Bu rapora tartışma sırası henüz gelmedi herhalde

Efendim bunlar çeşitli gazetelerden derlediğim başlıklar. Hepsinin nedeni aynı: İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Esen’in İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni “Yerel Kalkınmanın Odağında Mali Yönetim Stratejisi” açısından incelemesi.
KALKINMA MODELİ ESİN KAYNAĞI
Esen, İzmir ekonomisinin son çeyrek yüzyıl içinde en hızlı büyüdüğü dönemin 2004-2016 yılları olduğunu vurguladığı raporunda şu görüşlere yer verdi:
“Uzun dönemli planlama ile İzmir’in ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının öncelikleri belirlenmiş; şeffaf, israf ve yolsuzluktan uzak sürdürülebilir bir mali yönetim sistemi oluşturulmuş ve mali yapısı uluslararası denetim ile derecelendirmeye açılmıştır. Büyükşehir Belediyesi, büyük altyapı yatırımlarını uygun koşullarda finanse edebilmiştir. Nihayetinde de mali itibarını bir kaldıraç gibi kullanarak İzmir’in varlık değerini yükseltmiştir. Yaşam kalitesini artıran yatırımlar; turizmi, tanıtım ve pazarlamayı, kırsal kalkınmayı sağlayan stratejiler sonucunda İzmir’de, diğer yerel yönetimlere esin kaynağı olabilecek bir yerelde kalkınma modeli yaratılmıştır.”
VERGİ GELİRLERİ SÜREKLİ ARTIYOR
2016 yılında İzmir’de 52.1 milyar TL vergi toplandığı belirtilen raporda, “2004 yılında İzmir vergi gelirleri, Türkiye vergi gelirlerinin yüzde 8.8’i iken, 2016 yılında bu oran yüzde 11.4’e yükselmiştir. İzmir vergi gelirleri dönem içinde ortalama yüzde 17, toplam Türkiye vergi gelirleri ise yüzde 15 artmıştır. Yani İzmir vergi gelirleri, dönem içinde daha hızlı artmıştır” denildi.
YATIRIMLAR HÜKÜMETTEN FAZLA
Prof. Esen’in raporunda, İzmir’in vergi gelirlerinden aldığı pay, merkezi hükümet ve Büyükşehir Belediyesi yatırımları konusunda özetle şu görüşler savunuldu:
“İzmir’in vergi gelirleri içinde payı yüzde 10.6, merkezi bütçe giderleri içindeki payı ise yüzde 2’dir. Genel bütçe giderleri içinde İzmir’e yapılan merkezi hükümet harcamaları 2004’te yüzde 1.8 iken, 2016’da ancak yüzde 2 düzeyine yükselmiştir. Toplam olarak bakıldığında, 2004-2016 arasında İzmir’e merkezi hükümet 9.9 milyar, Büyükşehir Belediyesi ise şirketleriyle 11.9 milyar lira yatırım yapmıştır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME SÜRECİ
... İzmir’e merkezi yönetimden daha fazla yatırım yapan Büyükşehir Belediyesi, uyguladığı mali reform ile borç yükünü azaltmış ve olağan gelirleri ile borç servis ödemelerini kolaylıkla yapacak bir mali güce kavuşmuştur. Altyapı yatırımları içinde en büyük payı ulaşım almış, bu sayede ulaştırma alanındaki altyapı açığı önemli ölçüde kapatılmıştır. Su endüstrisi politikasında öncelik, yatırım ve işletme etkinliğinin artırılmasına verilmiş, içme suyu ve atık suda AB standartlarına yaklaşılmıştır. Sürdürülebilir mali yönetim, büyük hacimli altyapı yatırımları, yaratılan yeni kapasitelerle İzmir’in gayri safi hasılası ve vergi gelirleri artmış, böylece Büyükşehir Belediyesi ve İzmir sürdürülebilir büyüme sürecine girmiştir.”
Evet, rapor özetle böyle... Tam da ne zaman geldi gündeme? Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir TV programındaki sözleri sonrası:
GERÇEKTEN DE DAHA ÇOK KONUŞULUR
“Merkezi hükümetin Büyükşehir’den daha az yatırım yaptığını dünya alem duysun. Merkezi hükümet bu kente 45 milyar lira yatırım yaptığını söylüyor. Maliye Bakanlığı kayıtlarında var: Merkezi hükümet İzmir’e 13 milyar küsur yatırım yapmış. Biz de 14 milyar küsur. Ben garip bir belediyeyim. Ama koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti İzmir’e ve halkına Büyükşehir’den daha az yatırım yapmayı uygun görmüş 14 senedir.”
Ve devam edelim...
Prof. Esen’in raporu ne zaman konuşuluyor? AK Parti milletvekillerinin İzmir’e 45 milyar liranın nerelere yatırıldığını açıklamalarından sonra. Sonuç olarak bu raporla ilgili başlıklara yeniden baktım ve şöyle dedim kendi kendime:
“Bu rapor gerçekten de daha çok konuşulur... Bugüne kadar neden ses çıkmadı acaba?”

-----

SÖZ
SİZİN

BİR SORU

Bunca insan hastaneye
nasıl gidip gelecek

Hürriyet EGE’de AK Parti Milletvekili Kerem Ali Sürekli, Bayraklı’da yapımı devam eden şehir hastanesinin 2019 Aralık ayında açılacağından, günde 72 bin kişinin, dakikada 7 ambulansın giriş - çıkış yapacağından bahsediyor.
MEVCUT YOL BİLE YETERSİZ
Merak ediyorum, bu kadar insanı hangi yol ve araçlarla bir günde buraya getirecek ve götürecek? Mevcut çevre yolu şu an yetersizken, hastane açıldığında mesai saatlerinde, saatte yaklaşık 7-8 bin kişiyi nasıl ulaştıracaksınız? İki-üç yataklı ve günde 40-50 bin kişinin giriş-çıkış yaptığı bir hastane mi, yoksa 300-500 yataklı şehrin muhtelif yerlerinde ve şehir trafiğini bozmayan daha küçük hastaneler mi? (Dr. Özdem GÜNHAN)

-----

BİR-İKİ SEÇME

Sokakgaste’den
resimli kısa kısa

Alsancak Bornova Sokağı’nda bir bölüm esnaf hiç zaman kaybetmemiş. Konak Belediyesi’nin yaya ve engelliler için genişlettiği kaldırımlar işgal edilmiş.

Kilise görevlilerinin dikkatine. Kurutmak için çan kulesine astığınız çamaşırlar Tarihi Santa Maria Kilisesi’ne ve İzmir’e hiç yakışmıyor. (İkisi de Murat GÖKERTİ’den)

-----

BİR AFİŞLİ DUYURU

-----

BİR ALINTI
Ali Engin Nural’dan: En kusursuz cinayet, birinin yaşama sevincini öldürmektir. (Paulo Coelho)