Satıcı değil, kullanıcıyım

UYUŞTURUCU operasyonlarıyla ilgili birçok haberde ‘satıcı değil, içiciyim’ sözünü işitiriz hep...

Haberin Devamı

Uyuşturucu satanın; topluma verdiği tahribat, uyuşturucu kullanana göre kat be kat fazla olduğundan; satıcının cezası da içiciye göre daha fazla haliyle... Üzerinde uyuşturucu ile yakalananlar, bu yüzden ‘Satıcı değil, içiciyim-kullanıcıyım’ savunmasını yaparlar...

Yeni vergi barışı yasasındaki bir düzenleme, ‘satıcı değil, kullanıcıyım’ anektodunu hatırlattı bana... 

Yasanın matrah arttırımı hükümlerinden; naylon faturayı piyasaya sürenler (düzenleyenler) yararlanamıyor, naylon faturayı kullananlar ise yararlanabiliyor. (5.nci madde, 9.ncu fıkra)

Geçmiş beş yıla ilişkin matrah arttırımı yapan mükellefler için Maliye artık o yıllara ilişkin inceleme yapmayacak. Ancak bu hükümden sahte fatura kullananlar yararlanabilecekken, sahte fatura düzenleyenler ise yararlanamayacak.

Haberin Devamı

Normalde; Vergi Usul Kanunu (VUK) naylon faturayı düzenleyeni de, kullananı da aynı görüyor. Her iki işlem için de; üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası (VUK Md. 359/b) ve vergi kaybının üç katı tutarında parasal ceza öngörülüyor.  (VUK Md. 344) Ancak vergi barışı yasası; düzenleyeni ve kullananı aynı görmüyor, birbirinden ayırıyor. Sahte fatura kullananlara; geçmiş yıllara ilişkin matrah arttırarak- vergi ödeyerek barışma hakkı tanınıyor. Sahte fatura düzenleyenlere ise matrah arttırımı yoluyla incelenmeme garantisi verilmiyor, barışma imkânı tanınmıyor.

Naylon fatura düzenlenmemiş olsaydı, bu faturayı kullanan da olmayacaktı. Naylon fatura düzenlenmese; kaçakçının haksız kazancı, devletin de vergi kaybı oluşmayacaktı. Sahte fatura düzenleyenle, kullanan aynı kefede değil hakikaten... Özellikle; ‘Bilmeyerek ve çıkar sağlamaksızın naylon fatura kullananların’ hiç kabahati yok zaten. Birçok mükellef için; geçmiş yıllarda kayıtlara giren yüzlerce- binlerce faturaların içinden, hangisi sahte, hangisi değil ayırt edilememiş olabilir.

 İşletmeler hakkında sahte fatura kullanıldığına dair bir vergi inceleme raporu-tespit varsa veya tespit olmaksızın mükellefin bu yönde şüphesi söz konusuysa vergi barışı oldukça avantajlı. 2013’den, 2017’ye; geçmiş 5 yılın tümü için de, bu dönemlerden herhangi bir yıl için de Maliye ile barışma imkânı mevcut. Barışanlar için artık geçmiş 5 yıla ilişkin vergi inceleme riski söz konusu olmayacak. Geçmiş beş yıla ilişkin şahıs işletmeleri Gelir Vergisi (GV), şirketler ise Kurumlar Vergisi (KV) için matrah artırımı-vergi artırımı yapabilirler. Özellikle defter kayıtlarında sahte fatura bulunduğuna (kullanıldığına) dair tespit veya şüphesi olanların yalnız GV veya KV açısından değil KDV açısından da matrah artırımı hükümlerinden yararlanmaları yerinde olacaktır.

Haberin Devamı

TERÖR SUÇLARI DA YARARLANAMIYOR 
Vergi Barışı Yasası’na göre yalnız naylon fatura düzenleyenlere değil “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlara da” barışma imkânı tanınmıyor.

Ayrıca terör suçundan hüküm giyenler ve yasada (5.inci maddesinin 9.ncu fıkrası) belirtilen; terör örgütleri ve milli güvenlikle ilgili yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler de matrah artırımı imkânından yararlanamıyor.  

Gerek sahte fatura düzenlemekten, gerek defter, kayıt ve belgeleri yok etme gibi nedenlerle yapılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucunda bu fiillerin varlığı tespit edilememesi durumunda matrah arttırımından yararlanma hakkı doğabiliyor. Durumun tespitine ilişkin raporun mükelleflere tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde yazılı başvuru yapıp, ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte yeni hesaplanan vergiler ödenerek matrah arttırım imkanı sağlanabiliyor.

Haberin Devamı

Matrah artırımından yararlanan mükellefler için her ne kadar vergi incelenme riski kalkmış olsa da, defter ve belgelerini saklama ve ibraz yükümlülüklerinin devam ettiğini de ayrıca belirtelim.

Yazarın Tüm Yazıları