Anayasa Mahkemesi dükkán olsaydı

ANAYASA Mahkemesi’nin aldığı son iki karar ("Türban darbesi" yapan Anayasa değişikliği ve AKP’nin kapatılması davası), İslamcı ve neo-liberal çevreleri, iktidar basınını ve lejyoner yazıcılarını iyice köpürttü. Kızgın develer gibi öfke köpükleri saçıyorlar.

Örnekler:

* * *

23 Ekim 2008: "Türban darbesi" yapan Anayasa değişikliğiyle ilgili örnekler:

STAR: Darbeci yapar. Sivil yapamaz. Anayasa Mahkemesi "Anayasa yapma yetkisinin sadece darbe yönetimlerine ait olduğu" yorumunu yaptı ve TBMM’nin 1980 cuntasının "Kurucu iradesiyle yapılan Anayasa’nın izin verdiği kadar yasama yetkisi kullanabileceği"ni ileri sürdü.

VAKİT: Ya Mahkeme, ya Meclis kapatılsın.

ZAMAN: Bu gerekçe Anayasa Mahkemesi’ni bitirir.

YENİ ŞAFAK: Mahkeme kıyafet dayatamaz.

TARAF: Yeni bir Anayasa’ya kadar kapalıdır... Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan değişikliği iptal eden kararıyla Meclis’e iki seçenek bıraktı: Ya 1982 Anayasası’nı sil baştan değiştirecek ya da kapısına kilit vuracak.

* * *

24 Ekim 2008: AKP’nin kapatılma davasıyla ilgili örnekler:

VAKİT: Yeter artık!

STAR: CHP’den başka savunan yok.

ZAMAN: Anayasa Mahkemesi sistemi tıkadı, hukukçular çare arıyor.

TARAF: Biz de mahkemeyi esastan bozalım.

Bu aşırı duygusal ve saptırıcı tepkiler hiç de şaşırtıcı değil. Nesnel olmaları olanaksız. Çünkü hepsinin Cumhuriyet ve devrimleri ile kan davaları var.

Zaman, Taraf, Radikal 2 gibi gazetelerde bu iki konuda yayınlanan, gerekçeli kararları demokrasi, bireysel insan hakları ve "katı, militan laiklik" bağlamlarında eleştiren Yardımcı Doçent ve Doçent imzalı yazıları okuyunca, yoğun bir "Fethullahçı" hiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Fethullah Hoca’nın üniversiteyi ele geçirme operasyonunun epeyce yol aldığı belli oluyor. (İsteyen mezun oldukları lise ve kaldıkları yurtlar konusunda araştırma yapabilir!)

* * *

Anayasa Mahkemesi,
AKP’yi iki davadan da mahkûm etmiş bulunuyor. Partinin birkaç nedenden dolayı kapatılmaması başka, Mahkeme üyelerinin çoğunluğu tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma suçuyla mahkûm edilmesi başka. AKP’nin kapatılmaması, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma suçunu ortadan kaldırmaz.

Mal meydanda! Asıl şaşırtıcı olan, kocaman kocaman profesörlerin, davaların özünü görmezden gelmeye çalışmaları. CHP, Anayasa’yı değiştiren yasanın iptalini durup dururken istemedi. Yargıtay Başsavcısı da durup dururken kapatılma davası açmadı.

CHP’nin açtığı iptal davası, Anayasa’nın değiştirilmez maddelerinin TBMM kararı ile değiştirildiğini ileri sürüyordu. Anayasa Mahkemesi, AKP’nin laiklik karşıtı 30 eylemini saptamış. Ama AKP çoğunluklu TBMM’ye, "Dolaylı yolla Anayasa’nın değiştirilmez maddelerine ne hakla dokundun?" sorusunu sormak kimsenin aklına gelmiyor.
Yazarın Tüm Yazıları