Bir startup dükkânı açmaya karar verdim

GEÇEN salı günü çok önemli bir karar verdim.

Haberin Devamı

Yetmiş bir yaşımda, bir “startup dükkânı” açmaya karar verdim.

Şimdi bu nedir diyeceksiniz... Anlatayım...

Startup kelimesi Türkçeye “girişim şirketi” olarak çevrildi.

Genel olarak yirmili yaşlardaki gençlerin bir araya gelip kurdukları daha çok dijital eksenli başlangıç şirketleri.

Tarif böyle olunca “startup dükkânı” lafı da tabiatıyla bir oksimoron oluyor.

Startup ne kadar yeni, ne kadar teknolojikse, “dükkân” kelimesi de o kadar eski, klasik...

Ama ben iddialıyım...

Türkiye’nin ilk “startup dükkânı”nı kuracağım...

Ne yapıp, ne mi satacağım...

Durun anlatacağım.

DÖRDÜNCÜ SINIFTA ŞİRKET KURUP BATIRMIŞ BİR İNSAN

BU fikri bana veren Ahmet Onur, 28 yaşında. Amerika’da okumuş. Üniversitenin dördüncü sınıfında ticarete atılmış. Türkiye’ye dönüşünde bir internet sitesi kurmuş ama batmış. Sonra aklına cin bir fikir gelmiş.

Haberin Devamı

Küçük, işe yeni başlayan genç şirketler için ortak bir ofis alanı yaratmak.

Civan Orhan ve Arda Yiğithan arkadaşları ile birlikte sanayi çarşısında böyle bir yer yaratmışlar. Adını “Kolektif House” koymuşlar. Yani “Ortak
ev”...

LAS VEGAS OTELİNİN ALTINDAKİ BELLAGİO GİBİ

ŞÖYLE bir yer hayal edin... Binanın içinde bir cadde veya geniş bir şehir meydanı...

Hani Las Vegasta Bellagio ve Caesars Palace otellerinin altındaki, Como Gölü kenarındaki Bellagio kasabası taklit edilerek kurulmuş olan kapalı alandaki sokakları ve meydanlar var ya...

İşte öyle bir şey.

O sokakların kenarlarında yirmişer-otuzar metrekare küçük mekânlar. Hepsi ayrı birer oda.

Ama hepsi kendi başına küçük birer dükkân.

Satacak çok iyi bir fikri olan üç genç veya tek başına bir genç gelip tezgâhını burada kurabiliyor.

Hani Steve Jobs’lar
falan hep bir garajda başlıyorlar ya, onların başladığı yer de burası. “Kolektif House” onlara bu mekânı çok ucuza sağlıyor.

Altyapısını, mobilyasını veriyor.

Ayrıca çayını-kahvesini bedavaya veriyor.

Orada garajını kuran öteki gençlerle tanışıyorlar.

Dahası yatırımcılar oraya geliyor, fikirlerini ve ürünlerini onlara pazarlıyorlar.

DOLARIN 5 LİRAYI GEÇTİĞİ AKŞAM O 4’ÜNCÜ EVİ AÇTI

Haberin Devamı

İLK Kolektif House 2015 yılında
kuruluyor. Öyle büyük bir talep oluyor ki kısa süre sonra Levent’te daha geniş bir
mekân daha açıyorlar.

Ve yıl 2018...

Türkiye dolar kriziyle boğuşurken, onlar geçen cuma günü Maslak’ta, 4 bin metrekare bir yer daha açıyorlar. Geçen hafta açılıştan iki gün önce orayı gezdim.

Bir startup dükkânı açmaya karar verdim

DUVARDAKİ FLAMİNGOLARI ÇİZEN SANATÇI DA STARTUP

KAPIDA kurucu ortak Ahmet Onur’la buluştuk. Gencecik, sempatik mi sempatik bir girişimci.

Üzerinde bir gömlek ve bir pantolon...

Girişte genç sanatçı Sinem Yıldırım duvarlara harika flamingolar çiziyor. O da dükkânını buraya açan bir girişimci.

Girişin biraz ilerisinde amfi şeklinde bir salon var. Çin’in en büyük e-pazarlama şirketi Alibaba bir sunuma hazırlanıyor.

Haberin Devamı

GENÇLERİ BEKLERKEN GARAJA BÜYÜKLER İNDİ

Bir startup dükkânı açmaya karar verdim

- 2015 yılında açılan şirket büyük bir hızla büyümüş.

Ama çok ilginç bir şey olmuş.

Onlar genç insanları garaja sokmaya çalışırken, koskoca dev şirketler de bazı bölümlerini burada garaja sokmaya karar vermişler.

Kolektif House’un bugün 800’e yakın şirket müşterisi var.

Mesela Vodafone teknoloji bölümünü buraya taşımayı planlıyormuş.

İş Bankası inovasyon bölümü için burada bir yer açacakmış.

Pepsi bir yer almış.

Yaptıkları bir ankete göre buraya gelen şirketlerin yüzde 55’i aralarında en az bir ortak iş yapıyormuş.

Yani burası sadece bir işe başlama yeri değil, aynı zamanda iş yaratma mekânı.

DUVARDAKİ BEATLES ŞİRKET MOTTOSU OLDU

Haberin Devamı

Bir startup dükkânı açmaya karar verdim

AHMET Onur’la küçük bir sokağı andıran koridor boyunca yürüyoruz.

Duvarda yan yana asılmış dört tablo dikkatimi çekiyor..

Beatles grubunun 4 ayrı üyesinin deseni altına 4 kelime yazılmış.

Yan yana okununca grubun ünlü şarkısı ortaya çıkıyor.

“Come Together Right Now”.

Yani “Tam şimdi bir araya gelin” demek.

Ahmet “Şirketin mottosu bu” diyor.

EV TEMİZLİĞİNİN ‘UBER’ KURUCUSU İLE TANIŞIYORUM

sokağı geçip sağdaki sokağa dalıyoruz.

Büyükçe bir dükkânın önüne geliyoruz.

İçeride 8 kişilik bir grup çalışıyor.

Masanın kenarında oturan genç bir adam kalkıp yanıma gelerek kendisini tanıtıyor.

“Ben Tayga Baltacıoğlu, ev temizliği Uber’inin kurucusuyum...”

Ev temizliği çalışanına ihtiyacı olanlara günlük görevli gönderiyorlarmış.

Haberin Devamı

Sistem aynı Uber’miş... Yani bir uygulamayı indiriyorsunuz, görevli geliyor, ödeme otomatik gerçekleşiyor.

Bütün şirket burada “Kolektif House”daymış.

Karşımdaki sempatik insana bakıyorum.

“Şirketin Uber’se sen de Travis Kalanick’sin yani” diyorum...

Ama karşımdaki adam kesinlikle Uber’in kurucusundan çok daha sempatik.

Hemen orada çalışmaya başlıyorum. İlk işim bu olağanüstü konsepti kuran Ahmet Onur’la tilt oynamak oluyor.

Burada racon böyle...

DÜKKÂNIN ADINI DEĞİŞTİRMEYE İŞTE O AN KARAR VERİYORUM

İŞTE tam o Uber muhabbeti yaptığımız yerde, ben de buraya “startup dükkânımı” açmaya karar veriyorum.

Peki ben ne mi yapacağım bu dükkânda...

Gelip ortak bir masaya oturacağım.

Bilgisayarımı açacağım. İnternete bağlanacağım. Orada çalışanlarla arada bir kahve içeceğim, sohbet edeceğim.

Ve Türk medyasında artık dibe vuran arkaik köşe yazarlığı kurumunda bir startup ne gibi devrimler yapabilir ona bakacağım.

Kararımı Ahmet’e açıyorum. Ancak tam o sırada aklıma bir şey takılıyor.

“Eğer komşum ev temizliği Uber’inin Travis Kalanick’i olacaksa...”

“Şu startup dükkânı” hiç gitmedi buraya.

Kararımı değiştirdim, “tek kişilik garajımı” açacağım burada...

Bir startup dükkânı açmaya karar verdim

NEDEN GARAJLARA GİRİŞ TRENDİ BAŞLADI

İstanbul’da mekân kiraları çok yüksek. Ofis yatırımı yüksek. Burada ucuz ve hazır buluyorsunuz.

- Kahveniz var, yemeğiniz oradan. Yeni ve yaratıcı fikirlerle her gün ilişkidesiniz... Tek kişilere veya gruplara kendisi gibi insanlarla sosyalleşme imkânı sağlıyor.

- Büyük şirketler artık müesses nizam dükkânlarına dönüştü.

Ağır kuralları, hiç esnemeyen hiyerarşik yapıları ve özellikle de 1980’lerin zihniyetinden kurtulamayan ofis mobilyaları ile ne yazık ki yaratıcılığı ve bireysel motivasyonu aşağı çekiyor.

- İşte o nedenle birçok klasik şirket de yaratıcı bölümlerini bu yeni ofis atmosferlerine yolluyor.

YENİ GARAJ KURALLARI: KÖPEĞİNİ GETİREBİLİRSİN

ÖYLE yazılı kurallar yok. Ama şunlara dikkat ederseniz iyi olur.

- Burada “patron” lafı pek makbul değil.

Onun yerine “kurucu ortak” deyimini tercih edin.

- Takım elbise yasak değil.

Ama pek iyi gözle bakılmıyor.

- Burada dünya devleri değil, genç startup markası Petra’nın kahvesi revaçta.

- Unutmayın spor ayakkabı startup ruhunun en makbul kramponudur...

- Burada köpeğinizi işyerine getirmeniz serbest.

Ama pisliğine dikkat edeceksiniz.

-Burada dükkânlar  24 saat açık...

Yazarın Tüm Yazıları