Ne pişkinlik

Böyle bir yüzsüzlük gördünüz mü?

.........

Organize biçimde yapılan savunmaları, yabancılar bir dinlese, vallahi derler ki:

- Bu adamlar masum...

Evet... Darbeye, asıl kalkışanlar, başka birileri de, bunlar sanki yanlışlıkla yakalanıp hakim karşısına çıkarılmış olan garibanlar.

***

Yıllar içinde epey darbe gördük. Bir o kadar da darbe teşebbüsü.

Ama içlerinde en utanmazı, en soysuzu, en cibiliyetsizi 15 Temmuz çıktı.

Bal akıyor

Dönelim siyasete...

Tamam dönelim de karşılıklı bu kadar hakaret, siyasi hayatımızın hiçbir döneminde görülmedi.

Vaktiyle Demirel ve Ecevit arasında da sert tartışmalar olurdu ama hakaret yoktu. Birbirlerine söyledikleri en ağır söz “hükümetin başı” “muhalefetin başı” gibi ancak soğan başını çağrıştıran sözlerdi, hepsi o kadar.

***

Şimdi öyle mi?

Hem hakaret var, hem nefret var.

Ve hergün var.

Kelime dağarcıkları çok zengin olduğu halde, niye böyle bir yol seçtiler bilmiyorum ama sözün bittiği yerdeyiz galiba... Kelimeler artık yetersiz kalıyor.

Anlaşılan, bir adım sonrası küfürdür.

Bakalım, hangisi daha usta.