Ruhsat çağrısı

Güncelleme Tarihi:

Ruhsat çağrısı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2015 01:43

Çocuklarıyla birlikte lösemiye savaş açan LÖSEV’in anneleri, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na seslendi: “Bu proje hayat kurtarmak için başlatıldı. Gereken ruhsat verilsin.”

Haberin Devamı

LÖSEV’in iki hafta önce açılışını gerçekleştirdiği ancak kapasite artırım talebi Sağlık Bakanlığı’nın ‘ruhsat’ engeline takılan İncek’teki LÖSEV Onkoloji Kenti’nin faaliyete geçememesi, lösemiyle savaşan annelerin de tepkisini çekiyor. Yatak artırım talebine, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden ve devletinden daha güçlü bir kuruluş olamaz. Aldıkları izin ne kadarsa o iznin peşinden koşsunlar ve kurallara uysunlar” diye tepki gösterdiği LÖSEV, Onkoloji Kenti’ni faaliyete geçirmek için talep edilen ruhsatın verilmesini bekliyor.
Ruhsat verilmemesine en çok üzülenler arasında da çocukları lösemiyle mücadele eden ve lösemiyi yenen çocukların anneleri yer alıyor.
1998’de hastalığa yakalanan Özge’nin annesi Derya Altunışıkoğlu, 2005’te lösemiyle mücadele etmeye başlayan Rukiye’nin annesi Azime İnal ve 1999’da hastalıkla savaşa başlayan Emin’in annesi Iras Geçgel, “Çocuklarımız iyileşti diye biz geri plana çekilmiyoruz. Bundan sonra hasta olacakların tedavisinin iyi bir ortamda olmaları ve tedavi sürecini rahat geçirmelerini istiyoruz” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu başta olmak üzere yetkililere seslenen anneler, “Bu proje hayat kurtarmak için başlatıldı. Gereken ruhsat verilsin” diyerek lösemiyi, devlet hastanelerindeki yatak kapasitesi ve tedavi süreci sorunları hakkında şöyle konuştu:

Haberin Devamı

DERYA ALTUNIŞIKOĞLU: TEPEMİZDEN BÖCEK DÜŞERDİ

Bizler çok sıkıntı yaşadık. Yemek yerdik, tepemizden böcek düşerdi. O durumlardaki devlet hastanelerinde çocuklarımızı tedavisini yaptırdık. İmkan varken önünün kapatılması beni üzüyor. Çocuğumun tekrar hasta olmayacağı garanti değil. O yüzden temennimiz, LÖSEV’in ruhsatının verilmesi ve hastanenin açılmasıdır. Birgün gittiğimiz hastanede bizim yerimize başka bir hasta yatırdıklarını gördük. 40 derece ateşle geldi ve yatacak yatak yok. Aynı yatakta iki hasta çocuk yan yana yatmak zorunda kaldı. Madem yatak sayısı yeterli neden böyle? MR için kızım Özge’ye 8 ay sonra tarih veriliyor. ‘Hoca ile özel muayene yap aynı gün MR çekilsin’ diyorlar. Çocuğum için 140 TL yatırdım ve MR çektirdim. Kanser hastasına 8 ay sonraya gün verilir mi? Ankara’da yaşadığımız için biz kendimizi şanslı görüyoruz. Doğuda yaşayıp yatak bulamadan geri dönenleri düşünün bir de.

Haberin Devamı

AZİME İNAL: BAKAN BEY’E YANLIŞ İLETİLİYOR

Gaziantep'te bir odada 12 kişi olduğunu gördük. Gördüğümde ‘ne olacak bu böyle’ dedim. 12 çocuk, 12 refakatçi vardı. Tuvalet o kadar uzaktaydı ki çocuğumu sırtıma alarak götürmek zorunda kaldım. Bakan bey’e bazı şeyler yanlış iletiliyor galiba. Şu an biz 3 kişi bu hikayeleri anlatıyoruz, bu şekilde yaşanan yüzlerce olay var. Bizler geçirdik ama başkaları da bu zorlukları yaşamasın diye devlet büyüklerimizi sesleniyoruz, lütfen sesimizi duysunlar. Ortada bir kamu yararı var, hayat kurtarmaya yönelik bir proje bu.

IRAS GEÇGEL: ENFEKSİYON KAPMAMASI İMKANSIZ

Kanser olayı patlamış. Bizden sonra bu hastalığı geçireceklerin bizimle aynı zorlukları ve acıyı yaşamaması için iyi bir imkan sağlanmış. Halkın yardımlarıyla yapılmış donanımlı bir hastane varken neden daha iyi şartlarda bu çocuklar tedavi edilmesin ki? Bakanlığa çağrımız da budur. Hastanelerin kapasitesi yeterli değil. Kontrollere gidiyoruz ve saatlerce bekliyoruz. Steril bir ortam yok. Enfeksiyon kapmaması imkansız. Bu çocuklar enfeksiyona açık ve enfeksiyon onların hayatını bitiriyor. İstenmeyen sonuçlar doğuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!