Arıcıların ayı nöbeti

Çubuk’taki arı yetiştiricileri, ballarını ayılardan korumak için ateş başında silahla nöbet tutuyor. Hasat mevsiminin yaklaşmasıyla arıcılar da ballarını ayılardan korumak için güvenlik önlemlerini artırdı. Bal üreticileri, son günlerde artan ayı saldırılarına karşı ellerinde tüfeklerle ateş karşısında nöbet tutmaya başladı. Uluağaç bölgesinde arıcılık yapan Maksut Yılmaz, ayı sayısında artış yaşandığını ve sık sık saldırılara maruz kaldıklarını söyleyerek, bu nedenle de her türlü tedbiri aldıklarını belirtti. Güneş enerjisinden ürettikleri elektrikle, kovanların bulunduğu alanı aydınlattığını anlatan Yılmaz, ayıları korkutmak ve kovanlara yaklaşmalarını önlemek için sabaha kadar ateş yaktıklarını da aktardı.

‘24 SAAT AYAKTAYIZ’

Ayı nedeniyle 24 saat kovanlarının başından ayrılamadığını vurgulayan Yılmaz, bu yıl yağışlar nedeniyle arıların bal yapmaya geç başladığını anlatarak, "Ekmek parası için 16 yıldır bu dağlarda arılara bakıyorum. Burada yaklaşık 350 kovan var. Havalar yağmurlu gittiği için, bu sene verim yok denecek kadar az. Arılar bir haftadır bal yapmaya başladı. Olan balları da ayılara yedirmek istemiyoruz" ifadesini kullandı. Zaman zaman ayı saldırılarına maruz kaldıklarına dikkat çeken Yılmaz, "Ayılar balı çok seviyor. Az uyusak kovanlara saldırıyorlar. Bize saldırmıyorlar. Direkt ayılara mermi atamıyoruz, korkutmak için havaya atıyoruz. Bir de sabaha kadar ateş yakıyoruz. Ayılar da ateşi görünce, sesi duyunca gelmiyor. Bu sene çok uykusuz kalıyoruz. Ayıların gelmemesi için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz" diye konuştu.

‘TABİATIN KANUNU’

İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Cengiz Akbayrak da ilçede 20 bin kovanın bulunduğunu belirterek, arıcıların büyük bir kısmının ise yüksek rakımlı köylerde yer aldığını kaydetti. Çubuk'un arıcılık konusunda çok verimli bir bölge olduğunu vurgulayan Akbayrak, "Biz arıcılığı çok önemsiyoruz ve arıcılarımızın her türlü sıkıntılarına çare olmaya çalışıyoruz. Ancak arıcılara zarar veren yaban hayvanlarına bir şey yapamıyoruz. Ayılar da yaban hayvanlar da devlet tarafından korunan hayvanlar. Bu nedenle arıcılar kendi imkanlarıyla, fiziki imkanlarıyla korumaya çalışmaktalar. Arıcılarımız kovanların etrafını çevirmek, ışıklandırma gibi bir takım kültürel önlemler almaktalar. Maalesef tabiatın kanunu bu. Biz bu konuda bir şey yapamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.