CERN’e parça üretmeseydi modacı olacaktı

KAYSERİ’yi Keşfet gezisinin gala yemeğinde Kayserili kadın girişimci Zuhal Gözüküçük meslektaşların ilgi odağı durumunda.

Haberin Devamı

Bunun nedeni CERN’in Türkiye’deki dört tedarikçisinden biri olması.

Büyük Patlama (Big Bang) simülasyonlarıyla evrenin sırlarını çözmeye çalışan CERN yani Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi dünyanın en büyük “parçacık fiziği” araştırma merkezi.

2014 yılında ziyaret etme fırsatını bulduğum merkez dışarıdan oldukça etkileyici.

CERN’e parça üretmeseydi modacı olacaktı

Merkeze girer girmez yeryüzünün pek çok lisanında yazılmış “nereden geldik, nereye gidiyoruz?” sözleri merkezin misyonunu pek güzel tarif ediyor.

Türkiye’nin 2015 yılında CERN’e ortak üye olması Türk bilim insanlarına merkezde tam zamanlı araştırmacı olma fırsatını verirken, sanayimize de yeni bir pencere açtı.

Haberin Devamı

İşte açılan bu pencereden yararlananlardan biri de Gözüküçük Makine Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Gözüküçük.

Geçen yıl TOBB’un duyurusu üzerine kurumun açtığı ihaleye katılan Gözüküçük, CERN’in koruma kalkanındaki parçaları ve değişik yerlerde kullandığı farklı tipte hassas metal parçaları üretiyor.

 

İKİNCİ MESLEĞİN EĞİTİMİNİ ALDI

Kendisi aslında ziraat mühendisi.

Uzun yıllar özel sektör ve kamuda çalışmış.

Kocasının ölümünden sonra büyük oğlunun üniversiteye yeni başladığı, küçük oğlunun ise liseye gittiği bir dönemde Gözüküçük Makine’nin başına geçiyor.

“İkinci mesleğimin hakkını vermek için Erciyes Makine Meslek Yüksek Okulu’nda okudum” diyor.

Ziraat mühendisliğine makine eğitimini ekliyor.

Dolayısıyla CERN’den ilk sipariş geldiğinde “Bu işin altından rahatlıkla kalkarız” diyecek kadar donanımlı.

Nitekim CERN’in siparişlerini hiç zorlanmadan yetiştirdiği için 2023 yılına kadar anlaşması var.

CERN’in Avrupa pazarı için değerli bir referans olduğunu düşünen Zuhal Gözüküçük şirketin bu yıl yüzde 20 büyüme sağladığını belirtiyor.

AVRUPA PAZARINA AÇILMAK

“Sağlam adımlarla büyümeyi hedefliyoruz” diyen Kayseri’nin kadın girişimciliğinde önemli rol modellerinden biri.

Haberin Devamı

Torna sektöründe bugün en büyük destekçileri  biri ODTÜ, diğeri İTÜ mezunu iki oğlu.

Aynı zamanda TOBB Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı olan Zuhal Gözüküçük yoğun iş temposuna rağmen seyahat ve resim hobilerinden vazgeçmiyor.

Vaktinde resim kurslarına katılmış ve portreden, nature morte’a, manzaraya yağlı boya resim yapıyor.

Gösterdiği yağlı boya resimler arasında sevdiklerinin portreleri, Mimar Sinan’ın doğum yeri Kayseri’nin Ağırnas kasabasının sokakları da var.

CERN’e parça üretmeseydi modacı olacaktı

CERN’e parça üreten şirketin başında olmasaydı hayatta ne yapmak isterdi diye sorduğumda “modacı” diyor.

Türkiye belki bir modacıdan mahrum kaldı ama CERN bir tedarikçi kazandı.

 

SON DÖNEMLERİN EN ANLAMLI KAMPANYASI “BENTÜRKMUTFAĞI”

Haberin Devamı

GAZETELERDE, televizyonda, otobüs duraklarında gördüğüm Metro’nun ilanlarını çok beğeniyorum.

Boğazların Sultanı” diye bildiğimiz lüfer balığının ya da verimli topraklarımızda yetişen taze sebzelerin olduğu fotoğrafların altında “BenTürkMutfağı” yazısı var.

CERN’e parça üretmeseydi modacı olacaktı

Türk Mutfağı’nın tanıtımı için şahane bir slogan.

Sloganın altında ise “Ben Türk Mutfağı medeniyetlerle, kültürle yoğrumdum, hünerli ellerde hayat buldum”gibi cümleler.

Yıllardır yurt dışı çıkışını ne zaman yapacak diye sabırsızlıkla beklediğimiz Türk Mutfağı’na Metro güçlü bir şekilde sahip çıkmış durumda.

Metro’nun Konda ile birlikte hayata geçirdiği ve dünkü gazetelerde yer alan “Türkiye’nin yeme içme değerleri ve alışkanlıkları” araştırmasının açıklandığı toplantıda Metro Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan mutfağımıza sahip çıkma anlamında neler yaptıklarını anlatıyor.

Haberin Devamı

Stratejimizi bilimsel çalışmaya ve araştırma verilerine dayandırıyoruz” diyor.

CERN’e parça üretmeseydi modacı olacaktı

Giderek azalan balık türleri için yaptıkları kampanyalara değiniyor.

Taşköprü sarımsağı, Finike portakalı, Aydın inciri gibi 80 kadar değerli ürünümüze çoğrafi işaret için önayak olduklarını söylüyor.

Şeflerimizle ortak çalışmalar yaptıklarını belirten Özarkan’ın hayali yeme-içmenin Mekke’si Paris’te iyi bir Türk lokantası açılmasını sağlamak.

 

Yazarın Tüm Yazıları