Ankara’nın örnek kötü kaldırımları

100.YIL ODTÜ Çamlık Sitesi’nde ikamet ediyorum 15 yıldır.

Haberin Devamı

Bu sürede Çankaya Belediyesi sınırları sorumluluğu içinde olan Karakusunlar, Çiğdem ve 100. Yıl mahallelerine özellikle asfaltlama, tretuvar ve aydınlatma konularında ciddi bir hizmet verildiğini görmedim. Örneğin Balgat’tan çıkıp Konya Yolu köprüsünü ‘eski adıyla Demir Köprü’ geçip ODTÜ’ye gelene kadar bu yolda yıllardır ne asfalt çalışması, ne aydınlatma ne de sağlı sollu düzgün bir kaldırım vardır. Yaban, el değilmedik bir peyzaj toz toprak içinde durmaktadır. Andezit kaldırımlar, göbekler, rögar kapakları, vaktinde budanmayan ağaçlar, asfalt çatlakları... İnanılmaz bir durumda bu semtlerin bir parçası olmuştur.
Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ’ye kasıtlı hizmet vermediğini, bu güzergahın yapılmadığının duyumlarını almakla birlikte, Çankaya Belediyesi’nin yapacağı işler yok mudur? Belediyeler de kendilerini projeci/tasarımcı sanan yetkililerin aldandıkları çok şey vardır. Çağdaş insana hizmet edebilecek sistemi bilenler ve bilmeyenler vardır. Kurumları iyi ve kötü diye ayırmak abestir. Semtlerimizde gezinirken yardım isteyemeyen körlerimiz vardır. İnsanlara nesne muamelesi yapılmamalı. Siyasetin içinde olmak, planlı programlı ayrım gözetmeden hizmete talip olmaktır. Yaşadığımız ve çalıştığımız bütün yurtdışı hizmetlerimizde biz bunu gördük, anladık ve kabul ettik.
Önümüzdeki haftalarda hem Büyükşehir hem de Çankaya Belediyesi’ne hatırlatmak üzere en az bin adet fotoğraf çekip 2013 yılı boyunca bunu Türkiye içinde ve Avrupa’daki (Somali’ye kadar) çeşitli belediye sitelerine gönderip ‘şikayet’ edeceğim. Bu fotoğraflarla, yapılan işleri de haftalık fotoğraflayıp ‘iş bu şekilde yapıldı’ diye tekrar göndereceğim. Tanıdık, tanımadık kimseyi ilgilendirmese de bir ilgilisi çıkar düşüncesindeyim.
Fikret ŞİMŞEK-Peyzaj Mimarı

Haberin Devamı

Biz böyle satıyoruz diyemezsiniz” Kiler

Kiler marketin Galleria AVM’deki mağazasından vakumlu paket içerisinde dilimlenmiş kaşar peyniri almak istedim. Paket üzerinde “net 1000 gram” yazdığı halde şarküteri görevlisi paketi tartarak terazi barkodunu yapıştırarak verdi. Kilosu 14.95 TL. olan kaşar birden 15.54 TL’ye yükseldi. Bu ne diye itiraz ettim. Cevap “Biz böyle satıyoruz” oldu.
İtirazımı sürdürünce 14.95 TL’lik barkod yapıştırdı.
Şimdi soruyorum: Üzerinde barkodu olan ve gramajı 1000 gram olan bir ürünü tekrar tartarak ambalajı da peynir fiyatına tüketiciye satan bir mantık olur mu? Yüzlerce kişiye bu şekilde satış yapılarak haksız kazanç sağlamak doğru mu?
Z. A.

Haberin Devamı

Kuyruklar ‘talep az’ iddiasını yalanlıyor

Batıkent metro son duraktan, çevre semtlere otobüs ‘ringleri’ var. 547 no’lu ‘Eryamanevleri’, diğerlerine kıyasla en seyrek ring. Başka hatlar 5-10-15 dakika ara ile giderken ‘547’, en erken yarım saatte bir geliyor. Metrodan inince bu hattı bekleyecekseniz, yandınız. Tepki göstermek ve soru sormak kâr etmiyor. Talep az iddiasını ‘kuyruklar’ yalanlıyor. Sanki biraz keyfilik gözleniyor; uzun mesafeye sürücü ‘keyfi’ eklenince durakta bekleme çilesi başlıyor, kuyruklar abartılı uzuyor. Metro yorgunu yolcuların kuyruk tepkisi, sürücülerin tepkisiyle karışınca, gerginlik başlıyor... EGO’nun bu hattı dikkate alması ve ring seferlerini artırması gerekli.
Çetin TOROS

Yazarın Tüm Yazıları