Sosyal sorumluluk projeleri markalara değer katıyor

İtalya’nın Milano kentinde gerçekleştirilen EuroCucina, mutfak araç ve gereçleri konusunda dünyanın en ünlü fuarlarından biri. Tabii söz konusu mutfak ve yeme-içme kültürü olunca konu ister istemez dünyanın beslenme konusundaki sorunlarına da geliyor.

Haberin Devamı

Sosyal sorumluluk projeleri  markalara değer katıyor


Bu yıl fuara damgasını vuran, markaların sorunlara çözüm önerileri getiren sosyal sorumluluk projeleriydi. Sosyal sorumluluk projeleri markalara gerçekten de büyük değer katıyor.
Arçelik’in global markaları Beko ve Grundig de bu yıl fuarda yeni ürünleri kadar sosyal sorumluluk projeleriyle de fark yarattı.
İnsan özellikle yurtdışında böylesi platformlarda ülkesinin markalarıyla ve sosyal sorumluluk projeleriyle gurur duyuyor.

SPORCU GİBİ BESLEN

Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun’un konuşmasında altını çizdiği gibi günümüzde 41 milyon çocuk obez. Eğer böyle giderse 2025 yılında bu sayının 70 milyona ulaşması bekleniyor.
Savaşlar, iklim değişikliği kadar obezite de çağımızın büyük sorunları arasında. Pek çok sorun gibi çözülmesi için farkındalık yaratmak şart.
Beko’nun FC Barcelona futbol takımı oyuncularıyla yürüttüğü “Sporcu gibi beslen” kampanyası tam da bu amaçla başlatılmış.
Çocuklar sebze yemeyi sevmezler. Ama hayran oldukları takımların oyuncuları yiyorsa, “Sağlıklı besleniyorum, siz de öyle yapın” diyorsa tercihleri değişebilir.
Şubat ayında yayınlanmaya başlayan reklam filmleri büyük ses getirmiş. Farklı coğrafyalardaki çocukların, kahramanları gibi beslenmeye teşvik ederek, sebzeler hakkındaki olumsuz algılarını değiştirmeyi hedefleyen projeye FC Barcelona takımının beslenme uzmanları ve ünlü şefler destek oluyormuş.
MasterChef Junior İtalya jürisinden Alessandro Borghese, Beko standında çocukların pek sevmediği brokoliyi, patates, yumurta ve peynirle sevecekleri bir yemek haline getirdi.
Kampanya henüz Türkiye’de başlamamış. Umarız yakında başlar. Bizim de çocukların hayran olduğu yıldızlarımız, kendi çocuklarına da yemek yapan ünlü şeflerimiz var...

Haberin Devamı

Sosyal sorumluluk projeleri  markalara değer katıyor

Leman kültürü

Televizyonculuk yaptığım dönemde Leman Dergisi’nin birbirinden ünlü çizerleriyle bir araya gelerek mini belgeselini yapmıştım. Derginin Beyoğlu’ndaki binasının alt katında o yıl Leman Kültür de açılmıştı.
1994’te kurulan Leman Kültür o günden bu yana büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdi.
Hafta içinde Leman Kültür’lerin en büyüklerinden biri olan Beşiktaş şubesinde bu değişimin yaratıcısı genç girişimci Kemal Şentürk ile buluştuk.
LMK’ların bir restoran zincirine dönüşmesinin hikayesini anlattı.
Ankaralı bir ailenin oğlu olan Kemal Şentürk, 2008 yılında Mehmet Çağçağ’dan randevu alıp dergiye gider. “Ankara’da Leman Kültür’ün bir şubesini açmak istiyorum, bana izin verin” der.
Leman ekibini ikna edince LMK Restaurant Group’u kurar ve 2010 yılında Ankara-Bahçelievler’de ilk şubeyi açar. Bugün şirketin franchise verdiği Türkiye’nin dört bir yanında 18 ilde toplam 29 LKM var.
Restoranlardaki tüm dekorasyon, halılardan duvar kağıtlarına, peçetelerden menü kartına merkezde tasarlanarak yaptırılıyor.
Genel mutfak koordinatörleri Sina Narin ve Soner Şen gençlere yönelik eğlenceli ama aynı zamanda dengeli bir menü oluşturmuşlar. Fiyatlar da gayet makul. Çok hoş da bir Leman Kültür Manifestosu hazırlamışlar.
Beşiktaş Leman Kültür’ün restoranının başında genç ve yetenekli bir şef; Metin Kerti var. Şef ve ekibi yazılarıyla, çizgileriyle son derece eğlenceli ve zengin menüdeki yemekleri başarıyla uyguluyor. Denediğim çeşitlerden küçük toplar halindeki kadınbudu köfte, börek, Portekiz usulü soslu tavuk ve makarna toplarını çok beğendim.
Ardından gelen yenilebilir fincandaki kahve de tam mekânın ruhuna uygun. Kurabiyesini yemeseniz bile insanı gülümsetiyor.
Gençler ve öğrenciler için hoş bir buluşma noktası olmuş. Bir kulüp gibi yemeğin ardından Leman Sahne etkinlikleri, konserlerine geçilebiliyor.
İlk otellerini de Denizli’de açmışlar, arkası gelecekmiş...

Haberin Devamı

Sosyal sorumluluk projeleri  markalara değer katıyor

GIDA İSRAFI YAŞAM İSRAFIDIR

Gıda israfına karşı savaşmak bizim de sorumluluğumuzdur diyen Grundig, “Respect Food” (Gıdaya Saygı) mottosuyla gıda israfının önlenmesine yönelik projelere destek veriyor.
2005’ten bu yana da dünyaca ünlü İtalyan şef Massimo Bottura’nın kurduğu bir gıda kültürü hareketi olan “Food for Soul”un sponsorluğunu üstleniyor.
Girişim Türkiye’de de “Ruhun Doysun” adıyla ve Mehmet Gürs’ün sözcülüğünde israfın önlenmesine yönelik programlarla felsefesini anlatıyor.
18 Nisan Çarşamba akşamı Milano’nun simge yapılarından biri olan Sforzesco Şatosu’nda “Food for Soul”a destek olmak üzere yardım gecesi düzenlendi.
Gecenin yemeklerini Bottura’nın yanı sıra İtalya’nın Michelin yıldızlı restoranı olan yedi şefi Andrea Berton (Borton), Enrico Cerea (Da Vittorio), Carlo Cracco (Cracco in Galleria), Antonio Guida (Seta), Giancarlo Morelli (Pomiroeu), Matias Perdomo (Contraste) ve Viviana Varese (Alice) yaptı.
Bottura’nın dediği gibi hepimizin amacı dünyayı daha güzel, daha iyi, daha yaşanabilir hale getirmek olmalı.
Bunun yolu da sadece kendi bütçemiz için değil tüm insanlık için israftan kaçınmak. Hiçbir şeyi yiyemeyecek kadar çok almamak ve çöpe atmamak...

Haberin Devamı

Sosyal sorumluluk projeleri  markalara değer katıyor

Eski Tadında

Sağlıklı gıdalarla beslenme arayışında olanların çoğu piyasadaki eksikliği görünce kendini bir süre sonra girişimci olarak buluyor. Eski Tadında’nın öyküsü de böyle başlamış.
Balıkesir-Ovaköy’de çiftlikleri olan iki kardeş; bilgisayar mühendisi Okan Arı ve endüstri mühendisi Oya Arı Sezgin, arkadaşları Ozan Eke’yi de yanlarına alarak 5 yıl kadar önce ‘eskitadinda.com’u kurmuşlar.
Çocukluklarındaki ekmek, bulgur tadını bulmak için yerli tohum buğday ekerek yola koyulmuşlar.
Sonra da sıra zeytin ve zeytinyağı üretimine gelmiş.
Eski Tadında ekibi sitelerinde bulundurdukları her ürünü üretmiyor, kendileri gibi sağlıklı gıda peşinden giden ve kırsala yerleşen küçük üreticilerden oluşan ağ kurmuşlar.
Doğal ve mevsiminde toplanmış taze sebze ve meyveler, ekşi maya ekmekler, nohut, kuru fasulye gibi baklagiller, peynir çeşitleri, meyve-sebze kuruları, ormandaki ağaçlardan toplanan keçiboynuzlarından doğal yöntemlerle elde edilen pekmez, yerli susamdan üretilen tahin, doğal döngüsüne müdahale edilmeden yetişen zeytinlerden elde edilen soğuk sıkım zeytinyağı eskitadinda.com’da satılan ürünler arasında.
Oya Sarı “Doğru gıdayı insanlara ulaştırmaya çalışıyoruz” diyor.
Güvendikleri, tanıdıkları üreticilerle çalışsalar da ürünlerin analizini yaptırıp, pestisit kalıntısı, kostik olup olmadığını kontrol ettiriyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları