Türkiye’nin en büyük gazetecisi Uğur Mumcu’yu sevgiyle anıyoruz...

Bütün bunların farkında olan bazı aydın, araştırmacı gazeteciler toplumu uyandırmak için, karanlıkları aydınlatmak için, sadece kalemini kullanarak bu güç odaklarına savaş açıyor.

Düşüncelerin susturulmak istenmesi bize özgü değil sadece. İnsan denilen yaratık gücü eline aldı mı, bırakmak istemiyor. Dünyanın her yerinde bir çok gazeteci hayatını bu şekilde tehlikeye atarak çalışıyor.

*

24 Ocak 1993 günü Ankara’daydım. En yakın arkadaşlarımdan biri Karlı Sokak’ta oturuyordu, bense iki üst paralel Mahatma Gandhi Caddesi’nde. Arkadaşım o Pazar günü kendi sokağında olan korkunç patlamayı duymuştu. Ben o gün evde değildim ama bugün ne kadar çok üzüldüğümüzü hatırlıyorum.

Artık Karlı Sokak’ın adı Uğur Mumcu Sokak, aramızdaki caddenin adı Uğur Mumcu Caddesi. Umarım bu isimler sonsuza dek böyle kalır ve hiç bir zaman adice bir politikaya kurban giderek değişmez.

Kırk küsur kitabını çılgınca okumayacak artık yeni nesil belki ama Uğur Mumcu adı duyuldukça ‘kimdi bu önemli isim?’ diye merak edeceklerdir. Merak edince araştıracaklardır, öğrendikçe ilgileneceklerdir, geçmişi bildikçe ilerisi için ders alacaklardır.

*

Mumcu’nun Sakıncalı Piyade, Ağca Dosyası, Tarikat – Siyaset – Ticaret, 12 Eylül Adaleti, Kazım Karabekir Anlatıyor, Kürt Dosyası ve ölümünden sonra yayınlanan Uyan Gazi Kemal, Unutmayalım Unutturmayalım, Kır Çiçekleri ve İsterler ki Susalım kitapları bizde bir evden bir eve taşınırken ilk kutulananlar arasındadır hep. Önemlidir, özenli olmak gerekir.

*

Uğur Mumcu yaşamı boyunca gerçeklerin izindeydi, gerçekleri halka anlatabilmenin peşindeydi. Anti-emperyalistti, bağımsızlıkçıydı, Atatürkçüydü. Kendini, araştırmaya ve elde ettiği sonuçlarla toplumu aydınlatmaya adamıştı. Sürekli tehdit altında yaşıyordu, öldürüleceğini biliyordu, bunu ailesiyle ve dostlarıyla da paylaşıyordu.

*

İnzivaya çekilebilir, bir Ege kasabasında sessiz ve sakince tehditlerin soğumasını bekleyebilirdi. Yurtdışına çıkabilir, daha uzak ve güvenli bir ortamdan yazmaya devam edebilirdi.

Hiç birini yapmadı. Vatanını terk etmeden, vatanını daha güzel günlere taşımak için bildiklerini vatandaşlarıyla paylaşmaya çalıştı.

Tehditlerden korkmadan, ortaya çıkarttığı gerçekleri paylaşmaya devam etti. Bu toprakların üstünde oynanan pis oyunları ifşa etmeye çalıştı ve bu oyunları oynayanlar tarafından da katledildi.

*

Bugün Afrin’e son derece haklı bir şekilde müdahale etmek zorunda kalan Türkiye; 25 yıl önce birebir aynı konuları ortaya dökmeye, gün yüzüne çıkarmaya çalışan Uğur Mumcu suikastıyla ve bu gibi suikastları planlayan zihniyetlerle hala mücadele etmektedir.

*

‘Bugüne ışık tutan yazıları ile, araştırmanın ve bilginin bilinçle yoğrulmasının sonuçlarını ortaya koydu. Ülkemiz üzerine karanlık oyunlar çevirenler ve bu alçakça eylemlerinin ortaya çıkacağından korkanlar tarafından katledildi. Unutmayınız, hatırlayınız!’ - Güldal Mumcu

*

Aslen Bedri Rahmi Eyüboğlu, hapiste yatan arkadaşı Nazım Hikmet için yazmıştı. Zülfü Livaneli bir kısmını Uğur Mumcu için besteleyince, alternatifsiz hepimizin bildiği bir ağıt ortaya çıkmıştı! Bir türkü için cümle içinde kullandığım dört isme bakın hele!

Uğur Mumcu için hep birlikte mırıldanalım mı?

Şu sılanın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri 
Tepeden tırnağa şiir dilleri 
Yiğidim aslanım burda yatıyor 

Bugün efkarlıyım açmasın güller 
Yiğidimden kara haber verdiler
Demirden döşeği taştan sedirler 
Yiğidim aslanım burda yatıyor

Ne bir haram yedin ne cana kıydın 
Ekmek kadar temiz su gibi aydın 
Hiç kimse duymadan hükümler giydin 
Yiğidim aslanım burda yatıyor 

*

Sevgili Uğur Mumcu, ömrü boyunca toplumun huzuru için çalıştı, huzur içinde uyusun...

*

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam

anlatanadam@gmail.com