Gaziantep’in dünyaya duyuracağı bir başka değeri: Karkamış

Gaziantep deyince biliyorum hemen aklınıza Zeugma, Unesco Gastronomi Şehri gibi şeyler geliyor.

Haberin Devamı

Oysa Gaziantep’in dünyaya duyuracağı, tarihten gelen önemli bir markası daha var: Karkamış.

Tarihi M.Ö 5 bin yıla dayanan Gaziantep’in Suriye sınırındaki ilçesi Karkamış Geç Hitit döneminde altın çağını yaşamış.

Antik çağların ekonomisine damgasını vurmuş.

Takasa dayalı ekonomik modeli, “Büyük Dönüşüm” kitabıyla tanınan Macar ekonomist Karl Polinyi’nin de ilgisini çekmiş.

Hiç kuşkunuz olmasın bugün Gaziantep’in ticarette, sanayide güçlü bir konumda olmasının tarihi arka planında İpek Yolu kadar Karkamış’ın da rolü var.

Karkamış’ta ilk kazılar 1878 ile 1881 yılları arasında İngilizler tarafından yapılmış.

O dönem kazılardan çıkartılan eserlerin çoğu bugün British Museum’da.

British Museum’da bugünlerde büyük ilgi çeken, Asurluların kudretli kralı Ashurbanipal Sergisi’nde göreceğiniz eserlerin pek çoğu muhtemelen o kazılarda çıkartılan eserler.

Haberin Devamı

Gaziantep’in dünyaya duyuracağı bir başka değeri: Karkamış
İngilizlerin Karkamış kazıları. Fotograf Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkmış olan 'Assurlular' kitabından alınmıştır.

KARKAMIŞ SAVAŞI’NIN ÖNEMİ

Zira Karkamış, Hititlilerle Asurluların etkileşim içerisinde oldukları bir yer.

Tarihe “Karkamış Savaşı” olarak geçen M.Ö 605 yılındaki savaşta Yeni Asur İmparatorluğu tarihten silinmiş.

Her neyse, İngilizlerin 1911 ile 1914 arasında Karkamış’ta çalışan arkeolog ekibinde hepimizin pek yakından tanıdığı bir isim Arabistanlı Lawrence var.

Kazıların fotoğrafçılığını da yapan T.E Lawrence aynı zamanda İngiliz ordusunda görevli.

İngilizler Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle kazıları durduruyor.

Arabistanlı Lawrence’ın ise bu lakabı almasına yol açan casusluk serüveni  başlıyor.

İngilizlerden sonra Karkamış’ta çok uzun yıllar kazı yok.

Olması da mümkün değil zira Hititlilerin bu ünlü şehri mayınlı bir alanda.

2011 yılının şubat ayında alanın mayınlardan temizlenmesi üzerine, daha önce Tilmen Höyük’te kazı başkanlığı yapmış olan Bologna Üniversitesi’nden Prof. Nicolo Marchetti devreye giriyor.

İstanbul ve Gaziantep üniversiteleriyle Bologna Üniversitesi’nin ortak çalışmalarıyla devam eden Karkamış kazılarında ortaya çıkartılan eserlerden bazıları Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde.

Gaziantep’in dünyaya duyuracağı bir başka değeri: Karkamış
Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ndeki Fırtına Tanrısı

Haberin Devamı

DÜNYANIN EN ESKİ GÜLÜCÜK EMOLOJİSİ

Bu arada, Zeugma Müzesi devreye girmeden önce mozaiklerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi yeniden tasarlandı ve bu şehre yapacağınız ziyarette uğramayı ihmal etmeyin derim.

Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin en önemli eserlerinden biri Marchetti ekibinin kazılar yeni başladığında ortaya çıkarttıkları “Fırtına Tanrısı” heykelciği.

Bir yıl önce müzeyi ziyaret ettiğimde fotoğrafını çektiğim “Fırtına Tanrısı” elindeki gümüş kılıçla nadide bir parça ve rivayete göre Arabistanlı Lawrence da peşindeymiş.

Kazılardan bir diğer müthiş buluntu günümüzün “gülücük” emolojisinin olduğu toprak bir testi.

3 bin 700 yıllık şerbet testisindeki emoloji “dünyanın en eski gülücüğü” olabilir.

Haberin Devamı

Gaziantep’te geçtiğimiz eylülde yapılan Gastronomi Festivali sırasında Prof. Nicolo Marchetti ile buluştuk.

Daha doğrusu görüşmek için, Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr Hasan Peker ile birlikte festival davetlilerinin ağırlandığı Orkide Pastanesi’ne uğradı.
Gaziantep’in dünyaya duyuracağı bir başka değeri: Karkamış
Prof. Marchetti ve üzerinde 'gülücük emolojisi' olan testi

ARKEOLOJİK PARK AÇILAMADI

“Bu yıl bahar ve yaz aylarında yapmamız gereken kazılar Kültür Bakanlığı’nın onayına rağmen güvenlik gerekçesiyle iptal edildi” diyor Marchetti.

“Oysa tam bu yıl Karkamış Antik Şehri’nde en önemli proje “Arkeolojik Park” hayata geçecekti” diye ekliyor.

Yerli, yabancı turistlerin Zeugma kadar ilgisini çekme potansiyeline sahip “Karkamış Arkeolojik Parkı”nın açılamamış olması yazık.

Haberin Devamı

Gaziantep’in adını bir kez daha dünyaya duyurmaya vesile olacak bu fırsatı kaçırmamasını dilerim.

Zira Marchetti üzülerek “Bu yıl da kazı izni alamazsak Arkeolojik Park Projesini iptal ederek,  kazılara son vermek durumunda kalabiliriz” diyor.

Şunu da ekliyor:

“Kazılara başladığımız 2011 yılından bu yana çok rahat çalıştık. Çalışmalara hiç ara vermedik. Bölgenin sorunlu olduğu dönem de dahil. 3 yıl önce kazı yaparken çok sayıda mülteci vardı. Sınırın sıfır noktasında çalışmamıza rağmen hiç sorun çıkmadı”.

Yazarın Tüm Yazıları