Anadolu’yu yeniden yorumlamak

Zeugma Mozaik Müzesi’nin resmi açılışından önce kompleksi gezme imkanımız oldu.
Eksikleri olmasına rağmen müzeyi beğendiğimi söyleyebilirim.
Burasıyla ilgili notları yarın yazacağım.
Bugün ise, bir başka konuya dikkat çekmek istiyorum.
Son birkaç gün içinde önce Erzincan’a, sonra da Gaziantep’e gittim.
Fırsat buldukça da Anadolu’nun diğer bölgelerine, kentlerine gitmeye çalışıyorum.
Son 20 yılda Türkiye’de çok şey değişti.
Sanayide, ticarette önemli adımlar atıldı.
Bunların hepsi iyi gelişmeler...
Bazen...
İyi ki, 2001 krizini yaşamışız, iyi ki, güçlü ekonomiye geçiş programını uygulamışız, iyi ki, bazı kurumları özerk hale getirmişiz, iyi ki, Avrupa Birliği hedefini önümüze koymuşuz diye düşünüyorum.
Çünkü...
Bunları yapmamış olsaydık, inanın 2008’deki dünya krizinden Türkiye en fazla etkilenen ülke olurdu.
Bu seçimlerde kimse Avrupa Birliği’ni ağzına almadı, ancak 12 Haziran’dan sonra mutlaka AB çıpasını ve hedeflerini konuşuyor olmamız gerekir.
Neden...
Çünkü artık ekonomideki, ticaretteki gelişmeler bir bölgenin kalkınması için yeterli olmuyor.
İhracat rakamınız kadar kültüre, sanata, sosyalleşmeye neler ayırdığınız da soruluyor.
Hatta bunlar bazen daha çok ön plana çıkıyor.
Erzincan’ın, Gaziantep’in sokaklarında yürürken aynı şeyleri düşündüm.
Tamam, Türkiye büyüyor, ilerliyor ama...
Sosyal hayat ne kadar zenginleşiyor.
Örneğin; dünyanın ilk 10 ekonomisine girecek olacak Türkiye’ye demek ki, daha çok yabancı sermaye, daha çok yabancı gelecek demek...
Anadolu’nun işte buna hazırlanması gerekir.
Erzincan’lılar, Gaziantep’liler, Maraş’lılar yan koşmuşlarının bir Alman, Hollandalı, Amerikalı olabileceğini düşünmeli...
Ve geleceği böyle planlamalı...
Hem zihinsel olarak, hem de sosyal hayatı yeniden dizayn ederek...

Bazen bir söz vatandaşı etkiler

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün İzmir’de... Gündoğdu Meydanı’nda yoğun bir kalabalık bekleniyor. Yağmur olursa ne olur bilemem, ama CHP teşkilatının hedefi 250 bin kişiyi meydana toplamak.
Ege’nin nabzını daha iyi tutuyoruz.
Hazır Gaziantep’e gitmişken, Bakan Ertuğrul Günay’la sokakları dolaşırken, ben de kendi çapımda mini bir anket yaptım.
Meşhur Bakırcılar Çarşısı’ndaki ustalardan birinin yanına gittim.
“Ne olur seçimde” dedim.
“Gaziantep’te AK Parti açık ara alır” diye cevap verdi ve devam etti:
“Ama... Kılıçdaroğlu’nun Konya’daki konuşmasını takip ettik. Konya’ya bugüne kadar çok gitmediklerini, bundan sonra daha sık geleceklerini söyledi. Bir anlamda da özür diledi. Bu bizi etkiledi. Liderler böyle yapmazdı genellikle...”
Bazen sokaktaki vatandaşın neye dikkat ettiğini, neden etkilendiğini bilemezsiniz.
Günlerce anlatırsınız, “çılgın projeler” açıklarsınız vatandaş etkilenmez...
Ama bir liderin özeleştiri yapması hafızalara önemli bir not olarak yazılır.

Bir de estetik olsa

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la uçakta uzunca sohbet etme imkanımız oldu. Günay da benim gibi kent estetiğine takmış durumda... “Türkiye’nin çok farklı değerleri var, hepsi turizm için önemli malzemeler, ama kentlerimizin de buna uyum göstermesi gerekiyor” diyor. Çok haklı...
İstediğiniz kadar arkeolojik değerleriniz olsun, istediğiniz kadar müzeleriniz olsun, istediğiniz kadar deniziniz, kumunuz olsun...
Kentleriniz buna uygun imar edilmiyor, planlanmıyorsa bir şey anlam ifade etmiyor.
“Roma’da, Floransa’da bir tek gözünüze batan bir bina gördünüz mü...” diyor.
Ben görmedim...
Keşke bir yasa çıksa da binaların mimarisinden kullanılacak boyasına kadar bir öneri paketi getirilse...
Keşke estetik kaygılar biraz ön plana çıkarılabilse...