GAP’ın el emeği yurt dışına açılıyor

Hafta ortasında yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı bir gün Kilis’te 19. yüzyıldan kalmış geniş avlulu bir konaktayız.

Haberin Devamı

Avluda çadırların altına kurulmuş geniş masalarda kadınlar renga^renk taşları, boncukları kumaşlara işliyorlar.Burası GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) çatısı altında 1995 yılından beri açılmaya başlanan ÇATOM’lardan (Çok Amaçlı Toplum Merkezleri)biri.

Kuruluşlarının başından beri izlediğim ve hatta Kilis’teki bu konakta tam 19 yıl önce ziyaret ettiğim ÇATOM’lar nedir?

GAP İdaresi’nin 1992-1994 yılları arasında devreye soktuğu Sosyal Eylem Planı’nın en önemli ayağı.

Kısaca özetlemek gerekirse GAP bölgesinde, sürdürülebilir kalkınma için kadının ekonomik ve sosyal hayata katılımını destekleyen bir oluşum.

9 ili(Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) kapsayan GAP bölgesinde 48 ÇATOM faaliyet gösteriyor.

En sonuncusu Suriye’nin Azez ilinde kurulmuş.

Haberin Devamı

ÇATOM’lar şimdiye kadar 1 milyonun üzerinde kadına ulaşmış.

GAP’ın el emeği yurt dışına açılıyorGülden Yılmaz Kilis Çatom'da "El Emeği Koleksiyonunu" üreten kadınlarla

KOTON VE ÇATOM’UN HEDEFİ AYNI

Kilis’teki konağın avlusunda kadınlarla sohbet ederken yanımızda bizi bölgeye davet eden Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz var.

Çünkü, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ile BM Kadın’ın“Kadının Güçlenmesi Prensipleri”ni imzalayan öncü şirketlerden biri olan Koton, ÇATOM ile işbirliği içerisinde.

Kendi bünyesinde kadın politikaları oluşturmak için “Koton Kadın Komitesi”ni kurmuş olan kadın dostu şirket  Koton ile ÇATOM’un hedefi aynı:

Kadının Güçlenmesi.

Koton’un ÇATOM, BM Kalkınma Programı UNDP ve finansal destek veren İsveç Kalkınma Ajansı (SİDA) işbirliğiyle 2016 yılından beri yürüttüğü projenin adı “El Emeği Koleksiyonu”.

“El Emeği Koleksiyonu” için bugüne kadar 291.086 adet ürün üretilmiş.

Bölgede 6 bin 500 kadına 2 milyon liranın üzerinde gelir sağlayan “El Emeği Koleksiyonu” Türkiye’de 90, yurt dışında 37 olmak üzere toplam 127 Koton mağazasında tüketiciyle buluşuyor.

Gülden Yılmaz, GAP’taki el emeğinin yurt dışında daha görünür olması için yeni stratejiler oluşturma peşinde.

Haberin Devamı

“El Emeği Koleksiyonu bizim göz bebeğimiz. ÇATOM’daki kadınlarla Koton Genel Merkez’de çalışanlar arasında bir kız kardeşlik bağı oluşturduk” diyor Yılmaz.

GAP’ın el emeği yurt dışına açılıyor

El Emeği Koleksiyonu için Kilis Çatom'da çalışan kadınlar

EL EMEĞİ PROJESİ CAN SUYU OLDU

Kilis’teki ÇATOM’un yöneticisi Nimet Taş “Yıllardan beri kadının kapasitesi arttırma yönündeki çalışmalarımız belli bir noktaya geldi. Ama bölgede iş alanları kısıtlı. Dolayısıyla el işçiliğiyle ilgili bu proje bize can suyu oldu” diyor.

Nimet Taş çok önemli bir noktaya değiniyor:

“Koton’un bizzat işi vermesiyle aradaki taşeronlar kalktı.  Kadın emeğinin tam karşılığını alıyor.  Harcadığı emeğin ve zamanın maliyetini kendi hesaplıyor. Ücreti ona göre talep ediyor”.

Haberin Devamı

Ücret hesaplanırken diğer ÇATOM’lardaki kadınlarla görüşülüyor.

Özetle, El Emeği projesi bölgede kadınlar arasında bir nevi kooperatifleşmeye yol açmış.

Şimdi geliyoruz bu müthiş projenin püf noktasına.

Aslında kızı Deniz Yılmaz’ın fikriyle yola çıkmış olan Gülden Yılmaz, ÇATOM’ların mevcut üretim potansiyeline dikkat çekerek “Biz burada bir model yarattık. Bu modelin hem bizim hem farklı sektörler tarafından uygulanmasını isteriz” diyor.

“Buradaki kaynağın diğer markalar tarafından kullanılması gerekiyor. Bölgede nasıl iş yapılır? Lojistik en hızlı nasıl sağlanır?  Her şeyi öğrendik. Bu deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Yeter ki bölgenin ekonomik kalkınmasında payımız olsun” diye ekliyor.

Haberin Devamı

Gülden Yılmaz’ın bu çağrısına tüm sektörlerden hızlı bir şekilde yanıt gelse ne iyi olurdu.

Öte yandan, ÇATOM’ları yakından izlemiş, yazmış biri olarak şunu söyleyebilirim:

ÇATOM çatısı altında üreten kadınların hem tasarım, hem pazarlama açısından bir desteğe hep gereksinimleri vardı.

Sevgili Türkan Saylan, ÇATOM’da üretilenlerin satılması için az emek harcamadı.

Koton ile işbirliği işte bu desteği fazlasıyla sağlıyor.

GAP’ın el emeği yurt dışına açılıyorSoldan sağa Adalet Budak Akbaş, Gap İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, UNDP koordinatörü Gönül Sulargil

GAP UGANDA’YA GİDİYOR

EL EMEĞİ projesi ziyaretinin ikinci durağı olan Şanlıurfa’da bizi karşılayan GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil’in sitemi boşuna değil.

Haberin Devamı

“Epeydir bölgeye gelmiyorsunuz, GAP’ın projelerini yazmıyorsunuz”.

En başından beri izlediğim bu Türkiye’nin en kapsamlı, en uzun soluklu kalkınma projesini ihmal etmişim doğru.

Arşive baktım, Karahocagil ile son sohbetimizi tam yedi yıl önce, o dönemlerde GAP’ın desteklediği Mardin Bienali sırasında yapmışız.

Karahocagil’e GAP projesinin hangi aşamada olduğunu sorduğumda “Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya gelirken yolda ne gördünüz? ” diye soruyla cevap veriyor.

Yol boyunca gördüklerim aklımda:

Sonsuz bir yeşillik ve ürün vermeye hazır tarlalar.

Bölgeye ilk geldiğimde çorak olan topraklar artık verimli.

Karahocagil “El Emeği” projesiyle ilgili olarak ise “Koton ile işbirliği bölgedeki binlerce kadına sürdürülebilir bir gelir fırsatı yarattı” diyor.

GAP’IN ARGANDE MARKASI

Karahocagil’in sahada en yakın çalıştığı isimlerden biri GAP İdaresi Başkanlığı, İnsani ve Sosyal Gelişme Genel Koordinatörü Adalet Budak Akbaş.

Bölgede kadın cinayetlerine dikkat çekmek için Anakültür Başkanı Ceylan Orhun ile 2000’li yılların başlarında yaptığımız ziyaretlerde tanıdım Adalet Budak Akbaş’ı.

O günden bugüne, önüne çıkan fırsatları değerlendirerek New York’ta, Danimarka’da ve hatta Japonya’da ufkunu geliştirdi, vizyonuna vizyon kattı.

Şimdi ise GAP Projesini tanıtmak üzere Karahocagil ve ekibiyle Sudan yolcusu.

Kilis’te ve Şanlıurfa’da bize eşlik eden Adalet Budak’a “Sudan nereden çıktı” diye sordum.

“GAP İdaresi Başkanlığı’nın davetiyle bölgeye gelen Afrika Büyükelçileri çalışmalarımızı yerinde gördüler. Uganda elçisi, ülkesinin doğusundaki Kamuli bölgesinde benzer bir kalkınma projesi için bizi davet etti” diyor.

Adalet Budak ve kendisi gibi yıllardan beri sahada çalışan UNDP koordinatörü Gönül Sulargil’in üzerinde çalıştıkları Argande markasına da değinmeden geçmeyeyim.

2009 yılından bu yana Argande markası altında, bölgenin özel kumaşlarıyla üretilen koleksiyonlar yurt dışına açılmaya hazırlanıyor.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları