Huzur hakkı mı, kâr payı mı?

Hürriyet'te Dinçer Gökçe’nin haberinde (29.08.2018) okumuştum...

Haberin Devamı

BİR otomotiv şirketinde, patrona aylık 300 bin lira huzur hakkı ödenmesine karar verilmiş. Haberde ilgili anonim şirketin açıklaması da yer alıyor. Açıklamada; yönetim kurulu üyesinin “kâr payı almadığı, kendisine 4 yıldır huzur hakkı ödendiği” belirtilmiş. Şirketin açıklamasından da anlaşılacağı üzere huzur hakkı genellikle kâr payının alternatifi olarak görülüyor...

Haliyle birçok patron da aynı soruları soruyor: “Kâr payının vergisi nasıl hesaplanır, huzur hakkının vergisi nasıl hesaplanır? Farkları nedir?”

Öncelikle “huzur hakkını elde etmek için şirketin kar elde etmesine gerek olmadığını” söyleyelim. Şirket genel kurulunda, yönetim kurulu üyelerine (ortak da olabilir, dışarıdan da...) hizmet karşılığı huzur hakkı ödenmesine karar verilmesi gerekiyor. ‘Her şirket huzur hakkı ödeyecek’ şeklinde bir zorunluluk da yok tabii ki, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmeyebilir de...

Kâr payı ise; adı üzerinde ancak şirketin bilançosunda kâr görünmesi durumunda hissedarlara ödenebilir. Kârın dağıtılacağı durumda ne kadarının dağıtılacağı pay sahiplerince genel kurulda belirlenir.

Huzur hakkı da, genel kurulda belirlenecek tutar üzerinden ödenir. Huzur hakkı; toplantı başına ya da aylık veya yıllık olarak da ödenebilir. (Ticaret Kanunu hükümlerinin ve şirket ana sözleşmesinin de, kâr dağıtımı ve huzur hakkı uygulaması sırasında ayrıca dikkate alınması gerekir.)

Haberin Devamı

Huzur hakkı mı, kâr payı mı



Huzur hakkı vergi mevzuatınca ücret kabul edildiğinden net huzur hakkı ve üzerinden hesaplanan gelir vergisi (yüzde 15 ila yüzde 35 stopaj) ödeyen şirket tarafından gider yazılabilir. Şirketin ortaklarına ödediği kâr payının gider yazılması ise söz konusu değil.

Huzur hakkı tek aşamada şirket tarafından ilgili yönetim kurulu üyesine ödeme yapıldığı sırada (yüzde 15 ila yüzde 35) kesinti yapılarak (ve vergi dairesine ödenerek) vergilenir. Huzur hakkını tahsil eden kişi, başka bir işverenden de ücret geliri elde etmiyorsa ertesi yıl mart ayında bu gelirin (huzur hakkının) ayrıca beyan edilmesi gerekmiyor. Ancak birden fazla işverenden ücret alınması durumunda, birinci işverenden sonraki işverenlerden alınan ücretlerin toplamı, yıllık gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2018 yılı için 34 bin lira) aşmayan mükelleflerin ücretleri, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş olmak şartı ile yıllık beyana tabi olmuyor.

Haberin Devamı

Kâr payında ise; stopaj yoluyla brüt kâr payının yüzde 15’i şirket tarafından (ortaklar adına) ödenir. Ayrıca kar dağıtılan gerçek kişi ortakların, ertesi yıl mart ayında (1-25 Mart) gelir vergisi beyannamesi vermeleri de gerekir. (2018 için, 68 bin lirayı aşıyorsa)

Şirketin (2018’de) net 1 milyon lira kâr elde ettiğinin varsayıldığı örnek üzerinden kar dağıtımının vergilendirilmesi tabloda yer almakta. Örnekte kar payı elde eden ortak için 165.480 lira gelir vergisi hesaplanmışken, şirketin ödeyeceği yüzde 15 stopajın (150 bin lira) mahsubu sonrası 15.480 liranın (ödenecek vergi olarak) 2019 Mart ayında beyanı gerekiyor.

Kâr dağıtımı sırasında kesinti yoluyla ödenen (yüzde 15) verginin, hesaplanan yıllık gelir vergisinden yüksek olduğu durumda ortağa vergi iadesi ödenmesi de söz konusu olabiliyor. (Not: Kâr dağıtımı sonrası vergi iadesi alabilecek ortaklar için hesaplama ayrıntılarına 28.02.2018 tarihli yazımda yer vermiştim.)

Yazarın Tüm Yazıları