Andersen'den masallar

SON günlerde Futbol Federasyonu’na -Avukat Levent Bey’in başkanı olduğu- çok ciddi sorular yöneltiliyor. Bugüne kadar bu soruları yanıtlamaktan kaçınan Avukat Levent Bey, -nasıl olduysa- geçen hafta bu soruları bir avukat kıvraklığıyla cevaplayıverdi. Ben de ilgiyle okudum. Ve bir sonuca vardım. Levent Bey, konuşmuş ama cevap vermemiş.

Sorulara kısa ve net yanıtlar yerine, uzun uzun kurulan cümleler, açıklamalar aslında bu ülke için pek de alışılmadık bir durum değil. Bakarsınız sırf bu yeteneği yüzünden Avukat Levent Bey’e politikacılardan da bir teklif gelir bir gün.

Benim de Avukat Levent Bey’den cevabını öğrenmek istediğim bir çok soru var. Müsaade ederseniz bunlardan birini sormak istiyorum.

Avukat Levent Bey geçtiğimiz hafta Hürriyet Gazetesi’nden Mehmet Arslan ve Vatan Gazetesi’nde Sanem Altan’ın bir çok sorusunu, ‘Cevap yok’ felsefesi içerisinde yanıtladı. Bana sorarsanız yanıtlamadı, ‘Andersen’den masallar’ anlattı. Ama özellikle bir soruya verdiği yanıt ilgimi çekti. Bunu sizinle de paylaşmak istiyorum.

Soru şu; Şu anda şoförünüz, siz başkan olmadan önce şirketinizin şoförüydü. Siz federasyon başkanı olduktan, sonra şoförünüz de bir anda federasyona geçti. Şoförünüzün maaşında, ne gibi değişiklikler oldu. Şirketinizde çalışırken ona ödediğiniz maaş ile, federasyonun kasasından ödettirdiğiniz maaş arasında bir değişiklik oldu mu, olduysa bunu net bir şekilde açıklar mısınız?

Not: Avukat Levent Bey, Sanem Atan’a verdiği cevapta, ‘Haluk Ulusoy’un şoförüyle aynı maaşı alıyor’ demişti.

Mutsuzluk...

SAMSUNSPOR maçında Fenerbahçeli futbolcuların yüzlerine dikkat ettiniz mi? Alex’in, Anelka’nın, Ümit Özat’ın yüzlerinden düşen bin parça, sanki mutsuzlar, sanki zorla oynuyorlar. Bu, fazla konsantrasyondan da kaynaklanabilir. Tabii ki, gülecek, kahkaha atacak değiller ancak diğer takımlardaki oyunculara bakıyorum, gol sevinçlerini izliyorum. Onlar farklı. İnşallah yanılıyorumdur ama, Fenerbahçe de o mutluluğu göremiyorum.

Unutmayanlar

ERSUN YANAL’lı dönemin kaos içinde başladığını, ancak grafiğin tam düzeldiği anda da nasıl kovulduğunu tüm futbolseverler biliyor. Zamanlaması, tarzı ve bahanesi ne kadar amatörce olursa olsun, teknik direktörüne bırakın inanmayı, sahip dahi çıkmayan bir federasyon başkanı için bu operasyon tek çıkış yoluydu galiba.

Bu operasyonu Fatih Terim ile ilişkilendirmeye çalışanlar olsa da, Fatih hocanın böyle bir tarzı olmadığına adım gibi eminim. Bir başka emin olduğum konu ise Terim’in, oyuncular üzerinde ki etkisi. Daha önce çalışmış olsun, olmasın, tüm futbolcular Fatih Terim’e inanıyor. -Umarım, bu sevgi yelpazesi tüm federasyona yayılır.-

Türk futbolseverlerin neredeyse unuttuğu, Milli Takım’a sayısız hizmetleri bulunan Fatih ve Alpay gibi bazı futbolcuların kadroya çağrılması da bunu gösteriyor zaten. Bu psikolojik yatırımın çok işe yarayacağına inanıyorum. Bravo Fatih hoca...

Bu açıklama niye?

DAHİ Daum’un, Alman medyasında, ‘Dünya Kupası için bir milli takımdan teklif aldım, ama henüz değerlendirmedim’ şeklindeki açıklaması kafamı karıştırdı.

Acaba Daum’un, Fenerbahçe ile yaşadığı bir tereddüt mü var?

Hatırlayın geçen sezonu.. ‘Dahi’, geçtiğimiz yıl da, pek çok ünlü kulüpten teklif aldığını söylemiş, ancak bunların doğru olmadığı ortaya çıkmıştı. Acaba diyorum, ‘Dahi Daum’ bu açıklamalarla birilerine gözdağı mı veriyor. Ya da bu kadronun ve Fenerbahçe’nin hakkını veremediğini gerçekten anladı da kendi değerini mi yükseltmeye çalışıyor.

Bu soruların yanıtını sadece Daum biliyor. Ama bir şey kesin, Fenerbahçe’nin kenetlenmesi gereken bir ortamda, böyle bir açıklamanın hiç yeri ve zamanı değil.

Zafer Biryol...

FENERBAHÇE bu sezon beklenilenin altında transfer yaptı. Sadece 3 isim kadroya katıldı. Az transfer politikası, var olan kadroya güvenildiği ve bu kadronun Şampiyonlar Ligi’nde de iş yapabileceği anlamını mı taşıyor, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Dahi Daum talep etseydi, Başkan Aziz Yıldırım transferden asla kaçmazdı. Daum’un bu konuda herhangi bir talebi oldu mu, bilmiyorum.

Bu arada, Zafer Biryol son derece iyi bir transfer. Uyumu sorunu yaşamaz, ve Dahi tarafından bir sorun çıkartılmazsa, Türkiye’nin en iyi golcülerinden biri olduğunu göstereceğine eminim. Aslında bu transfer 3-4 yıl önce yapılmış olsaydı, spor basınının manşetlerini süslüyor olurdu.

Fenerbahçe transfer konusunda özellikle son yıllarda çıtayı o kadar yükseltti ki, gol kralı olmuş bir oyuncunun transferi bile kimseyi tatmin etmiyor artık.