Uykularınızı kaçıracak en iyi 10 korku filmi

2dk okuma

74. sayımızın SineList sayfasında yine güzel bir listeyle beraberiz. Tüylerinizi diken diken edecek, uykularınızı kaçıracak en iyi korku filmleri!

Haberin Devamı

İlk kez seyircisini korkutan film hangisiydi biliyor musunuz? Şaşıracaksınız ama bu film tarihteki ilk sinema örneği olan Trenin Gara Girişi filmiydi. Gösterildiği her salonda trenin gürültüsünden ve kendilerine doğru gelişinden korkan yüzlerce insan salonları terk etti. (İstanbul’daki Sponeck Birahanesi’nde yapılan gösterim de buna dâhil.) Ancak tarihteki ilk korku filmi kabul edilen, George Melies’in yönetmenliğini yaptığı 1896 tarihli “Le Manoir Du Diable” filmidir. Üç dakikadan biraz uzak bir sürede, günümüzdeki saatler süren Amerikan gençliğinin korku dolu gecelerini anlatan filmlerden daha gerçekçi ve daha iyi bir şekilde korkutabiliyor.

 

İYİ BİR KORKU

Sinema, kullandığı araçlar ve dinamik genişliği sayesinde, “korku” hissini en çok yaşatabilen sanat dallarından biri. Işık oyunları, ürkütücü dekorlar, kurgu teknikleri, ürpertici hikâyeler... Bu ögelerin hepsi korku filmlerinin olmazsa olmazları. Peki, iyi bir korku filmi nasıl olmalıdır? Öncelikle bir anda ortadan kaybolan gözlüklü öğrenciler, filmin sonuna kadar nedense(!) bir türlü ölemeyen sarışın seksi kızlar, sürekli duyulan ani çığlıklar olmamalı. İyi bir korku, büyük usta Hitchcock filmlerini örnek almalı. Korku filmi, öncelikle hikâyesiyle germeli izleyiciyi, endişe verici rahatsız edici bir hikâyesi olmalı. Oyuncuları iyi olmalı, izleyiciyi üzmek kolaydır çoğu oyuncu için, ancak korkutmak epey zordur. Müzikler ve ses efektleri yerinde kullanılmalı, sanat yönetimi kusursuz olmalı ki korkutucu atmosferin içine bizler de rahatlıkla girebilelim.

 

EN İYİ 10 FİLM

Haberin Devamı

1- Cinnet / The Shining (1980) – Stanley Kubrick

Her saniyesi gerilim dolu bir Kubrick efsanesi! Gerilim ve korkunun arasında ince bir çizgi olduğuna inananlardan mısınız bilmiyorum ancak Kubrick film boyunca o çizgi üzerinde muhteşem bir gösteri sergiliyor. Jack Nicholson’ın kariyerindeki en iyi performanslardan birini sergilediği bu filmin çok fazla ödülü olmasa da aldanmıyoruz, festivallerin ayıbı deyip geçiyoruz. Korku edebiyatının ustası Stephen King’in eserinden uyarlanan Cinnet, yaklaşık iki buçuk saat süren, inanılmaz bir gerilim vadediyor. “Arkanıza yaslanın ve keyfinize bakın” diyemeyeceğim, çünkü bu filmi izlediğinizde arkanıza yaslanırken bile tedirgin olacaksınız.


Haberin Devamı

2- Dr. Caligari’nin Muayenehanesi / Das Cabinet Des Dr. Caligari (1920) – Robert Wiene

Dışavurumcu (ekspresyonist) sinemanın ilk örneği kabul edilen Dr. Caligari’nin Muayenehanesi bazı sinema otoriteleri tarafından gerçek anlamda ilk korku filmi olarak da kabul ediliyor. Film, küçük bir Alman kasabasında işlenen seri cinayetleri ve bu cinayetlerin sonrasında gelişen olayları konu ediniyor. Klişe gibi görünse de, 1920 tarihli bir yapım olduğunu unutmayalım. Hikâyesinden çok dekoruyla ön plana çıkan filmde, bir rahatsız edicilik sembolü olarak üçgen yapılar oldukça fazla kullanılıyor. Yayınlanması sonrasında “Caligarism” adında dışavurumcu bir akımın da başlamasına sebep olan bu eser, sessiz sinema döneminin en iyi örneklerinden biri.


Haberin Devamı

3- Kuşlar / The Birds (1963) – Alfred Hitchcock

Haberin Devamı

Konu korku ve gerilimse Alfred Hitchcock’u anmadan geçmek olmaz. Hitchcock, Kaliforniya’da bir tatil sabahı gazetesini alır ve bölgede kuşların insanlara saldırdığı haberini okur, oldukça etkilendiği bu olayı Daphne du Maurier’in “Kuşlar” adlı öyküsüyle birleştirir. Sinema tarihinin en önemli eserlerinden biri olan film, işte böyle ortaya çıkıyor. Filmde, kuşlar birkaç gün içinde kasabayı istila eder ve ölümcül zararlar vermeye başlar. Doğadaki insan ve kuş algısı tersyüz edilir Hitchcock tarafından. İnsanlar ve kuşlar yer değiştirir; bu kez evlerine hapsolan ve korunmak zorunda hisseden insanoğludur, kuşlar ise özgürdür ve engelleri aşarak insanoğlundan intikamını almaya çalışır. Bir korku filminden çok daha fazlası olan bu muhteşem film bittikten sonra, geriliminiz de biraz azalınca size çok fazla şey düşünme fırsatı verecek.

  1. Nosferatu (1922) – F.W. Murnau
  2. Şeytan / The Exorcist (1973) – William Friedkin
  3. Suspiria (1977) – Dario Argento
  4. Ölüm Provası / Odishon (1999) – Takashi Miike
  5. Sapık / Psycho (1960) – Alfred Hitchcock
  6. Frankenstein (1931) – James Whale
  7. Karabasan / The Babadook (2014) – Jennifer Kent

 

Yazan: Tugay Şahin

Haberle ilgili daha fazlası: