Ankara’dan güç gösterisi
Güncelleme Tarihi:
Dün akşam harcadığım bir buçuk saatte yapılacak daha iyi şeyler bulabilirdim aslında ama ben yine de Fenerbahçe - Ankaragücü'nü maçını seyretmeyi yeğledim.
 |
Şerife Çaldenk yazıyor |
Tamam, ben zaman kaybettim belki ama maçı statta izlemeye gidenler bir de üstüne üstlük para kaybettiler.
Bir tazminat davası açsak kesin kazanırdık, yazık değil mi bize?
Kesinlikle işin mağlubiyetinde değilim – tabi ki sporda kaybetmek de var, kazanmak da – ama bir takım da bu kadar uğraşmaz ki kaybetmek için.
Ankaragücü sanki son sıralarda, ligde kalma mücadelesi veren bir takım değil de şampiyonluk yarışını kovalayan bir takım gibi oynadı.
Kesinlikle alkışlamak gerek, tabi Fenerbahçe hiç oynamadığı için göz yanılması da olmuş olabilir!
Ancak Ankaragücü'ne birkaç sorum olacak;
“Sayın Ankaragücü,
Madem bu kadar iyi oynuyordun, rakibe kök söktürüyordun; daha önceleri neredeydin?
Neden son sıralarda ligde kalacağım diye uğraşıyorsun da şampiyonluğa oynamıyorsun?”
Tabi oynayana değil oynatana bakacaksın..
Fenerbahçe'nin çok önemli eksikleri var bunu kabul ediyoruz, ama eksiksiz oynarken de pek bir şey fark etmiyordu ki…
Ama bu zorunlu oluşan takımda futbol oynamayı hala öğrenememiş arkadaşlar var.
Top tutmayı, pas vermeyi, orta yapmayı bile bilmiyorlar.
Aragones hocam ne yapsın, taktik mi versin futbol oynatmayı mı öğretsin...
Oyun oynamayı bilmeyen oyun kurmayı da beceremez tabi bu nedenle de Fenerbahçe'nin oynadığı oyunun bir adı yok literatürde…
Bütün futbolcular “topu ne yapsam da ayağımdan çıkarsam, rahatlasam” oyunu oynuyorlar Kimse inisiyatif alıp oyuna müdahale etmiyor.
Bu akşamki maçtan sonra birileri çıkıp bu saçmalığı açıklamalı, ya da Fenerbahçe federasyona başvurup ligin bir an önce bitirilmesini istemeli. Zaten olan oldu, daha fazla ezilmeye gerek yok...