Mera işgali maliyeti artırıyor
Güncelleme Tarihi:
Bir dönem ülkenin en önemli ihraç ürünlerinden olan Ankara Keçisi tiftiğinin, yeniden değer kazanması için gerçekleştirilen toplantıda, Ankaralı keçi yetiştiricileri sıkıntılarını şöyle özetledi: “Mera alanlarının işgal edilmesi ve orman arazisi olarak tanımlanmasından mağduriyet yaşıyoruz. Bu nedenle maliyet de artıyor.”
Türkiye'nin bir dönem en önemli ihraç ürünlerinden olan tiftik için ilk kez sektörün tüm tarafları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda bir araya geldi. Ankara keçisi yetiştiricilerinin ürünlerine değer katması hedeflenen toplantıda, Türkiye’nin yeniden dünyanın en kaliteli tiftiğini üretebileceği konuları üzerinde de duruldu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Özcan'ın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmet ve Jeotermal Kaynaklar Daire Başkanı Özgür Güven, Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç, tiftik ihracatçısı Mesut Yıldırım ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Tiftik Birliği’nde görevli yetkililer katıldı. Çok sayıda Ankara Keçisi yetiştiricisinin de hazır bulunduğu toplantıda konuşan İbrahim Özcan, Bakanlık olarak tiftik yetiştiriciliğine yapılan desteklerle ilgili şöyle konuştu:
22 TL DESTEK VERİYORUZ
“Piyasa fiyatı 8-10 TL olan tiftiğe biz Bakanlık olarak 22 TL destek veriyoruz. Biz bunu kadim kültürümüzün bir parçası olan Ankara Keçisi yetiştiriciliğinin devamı için yapıyoruz. Ancak sektörün tüm bileşenleri bir araya gelir, sorunları ve çözümlerini tespit eder herkeste üstüne düşeni yaparsa yetiştirici daha fazla kazanır, daha fazla alıcı çıkar, ihraç ürünü olduğu içinde en fazla Türkiye kazanır. Geçmişten bugüne atalarımızdan bize miras kalan tiftiğin değerlenmesi ülkemizin yurtdışında en şekilde temsil edilmesi için Bakanlık olarak tiftik ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.”
RANDIMANI ÇOK DÜŞÜK
TİFTİK ihracatçısı Mesut Yıldırım ise yaptığı konuşmada Türk tiftiğinin üstün özellikleri üzerinde durdu. Türk tiftiğini yurtdışında tanıtmak için güçlü bir lobi faaliyeti yürüttüklerini, ülke ülke gezdiklerini belirten Yıldırım, “Türk tiftiği olarak güçlü yönlerimiz var, bunlar doğru kullanmalıyız. Türk tiftiğinin doğal beyazlığı ve sağlam oluşu talebi artırıyor. Bizim tek sıkıntımız dünya standartlarında üretim yapamıyoruz. 1983 yılında Ankara Rusya'ya doğal parasını tiftik ile ödedi. Güçlü yönlerimiz var bunları doğru kullanmalıyız. Türkiye tiftiğini tekrar tanıtmak için çaba harcıyoruz. Eğer bunu başarabilirsek en başta yetitşirici daha sonra ülkemiz kazanacaktır.
Tiftiğimiz 30 mikronun altında olmalı. Biz de ise ortalama 35-40 arası. Randımanı çok düşük. Bu da kârlı olmaktan çıkartıyor. Randıman oranımız artmalı. Kemp yani ölü kıl oranımız yine çok yüksek. Bunu da uluslarası standartlara çekmeliyiz. Bir de en önemli sıkıntılarımızdan biri hasat zamanının doğru planlanamıyor oluşu. Haziran ayından önce sanayicinin tiftiği almış ve elden geçirmiş olması gerekiyor” diye konuştu.
‘TEK ALICI’ SORUNUNA ÇÖZÜM BULUNMALI
Toplantıda Ankara Keçisi yetiştiricileri de sorunlarını dile getirme imkanı buldu. Yetiştiriciler, yetkililerden özellikle mera konusunda destek istedi. Mera alanlarının işgal edilmesi ve orman arazisi olarak tanımlanmasından kaynaklı mağduriyet yaşadıklarını belirten yetiştiriciler, bu nedenle maliyetlerinin de artığını belirtti. Yetiştiriciler ayrıca barınak, mera ve orman alanlarındaki vahşi hayvan saldırıları, tiftikte tek alıcı olması, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından kontrolsüz dikim yapılması gibi sorunlarına çözüm bulunmasını istediler.