'Bavulum benim tek boynuzlu atım'

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Biz de çocuklara armağan edilen bu özel günde dünyayı gezen minik seyyahlarla gezi maceralarını konuşalım dedik. Konuklarımız Nil, Ela ve Efe... Üçünden de sorulara ilginç cevaplar geldi. Örneğin, Efe için Panama sıcak hava ve donla gezmek demek. Nil ise gerçek bir kampçı... Ela da haberimizi fırsata çevirdi ve anne babasına mesaj gönderdi, “Artık Afrika’da hayvanları görmeye gideriz dimi”

EFE EVCİ
‘Panama sıcak ama donla gezmek güzel’
Efe 6 yaşında. 2.5 yaşından beri yurtdışında yaşıyor. Önce Panama şimdi ise Hollanda… İlk uçak yolculuğunu altı aylıkken Antalya’ya, ilk yurtdışı deneyimini ise bir yaşında İtalya’da Venedik’te yaşadı. Şu ana kadar 12 ülkede 30’dan fazla şehir gezdi. Seyahat anlayışında hareket var. Koşacak, zıplayacak, düşecek, atlayacak… Örneğin, Machu Picchu’ya tırmandı, Guatape’de 740 basamak çıkarak zirveyi gördü, Meksika’da Cenotelerde kaplumbağalarla yüzdü… Yerinde duramıyor...

Efe’cim gezmeyi seviyor musun?
- Çok ama çok seviyorum. Hep değişik şeyler görüyorum. Bir kere balina gördük, gemimizin yanına geldi. Yunuslar da vardı. Ama onlar insanlara kötü şeyler yapmadıkları için korkmadım. Başka bir yerde annemle beni maymunlar kovalamıştı çok komikti. Ama en çok kitaplarda okuduğumuz ve resimlerini gördüğüm şeylerin gerçeğini görüyorum gittiğimiz yerlerde, çok mutlu oluyorum.

Nedir onlar?
- Amerika’da dinozorların olduğu bir tane çizgi film gibi bir şey yapmışlardı, yanından geçtik arabalarla. Dinozor ağzını kocaman açtı, hemen kaçtık. (Universal Studyoları Jurrasic Park’tan bahsediyor) Uzay roketlerinin olduğu bir müzeye gitmiştik, büyük bir uçağın içine girmiştik, çok heyecanlanmıştım. Bir de minik uzay roketi almıştık, büyük olanın aynısının küçüğünü yapmışlar, odamda duruyor.

Peki gittiğiniz yerlerde en çok ne yapmayı seviyorsun?
- Dışarıya çıkmak ve koşmak... Parklara gitmeyi de seviyorum. Değişik oyuncaklar olabiliyor. Bir keresinde parkta değildik çöldeydik. Tahtaya (board) tutunmuştum ve orada kocaman bir kum yokuşundan aşağıya kaymıştım (Huaccachina’yı anlatıyor). Amerika’da denizaslanı görmüştük. Birbirlerini suya ittiriyorlardı, sonra çıkıyorlardı, daha sonra yine tartışmak zorunda kalıyorlardı. Çok şaşkınlar yahu… (San Francisco)

Ailecek uzun bir süre Panama’da yaşadınız. Panama deyince aklına ne geliyor?
- Sıcak hava ve donla gezmek geliyor. Parklarda koşup, zıplayıp, takla atıp düşmeyi çok seviyordum. Ağaca tırmanıp denize atlamayı da çok seviyordum (San Blas Adaları)

Ben Panama’ya gitmek istesem sence nereleri gezmeliyim, neler yapmalıyım?
- Hemen gitmelisin. Her yer sıcacık biliyor musun? Çöp çöp restoranına git. (Çin ve Peru mutfağından bahsediyor. Ailecek her hafta bir kez giderlermiş. Sticklerle bir şeyler yedikleri için Efe oraya çöp çöp ismini uygun görmüş) Ve nereyi gez biliyor musun? Hayvanların olduğu yerleri! Maymunların olduğu bir tane ada var, süper! Tekneye geliyorlar, muz veriyorsun sonra evlerine gidiyorlar.

Peki yüzmek istesem nereye gitmeliyim?
- Çok şey istiyorsun ama hepsi var anlatıyorum! San Blas’a git. Bazen denizyıldızları da oluyor. En yakın arkadaşımla çadırda kaldık. Gece olunca yıldızlar kocaman oldu, bir sürü yıldız vardı. Ama adaya gitmek için tekneye binmen lazım.

Tekne bazen vınn diye gidiyor. Rüzgâr varsa iniyor, uçuyor, iniyor, uçuyor bu yüzden can yeleğini mutlaka giy olur mu?

Hiç senin istediğin yere gittiniz mi?
- Evet. Kolombiya gitmek istedim gittik. Orada bir tane arkadaşım yaşıyordu. Peru’ya gitmek istiyordum trene binmek için, oraya da gittik.

Bir de Paris’e gitmek istiyorum, annem dedi ki “Oradaki yangın geçerse gideceğiz.” (Televizyon’dan Notre Dame Katedrali’nin yandığını görmüş, evlerinde gündem şu sıralar bu) Paris’i Peppa Pig çizgi filminde de gördüm. Upuzun bir binaya çıkıyorlar asansörle, biz de çıkacağız. (Eyfel Kulesi’nden bahsediyor)

ELA ÇİLEK
‘Haber bile oldum artık Afrika’ya gidelim’
Ela 6 yaşında. İlk seyahatini üç aylıkken Mısır Şarm El-Şeyh’e yaptı. Sonra Asya ve Avrupa’da 20 ülke gezdi. Üç yaşında Los Angeles’a taşındılar ve hâlâ oradalar. Gittiği ülkelerde farklı lezzetleri tatmayı seviyor bir de hayvanlara âşık. Tek hayali var Afrika’ya gitmek…

20 ülke gezmişsin. En çok hangisini sevdin?
- Fas’ta Marakeş’i sevdim. Yılanları ve maymunları gördüm. Teyzeler ellerime kınadan şekiller yaptı, çok beğendim.

Bir de dansözler vardı beni kucağına alıp dans ettik. Çölde develere binmek de çok güzeldi.

Peki başka ülkelere gidince ne yapmayı seviyorsun?
- Yeni arkadaşlar edinmeyi ve onlarla oynamayı çok seviyorum

Meksika’da Adrianne diye bir arkadaşım var, hâlâ görüşüyoruz. Ama en çok Türkiye’deki arkadaşlarım Elif Su ve Efe’yi özledim.

Bazılarının hayatları bizimkinden farklı olduğu için yeni şeyler de öğreniyorum. Mesela ilginç yemekler yedim. Marakeş’te salyangoz tattım, çok tuhaftı…

Şimdi Amerika’da yaşıyorsunuz. Orada nereleri seviyorsun?
- Okulumu ve arkadaşlarımı çok seviyorum. Annem ve babam beni Disneyland’a, Legoland’e ve müzelere götürüyor.

Burada sörf yapmayı ve annemlerle plajda piknik yapmayı seviyorum. Okulumda Güney Kore, Hindistan, Rusya, Çin, İran ve Afganistan’dan gelen arkadaşlarım var.

Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu hafta evine gittiğim Koreli arkadaşımın ailesi bize udon (Japon usulü makarna) pişirdi, çok sevdim. Bir de Tekvando’ya başladım, sarı kemerdeyim.

En çok nereye gitmeyi istiyorsun?
- Hayvanları çok seviyorum. Afrika’ya gitmeyi o kadar çok istiyorum ki… Aslanları, zebraları, filleri görmek istiyorum. Ama gidemedik.

Haber oldum artık beni götürürler herhalde dimi? (Elanın yaşı henüz safariye yetmediği için gidemediler. Ama bu yıl gitmeyi planlıyorlar)

NİL ÇAĞLAR
‘Keşke Atatürk’ü bir gün görebilsem’
Nil, Efe ve Ela’dan iki yaş küçük. Dört aylıkken ülkelerin kültürlerine karışmaya başladı. Şu ana kadar Avrupa ve Asya’da 18 ülke gezdi. Ailecek kamp yapmayı çok seviyorlar. Çadırda kalmak Nil’i en büyük eğlencesi... Yazın çok sıcağında da kamp deneyimi oldu, kesintisiz 18 saat yağmur yağan bir sonbahar gününde de…

Nil, ilk gittiğin ülkeyi hatırlıyor musun, neler yaptın orada?
- Almanya’ya gittim. Zaten çok gidiyoruz. Babamın işleri ya da projeleri oluyor. Bir de orada en sevdiğim oyuncaklardan var (Play Mobil).

Her gittiğimizde annem minik bir tane yeni parça almama izin veriyor. Aldıklarımla evde kocaman şehir gibi bir şey yaptım. Minik evler, bebekler, arabalar, hayvanlar... Annem söz verdi yine götürecek beni…

Seyahat çantanın içine neler koyuyorsun?
- Pembe bir valizim var. O benim tek boynuzlu atım, hem de tekerlekli biliyor musun? Ben üstüne biniyorum annem de beni çekiyor. İçine en çok şeker koymayı seviyorum. Bazen istediğim kadar eşya koyabileceğimi söylüyor annem ama çoğu zaman küçük bir bebek ya da boya kalemlerime izin veriyor. Oyun hamurlarım dışarda kalıyor ne yazık ki… Kıyafetlerimi ve ayakkabı mı da koyuyorum.

Sence Türkiye mi güzel, yoksa senin gezdiğin ülkeler mi?
- Diğer ülkeleri seviyorum ama Türkiye daha güzel. Afyon’u çok seviyorum. Çünkü orda çok güzel sıcak havuzlar var, hem de bir sürü. Bir de İngilizce olan İngiltere var ya orayı çok seviyorum. Hem biz belki de İngiltere’ye taşınacağız, annem babam öyle söyledi. Bunun için heyecanlıyım.

Nil, çadırda çekilmiş bir sürü fotoğrafın var. Sen kamp yapmayı çok mu seviyorsun?
-Evet! Küçük bir uyku tulumum var, yumuşacık. Onun içine girip uyuyorum. Annemle kozalak topluyoruz. Babam da ateş yakıyor. İşte en çok o ateşi seviyorum. Üstünde bazen şeker kızartıyorum. Ama en çok motosiklet kamplarına gitmeyi seviyorum. Çok güzel eğlenceler oluyor. Motosikletli şovlar yapıyorlar. Hediye de veriyorlar. Bir çekilişte uyku tulumu kazanmıştım. (Alanya, Cunda, Safranbolu’daki kamplardan bahsediyor)

Sence 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ne demek?
- Kırmızı ve beyaz demek. Her yer kıpkırmızı ve bayrak oluyor. Çok seviyorum bayraklı görüntüyü. Hep şarkılar öğretiyor öğretmenlerim. Ezbere bildiklerim de var, arkadaşlarımla dans edip söylüyoruz. Hatta o gün herkes bayrak gibi kırmızı beyaz kıyafetle geliyor okula…

Peki Atatürk hakkında ne biliyorsun?
- Geçen gün ne oldu biliyor musun? Üzerinde Atatürk olan bardak gördüm çok güzeldi. Öğretmenim Atatürk’ün Türkiye’yi kötü insanlardan kurtardığını söyledi.

Annemle bir tane tişört aldık üstünde kocaman Atatürk var, ben seçtim. Bayramda onu giyeceğim. O ülkemizi kurtardı, keşke onu bir gün görebilsem.