‘Say’da tıkandım ama şimdi umreye yeniden başlayacak güçteyim

2009 yılı ocak ayı sonlarında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şubat ayı başlarında gerçekleşecek Suudi Arabistan seyahatine katılma hazırlığı yaparken Güngör Uras aradı:

Haberin Devamı

- Cumhurbaşkanı Gül’ün Suudi Arabistan seyahatine ekonomi yazarı olarak ikimiz davet edildik sanıyorum. Birlikte seyahat edeceğimiz için çok mutlu oldum.

Ardından sordu:

- Suudi Arabistan’a gitmişken umre yapma şansımız olur mu?

Ben de merak ediyordum:

- Abi henüz programı bilmiyorum. Keşke o şansı yakalayabilsek.

Anında görevi üstlendi:

- Dur ben Cumhurbaşkanlığı’ndaki danışmanlarına umre yapmak istediğimizi söyleyeyim.

Seyahat başlamadan bir-iki gün önce tekrar aradı:

- Sayın Cumhurbaşkanı’nın Basın Danışmanı Ahmet Sever’le konuştum. Umre yapma şansımız olacak.

2009’un şubat ayı başında Cumhurbaşkanı Gül’ün Riyad’dan başlayan Suudi Arabistan seyahatini izleyen gazeteciler arasında yerimizi aldık. Riyad’daki görüşmeler tamamlandıktan sonra THY’den kiralanmış uçakla Cidde’ye geçtik.

Haberin Devamı

Cidde’de Suudi Arabistan Kralı’nın misafirhanesinde ihrama girdik. Seyahate birlikte katıldığımız meslektaşımız Ahmet Taşgetiren’in rehberliğinde Mekke’ye doğru yola çıktık:

- Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk, La Şerike Leke Lebbeyk...

Mekke’ye varınca doğrudan umreye başladık. Önce Kabe’yi tavafı, ardından Safa-Merve’deki “Sa’y”ı tamamladık. Umre görevimizi bitirdikten sonra Kral’ın misafirhanesine doğru giderken Güngör Abi’ye döndüm:

- Abi, Allah kabul etsin. Kendini nasıl hissediyorsun.

O sırada 76 yaşında olan Güngör Abi’nin yanıtı çok çarpıcıydı:

- Safa-Merve’deki “Sa’y”ın 3’üncü turunda tıkandım, bir an ölüyorum sandım. Çok sürmeden bir açıldım. Görevi çok rahat tamamladım. Öyle ki, dönüp 3 saatlik umreye yeniden başlayacak kadar rahat hissediyorum.

Ardından şu ayrıntıyı benimle paylaştı:

‘Say’da tıkandım ama şimdi umreye yeniden başlayacak güçteyim

- 1979 yılında rahmetli Vehbi Koç ile birlikte umre yapmamız gündeme gelmişti. O zaman olmadı, Cumhurbaşkanı Gül’ün seyahati vesilesiyle umre yapmış oldum. Çok istiyordum...

Ekonomi gazeteciliğimin ilk günlerinden itibaren çok desteğini gördüğüm, kendisinden her daim çok şey öğrendiğim Güngör Abi ile umre yoldaşlığımız da oldu...

Haberin Devamı

Önceki hafta Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ile hastaneye ziyarete gittiğimizde son kitabını imzalayıp verdi:

- İndir faizi, bindir faizi...

Güngör Abi, önceki gece hayata veda etti...

Allah rahmet eylesin... Mekanı cennet olsun...

ALİ RIZA KARDÜZ’DEN GÜNGÖR URAS’A

TÜRK Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) kurucu başkanı Feyyaz Berker döneminin ilk genel sekreteri olan Güngör Uras, Şeref Özgencil’i de yanına alıp bir cep dergisi yayınladı:

- Görüş...

TÜSİAD’ın “Görüş” dergisi, yıllarca biz ekonomi gazetecileri için haber ve yazı kaynağı oldu. Özgencil, zamanla işini kurup, kendisi dergi sahibi olunca, o dönemde Sabancı Grubu şirketlerinde yönetimde bulunan Güngör Uras’tan yazı yazmasını istedi. Uras, yazılarına başlarken kendine ilk müstear isim olarak anne tarafından dedesinin adını seçti:

Haberin Devamı

- Ali Rıza Kardüz...

Güngör Abi, daha sonra 37 yıl aralıksız yazdığı Dünya Gazetesi’nde Tevfik Güngör imzasını kullanmayı seçti. Başta Milliyet olmak üzere, günlük gazete yazılarında kendi adını kullanmaya ise, Sabancı Grubu’ndaki profesyonel çalışma döneminin tamamlanmasının ardından başladı.

Müstear adla yazdığı dönemlerde de profesyonel işindeki konuları, yazılarına asla yansıtmadı. Yazıyla, çalıştığı diğer kurumları hep ayrı tuttu...

ECEVİT’İ TÜSİAD İLANLARI DEĞİL ANARŞİ DÜŞÜRDÜ

GÜNGÖR Uras, TÜSİAD’ın “Ecevit Hükümeti’ni düşürdü” diye bilinen ve 1979’da yayınlanan ilanları döneminde derneğin genel sekreteriydi. Konu her gündeme geldiğinde şu başlıklar atılıyordu:

Haberin Devamı

- Ecevit Hükümeti’ni TÜSİAD ilanı düşürdü...

Güngör Abi, Milliyet’te 21 Ocak 2015’te şu yazıyı yayınladı:

- Ecevit’i TÜSİAD ilanları değil, anarşi düşürdü...

O yazıya şu cümleyle girdi:

- TÜSİAD’ın Ecevit’i gazete ilanıyla düşürdüğü şehir efsanesidir...

BİZİ MUTLULUKTAN AĞLATTIN OĞLUM

NURAN-Güngör Uras çifti, biricik kızları Elif’in eğitimine çok önem verdi. ABD’de hukuk okuyup, bir süre New York’ta avukatlık da yapan Elif Uras, öğrencilik yıllarından itibaren kendine resim ve çini sanatında farklı bir yol çizdi.

Elif Uras’ın ilk sergilerinin haberleri genellikle şu ibarelerle yayınlandı:

- Güngör Uras’ın kızı Elif Uras’ın sergisi...

Güngör Abi bir gün Elif’in sergisine davetiye gönderirken rica etti:

Haberin Devamı

- Kültür-Sanat bölümündeki arkadaşlara söyle, lütfen “Güngör Uras’ın kızı” diye yazmasınlar. Öyle yazılınca Elif çok üzülüyor.

Derken 2009 yılı aralık ayında Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in davetiyle Akbank’ın Dubai’deki ofisinin açılışına gittim. Akbank, ofis açılışı vesilesiyle Dubai’de Türk ressamların eserlerini sergiledi. Sergilenenler arasında Elif Uras’ın tablosu da vardı. Elif’in eseri, ilk satılan tablolar arasında yerini aldı.

Seyahat dönüşü sergiyle ilgili yazımı şu cümle ile tamamladım:

- Güngör Uras, giderek “Elif Uras’ın babası” diye anılır olacak...

Yazının yayınlandığı sabah saat 07.00 Güngör Abi aradı:

- Bizi mutluluktan ağlattın oğlum... Nuran’la birlikte yazıyı okur okumaz ağlamaya başladık... Allah sana da kızının başarılarını göstersin...

Güngör Abi, Elif Uras’ın ülkemizin önde gelen sanatçıları arasına girdiğini gördü...

Yazarın Tüm Yazıları