Anayasa Mahkemesi ’B’ olamaz
Güncelleme Tarihi:
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2009 00:00
TBMM Başkanı Köksal Toptan yeni yıl değerlendirmesinde yargının tepesinde oluşan tartışmalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, "Siyasette bir partinin yerine diğerini koyabiliriz ama Anayasa Mahkemesi- B yok. Onun yerine koyacağımız başka birşey yok. Umuyorum 2008’deki bu fotoğraf 2009’a taşınmaz" dedi.
İki olay yavaşlattı
Toptan, 2008 ve 2009 yılı ile ilgili değerlendirmelerini Hürriyet’e şöyle yaptı: "2008’de Türkiye’de bir iki olay koşuyu yavaşlattı. Türbanla ilgili anayasa düzenlemesi ve bununla ilgili Anayasa Mahkemesi süreci birincisiydi. İkincisi ise AKP ile ilgili kapatma davası. Her iki olayda çok tartışıldı ister istemez gündemi başka noktalara çekti. Kuvvetlerarası yetki tartışması oldu. Bütün bunların da hoş olduğunu söyleyemem. İki davanın da sonuçlanması ile yeniden Türkiye doğal gündeminin seyrine girdi. Ancak bu kez de küresel kriz etkisini gösterdi. Bütün bu gelişmeler parlementomuzu etkiledi. Ama büyük de bir olumsuzluk yaşandığını söyleyemem. Tempomuzda bir yavaşlama oldu. AB ile ilgili yasalarda zayıf kaldık ama önemli bir kaç yasada mesela Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi önemli ilerlemeler sağladık. Bir kısmı genel kurula geldi. Bunun dışında Meclis çalışmalarının olumlu geçtiğini söylemek mümkün. DTP ile ilgili bazı şikayetler oldu ama bütün bunlar parlemento dışı çalışmalarla ilgiliydi.
Yüksek yargı ile ilgili bir tartışmayı da yılın sonunda yaşadık. Umarım bu fotoyu yarına taşımayız. Kuvvetin kendi iç tartışması yasama dışında hoş olmaz. Doğru da değil. Hele yargıda tartışma kabul edilemez. Partilerin B’si var. Tabii siyaset de önemli, siyasetin de yerine başka birşey konamaz ama siyasette biri gider biri gelir. Bir parti gider öbürü gelir. Bunların B’leri var. Ama Anayasa Mahkemesi B yok, olamaz. Bu şansımız yok. O nedenle umarım bu foto 2009’a taşınmaz diyorum. Böyle olmak zorunda çünkü herkesin gideceği ve güvenmesi gereken tek yer yargıdır."
Toptan, 2008 ve 2009 yılı ile ilgili değerlendirmelerini Hürriyet’e şöyle yaptı: "2008’de Türkiye’de bir iki olay koşuyu yavaşlattı. Türbanla ilgili anayasa düzenlemesi ve bununla ilgili Anayasa Mahkemesi süreci birincisiydi. İkincisi ise AKP ile ilgili kapatma davası. Her iki olayda çok tartışıldı ister istemez gündemi başka noktalara çekti. Kuvvetlerarası yetki tartışması oldu. Bütün bunların da hoş olduğunu söyleyemem. İki davanın da sonuçlanması ile yeniden Türkiye doğal gündeminin seyrine girdi. Ancak bu kez de küresel kriz etkisini gösterdi. Bütün bu gelişmeler parlementomuzu etkiledi. Ama büyük de bir olumsuzluk yaşandığını söyleyemem. Tempomuzda bir yavaşlama oldu. AB ile ilgili yasalarda zayıf kaldık ama önemli bir kaç yasada mesela Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi önemli ilerlemeler sağladık. Bir kısmı genel kurula geldi. Bunun dışında Meclis çalışmalarının olumlu geçtiğini söylemek mümkün. DTP ile ilgili bazı şikayetler oldu ama bütün bunlar parlemento dışı çalışmalarla ilgiliydi.
Yüksek yargı ile ilgili bir tartışmayı da yılın sonunda yaşadık. Umarım bu fotoyu yarına taşımayız. Kuvvetin kendi iç tartışması yasama dışında hoş olmaz. Doğru da değil. Hele yargıda tartışma kabul edilemez. Partilerin B’si var. Tabii siyaset de önemli, siyasetin de yerine başka birşey konamaz ama siyasette biri gider biri gelir. Bir parti gider öbürü gelir. Bunların B’leri var. Ama Anayasa Mahkemesi B yok, olamaz. Bu şansımız yok. O nedenle umarım bu foto 2009’a taşınmaz diyorum. Böyle olmak zorunda çünkü herkesin gideceği ve güvenmesi gereken tek yer yargıdır."