sarf etmek de Demirel'e düşmektedir.

Dileriz bunu başarırlar...

Neyse ki durum umutsuz değil... Çünkü yukarıda da söylediğimiz gibi hükümetin irtica ile mücadele amaçlı programının uygulanabilmesi açısından en kritik destek CHP'ye ait idi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün Başbakan Mesut Yılmaz'la yapacağı görüşme öncesinde ve bu görüşme bittikten sonra bu konuda en açık ifadeyle destek vaat etti. Böylece hükümetin getireceği tasarıların yasalaşması olanağı doğdu.

Baykal ile Yılmaz arasındaki görüşmede ele alınan öteki konular, bu temel sorun yanında ancak ‘‘ayrıntı’’ sayılabilir. Şimdi görünen, yakın bir gelecekte seçim olmayacağı ve bu hükümetin görevini sürdüreceğidir.













Yazarın Tüm Yazıları