Karayipler’in Fransız yüzü

Nereden baksanız küçücük bir ada ama üzerinde iki ülke var. Hollandalılar yönettikleri kısma Sint Maarten, Fransızlar ise kendi taraflarına Saint Martin diyor. Kullanılan lisanın Flemenkçe ve Fransızca olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Her ikisi de kendi bölümlerinde yasal dil olabilir ancak kullanılan dil İngilizce. Toplamı 100 kilometrekareden küçük. Fransızlar biraz daha büyük parçayı almışlar ve St. Martin AB üyesi. St. Maarten ise değil. Bu hafta size Fransız tarafından yani St. Martin’den bahsedeceğim.

Haberin Devamı

Yerli halkı Arawaklar ve Kalinagolar. 1493 senesinde yine Kristof Kolomb girmiş devreye ve adayı eski kıta ile tanıştırmış. İspanya, Fransa ve Hollanda tarihin farklı dönemlerinde adayı yönetmiş ve nimetlerinden yararlanmışlar. 1648’de Fransa ve Hollanda adayı ikiye bölüp yönetme konusunda anlaşmışlar. Her iki taraf da Avrupa kültürünün temsilcileri olmakla birlikte farklı zevklere hitap ediyorlar. Sint Maarten daha çok eğlencesi, gece hayatı ve kumarhaneleri ile tanınıyor. Saint Martin ise alışveriş tutkunları ile Fransız ve Hint mutfağı ile de gurmelere hitap ediyor. Fransız tarafının plajları da çok meşhur, bazılarında çıplak denize girilmesine kimse karışmıyor. Nerede konaklayacağınıza karar verirken ilgi alanlarınızı göz önünde bulundurun. Adanın sezonu Aralık ve Nisan arasında.

Karayipler’in Fransız yüzü

Adayı keşfetmenin en zevkli yolu araba kiralamak ve çevresinde bir tur atmak. Öte yandan yoğun bir trafikle karşılaşma ihtimaliniz olduğunu da unutmayın. Dura kalka yaklaşık bir gününüzü alıyor. Gerçekten çok güzel bir manzara eşliğinde süreceksiniz arabanızı. Ancak gözünüzü sadece yeşile çevirmeyin, eğer hava koşulları müsaitse Anguilla, Saba, St. Kitts gibi adalar da görüş sahanıza girecek.
Gelmeden önce tablo gibi bir manzara, dibi görünen tertemiz kristal bir deniz, pudra kıvamında kumsallar mı hayal ettiniz? Hayal kırıklığı da ne kelime daha fazlasını bulacaksınız. İnsanların beynindeki klasik Karayipler plajlarına hoşgeldiniz.

Karayipler’in Fransız yüzü


Hollanda tarafında yani St. Maarten’de Cupecoy Bay ve Down Beach en çok tercih edilenlerden. Fransa sınırına çok yakın olan Cupecoy sırtını dayadığı kayalar ve mağaralar ile görkemli bir görünüşe de sahip. Çekim alanı olmasının bir nedeni de gelenlere sunduğu eğlenme imkanları. Yine de eğlencede sınır tanımak istemeyenlerdenseniz seçiminiz Maho olmalı. St. Maarten’in en iyi ve en eğlenceli plajı olduğu fikrinde birleşenler çok. Mullet Bay de turistlerin beğenisini kazanmış durumda, özellikle şnorkelle yüzmek isteyenlerin tercihi.

Karayipler’in Fransız yüzü

St. Martin’de Orient Bay daha çok “eller havaya” bir ortam sunarken bazı zamanlarda çıplak denize girmek isteyenlere de olanak sağlıyor. Orient Plajı’na gelmek fazladan iki seçenek daha sunuyor size. St. Martin’in belediye başkanının tepede yeşillikler içine saklanmış ikametgahını görebilirsiniz. Burası aynı zamanda doğal koruma alanı içine alınmış.

Teknelerle Pinel Adası’na gitmek de bir diğer seçenek. Adada yaşayan yok ancak güneşlenmek, yüzmek, piknik yapmak ve biraz da kafa dinlemek için ideal. Friar’s Bay daha çok ailece eğlenmek isteyenlere göre. İster Hollanda ister Fransız tarafında olun denizin ve plajların size sunduğu birçok imkan var; yüzebilir, dip dalabilir, şnorkel kullanabilir ya da su kayağı yapabilirsiniz. İlginizi çeken sporu hangi plajda daha iyi yapabileceğiniz, denizanası sezonu olup olmadığı gibi detayları otelinizden öğrendikten sonra seçiminizi yapmanızı öneririm.

Karayipler’in Fransız yüzü


Avrupalı atmosfer

Haberin Devamı

Marigot: Fransız tarafının başkenti. Zaten alışveriş mekânları, zarif kafeleri ile kendinizi Avrupai bir atmosferde buluyorsunuz. Bir zamanlar ekonomisinin belkemiği şeker kamışıymış. Bu sayede iyice zenginleşip gelişen bu küçük kent başkent unvanına da kavuşmuş. Tüm devlet binaları burada. Eğer tutkularınız arasında alışveriş de varsa yönelmeniz gereken en doğru adreslerin başında marina, Rue de la République ve Rue de la Liberte geliyor. Marina daha modern bir ortam sunuyor. Öte yandan diğer iki caddede hem alışveriş yapabilir hem de 19. yüzyıl mimarisinin yarattığı atmosferi soluyabilirsiniz. 18. yüzyıla ait bir kalenin kalıntılarının eteklerinde kurulan yerel pazarı kaçırmayın.

Yalnızca 425 metrelik bir boyu var ama adanın en yüksek noktası. Tırmanıp da nefes kesen manzarayı görünce “Cennet Tepesi” (Pic du Paradise) adını yadırgayan yok. Tüm ada ve olağanüstü bir Karayip manzarası sunuyor size. Yürüyüş yapabilir, doğanın tadına varabilirsiniz. Tatilinize kötü bir anı eklenmemesini garanti etmek adına yürüyüşünüzü yalnız değil kalabalık bir grup halinde yapın. Tepenin eteklerine doğru karşınıza özel bir mülk olan Loterie Çiftliği çıkacak. 1999 yılından beri misafirlerini ağırlıyor.Adrenalin tutkunlarına yönelik aktivitelerin yanı sıra yürüyüş, bisiklet ve hatta yoga gibi daha sakin etkinlikler de var. Öğle ya da akşam yemeğiniz için çok hoş bir de restoranı var.

Karayipler’in Fransız yüzü


Turistlerin keyif aldıkları şeylerden biri de Tintamare Adası’na gidip çamur banyosu yapmak. Bu adada da yaşayan yok. Tam tablolara yansıtılan “küçük okyanus adası” görüntüsünde. Yürüyüş yapmak, deniz ve güneşle flört etmek için birebir, ama yemek ve su ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz tesisler konusunda sıkıntı çekiyorsunuz. Tintamare Adası, St. Martin’in doğal koruma alanı sınırları içine alınmış (www.reservenaturelle-saint-martin.com).

Haberin Devamı

Nerede yenir

La Villa Restaurant: (www.lavillasxm.com)
L’Auberge Gourmande: (www.laubergegourmande.com)

Nerede kalınır

Le Petit: (www.lepetithotel.com)
Le Balcons d’Oyster Pond: (www.lesbalcons.com)

Yazarın Tüm Yazıları